Üç tarafı denizlerle çevrili olan ülkemizin dünya milletler yarışında hak ettiği itibarlı yeri elde edebilmesi için birlik ve beraberlik içinde olmamız gerekir. Sadece bu da yetmez. Dünyadaki gidişata paralel olarak her alanda söyleyecek sözümüzün olması gerekir. Dünyanın gelişmiş ülkeleri arasına girmemiz için hedeflerimizin olması ve bu hedeflere de ulaşmak için doludizgin koşturmamız gerekiyor.

***

Cumhuriyet tarihi boyunca ülkemiz geri bırakıldı.

Bunun iç ve dış sebepleri vardır.

Uzun yıllar siyasi istikrarsızlık hüküm süren ülkemizde gereken gelişme de sağlanamadı. Amerika aya giderken biz yaya kaldık ve Amerika’nın kötü süttozları ile beslenen bir nesil yetişti.

Ülkemizde istikrar oluştuğunda bu durum bize çok görüldü ve hemen ülkede kaos ortamı yaratarak kargaşa çıkarmaya kalkışan mahfiller oldu.

Dünyanın gelişmiş ülkeleri almış başını giderken biz ise kendi iç sorunlarımızla debelenmek zorunda bırakıldık.

Siyasi istikrarsızlık ülkede koalisyonlar döneminin bir neticesiydi. Dünya görüşleri farklı olan siyasi partilerin oluşturduğu hükümetlerin ömrü maalesef uzun süreli olamıyordu. Böyle olunca da öngörülen yatırımlar yapılamıyor, yeterli hizmetler hayata geçirilemiyordu. Çünkü uzun soluklu işler yapmak için uzun ömürlü hükümetlere ihtiyaç vardı. Atı alan Üsküdar’ı geçmişti ama biz hâlâ yerimizde saymaya devam ediyorduk.

AK Parti dönemine kadar siyasi didişmelerle vakit harcadık. Bir türlü özlenen istikrarı elde edemedik.

2002 yılında AK Parti’nin başa gelmesi ile birlikte ülkede reformu niteliğinde birçok işlere imza atılmaya başlandı. Artık ülkemiz kabuğunu kırıyor, uzun zamandır uyuyan dev uyanıyordu.

Artık Türkiye o eski Türkiye değildi.

Şamar oğlanı olmaktan kurtulmuştuk.

Erdoğan önderliğinde şahsiyeti bir iç ve dış politika takip ediliyordu.

Milletimiz bu durumdan oldukça memnundu.

Başı bulutlara değecek kadar dikti.

Koşacağımız hedeflerimiz vardı.

Dünyada sözü dinlenir bir ülke olmuştuk.

Yabancı devlet adamları bizim başkanımızla birarada olmak için can atar hale gelmişlerdi.

***

Dünya milletler yarışı devam ediyor.

Biz de bu yarışta ön sıralarda yer alabilmemiz için kısır siyasi çekişmeleri bir tarafa bırakıp belirlenen hedeflere emin adımlarla yürümeliyiz.

Ülkemizi güçten düşürmek için iç ve dış düşmanlarımızın plân ve tertiplerine karşı uyanık olmalıyız.

Milli birlik ve beraberliğimize kastedecek düşmanlarımıza göz açtırmamalıyız. Bu ülke bizim, bu vatan bizim, bu bayrak bizimdir.