Sarayın ihtişamı, heybeti, göz alıcı zenginliği ve soğuk duvarları kimine göre bir şans, kimine göre ateşten bir gömlek ya da ateş gülleri.
Kolay değil elbet saraya girebilmek, sarayın kadınlarından olabilmek.
Şansın varsa bir gül, şansın yoksa bir kül misali..
‘Harem’ padişah ailesinin, yaşadığı özel alan. Devlet yönetiminden bağımsız olarak
hanedan yelerinin, gündelik yaşantısının
geçtiği daireler…
Diğer adı ile ‘DARÜSSADETT’..
Fakat ‘HAREM’ adı en bilinendir. Harem zihinlerde sadece cariyelerin yaşadığı yer gibi görülse de, ‘ Kadın Efendi’lerin de yaşadığı yerdir çok bilinmese de.
Tam aksine eğlence değil, eğitim yuvasıdır aslında.
‘Harem’ kimler gelmiş, kimler geçmiştir bu ‘Altın yoldan’ Nurbanu, Safiye Sultan, Kösem Sultan, Mahpeyker, Mahidevran, en şöhretlisi de, en hırslısı da Hürrem Sultan..
Hareme kabul edilmek kolay olmasa gerek. Eğlencenin merkezi gibi görülse de, davranış, üslup, adap, okuma yazma, müzik eğitimi konusunda dersler verilirmiş.
Özellikle Kırımlı, Rus ve Çerkez, Venedikli kızlar küçük yaşta ailelerinden koparılır, dokuz yıl hizmetten sonra, özgürlük belgesi ve zengin birer çeyiz, birer kese altın ile
Pek azı padişahın eli olabilir. Bir de ‘Haremin Gözdeleri’ var tabi, bunlar şanslı olanlar, en güzel, en akıllı, en maharetliler. Padişaha eş olmaya bir adım daha yakınlar.
Yani ‘Mabeyn Taşlığı’ denen ve büyük şanslı kabul edilen ‘Altın Yol’dan geçerek padişaha konuk olur.
Harem demek 400 oda, 9 hamam, mektep, medrese, şifahane, fakat sadece 4 daire çok özel.
‘Altın Yol’ dan geçilen padişah ve
Valide Sultan daireleri. Hünkar Hamamı, Hünkar Sofrası, en görkemlisi ‘HAS ODA..’
Bir varmış, bir yokmuş, kimler gelmiş, kimler geçmiş.
Cariye de olsanız, harem de
olsanız, gözde de olsanız, hayatın size çizdiği kadarsınız. Kimilerine göre büyük şans, kimilerine göre gözyaşı, keder.
Saray ihtşamı, soğuk taş duvarlar, çekici ve göz alıcı görünebilmek için ince ipek, saten elbiseler.
Cariye odalarında ciğerlerini üşüten, veremden, ince hastalıktan daha
gençliğinin baharında otuzuna gelmeden göçüp giden nice masum kalpler…
Saltanat uğruna, taht kavgaları, hırs, ihtiras, hepsi o dönemin normal kabul edilen yaşanmışlıkları…
Mutlu bir haftasonu dileğiyle, sevgiyle kalın…
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Sevgi Erdoğan Akyüz
ATEŞ GÜLLERİ…
Sarayın ihtişamı, heybeti, göz alıcı zenginliği ve soğuk duvarları kimine göre bir şans, kimine göre ateşten bir gömlek ya da ateş gülleri.
Kolay değil elbet saraya girebilmek, sarayın kadınlarından olabilmek.
Şansın varsa bir gül, şansın yoksa bir kül misali..
‘Harem’ padişah ailesinin, yaşadığı özel alan. Devlet yönetiminden bağımsız olarak
hanedan yelerinin, gündelik yaşantısının
geçtiği daireler…
Diğer adı ile ‘DARÜSSADETT’..
Fakat ‘HAREM’ adı en bilinendir. Harem zihinlerde sadece cariyelerin yaşadığı yer gibi görülse de, ‘ Kadın Efendi’lerin de yaşadığı yerdir çok bilinmese de.
Tam aksine eğlence değil, eğitim yuvasıdır aslında.
‘Harem’ kimler gelmiş, kimler geçmiştir bu ‘Altın yoldan’ Nurbanu, Safiye Sultan, Kösem Sultan, Mahpeyker, Mahidevran, en şöhretlisi de, en hırslısı da Hürrem Sultan..
Hareme kabul edilmek kolay olmasa gerek. Eğlencenin merkezi gibi görülse de, davranış, üslup, adap, okuma yazma, müzik eğitimi konusunda dersler verilirmiş.
Özellikle Kırımlı, Rus ve Çerkez, Venedikli kızlar küçük yaşta ailelerinden koparılır, dokuz yıl hizmetten sonra, özgürlük belgesi ve zengin birer çeyiz, birer kese altın ile
isterlerse saraydan ayrılabilir, isterlerse kalabilir.
Pek azı padişahın eli olabilir. Bir de ‘Haremin Gözdeleri’ var tabi, bunlar şanslı olanlar, en güzel, en akıllı, en maharetliler. Padişaha eş olmaya bir adım daha yakınlar.
Yani ‘Mabeyn Taşlığı’ denen ve büyük şanslı kabul edilen ‘Altın Yol’dan geçerek padişaha konuk olur.
Harem demek 400 oda, 9 hamam, mektep, medrese, şifahane, fakat sadece 4 daire çok özel.
‘Altın Yol’ dan geçilen padişah ve
Valide Sultan daireleri. Hünkar Hamamı, Hünkar Sofrası, en görkemlisi ‘HAS ODA..’
Bir varmış, bir yokmuş, kimler gelmiş, kimler geçmiş.
Cariye de olsanız, harem de
olsanız, gözde de olsanız, hayatın size çizdiği kadarsınız. Kimilerine göre büyük şans, kimilerine göre gözyaşı, keder.
Saray ihtşamı, soğuk taş duvarlar, çekici ve göz alıcı görünebilmek için ince ipek, saten elbiseler.
Cariye odalarında ciğerlerini üşüten, veremden, ince hastalıktan daha
gençliğinin baharında otuzuna gelmeden göçüp giden nice masum kalpler…
Saltanat uğruna, taht kavgaları, hırs, ihtiras, hepsi o dönemin normal kabul edilen yaşanmışlıkları…
Mutlu bir haftasonu dileğiyle, sevgiyle kalın…