SON DAKİKA
Hava Durumu

Akıl oyunları

TV’de izlenen Açlık Oyunları isimli dizi sayesinde insanların bir lokma yiyecek için birbirlerini nasıl yok ettiklerini gösteren dizi filmler sayesinde ülkemizde de pek çok konuda yeni fikirler yürütülmeye başlandı. Siyaset oyunları en başınd

Haber Giriş Tarihi: 30.06.2015 12:54
Haber Güncellenme Tarihi: 30.06.2015 12:54
Kaynak: Haber Merkezi
https://bursadameydan.com/

TV’de izlenen Açlık Oyunları isimli dizi sayesinde insanların bir lokma yiyecek için birbirlerini nasıl yok ettiklerini gösteren dizi filmler sayesinde ülkemizde de pek çok konuda yeni fikirler yürütülmeye başlandı.

Siyaset oyunları en başında geliyor bu yeni formüllü yaşamın. İktidarı ele geçirebilme adına insanların her saat başı yeni bir çalışma başlatması ve yeni bir düzen kurmaya çalışmasına şahit olmaya başladık.

Çünkü, 7 haziran seçimleri, ülkemizdeki siyasi düzeni allak bullak etti. Aslında, halkımız siyasi yapıya, bazı teşkilat mensuplarının halk arasında hoş karşılanmayan şımarıklıkları nedeniyle hafif bir ders verilmek istenmişse de ortaya çıkan tablo, bu dersin biraz fazla kırık notlu olduğunu gösteriyor.

Pazar günü, okul arkadaşımın babasının vefatı nedeniyle cenazeye katıldım. Cenaze Kestel’in Şevketiye Köyünde idi. Bu köy, Bursa’daki tarımsal ihracatta başı çeken ve ülkemize döviz kazandıran bir yerleşim alanı. Çileği, Şantamaria Armutları, Kayısısı, kirazı, eriği, fasulyesi, patatesi, ne isterseniz bu köyün topraklarında yetiştiriliyor.

Cenaze sonrasında cami bahçesinde otururken, köylülerin kendi aralarındaki konuşmalara tanık oldum. Ak Parti bu seçim öncesinde büyük yanlışlar yaptı. Halkı “nasıl olsa bize oy verir” düşüncesiyle pek çok konuda yok saydı. Köylüyü yok saydı. Çiftçiyi yok saydı.

Bütün bizlerin oylarını kendi ceplerinde garanti sandılar.

Sandıklar açıldığında yanıldıklarını fark ettiler ama iş işten geçmişti.

Tam bu sırada ben, CHP’nin çiftçiye mazotu 1,5 liradan verilmesiyle ilgili vaadini sordum. Köydeki bir amca şöyle konuştu;

“kardeşim biz CHP’nin iktidarlarını gördük. Karaoğlan diye Ecevit’e oy verdik. Köyümüzde ne mazot kaldı ne de traktör. Ömrümüz senelerce mazot kuyruklarında geçti. Bunu iyi bildiğimiz için aramızda konuştuk. Mazot 1,5 lira olur ve bulunmaz ki. Biz, traktörümüze koyacak mazotu bulamadıktan sonra, ucuz olsun, olmasın neye yarar?”

Peki, AK Parti nerede ve nasıl yanlış yaptı? Diye sordum.

Köylü amcam başladı sıralamaya.

Öncelikle, bizleri hep kendilerine destek olacağımızı sandılar. Destek olduk ama, gençlerimiz işsiz kaldı. Destek olduk ama, emekli maaşlarımız eridi. Destek olduk ama, geleceğimize yönelik yatırımlarımız azaldı. Destek olduk ama, tarlalarımız elimizden alınmaya kalktı.

Anlaşılan o ki, iktidarın düşündükleri ile en basit hesapla köylünün düşündükleri arasında dağlar kadar fark var.

Köylüler yine de Ak Parti’nin iktidar olmasını istiyor.

Nedenine gelince; “Ak Parti senelerdir ülkeyi yönetiyor. Dertleri biliyor. Ekonomide istikrar ve güvenlikte istikrarla ilgili sorunlarımız azaldı. Yok diyemiyoruz, çünkü, sıkıntılarımız büyük. Birde, bizler köylüyüz. Devlet dairesine arada sırada işimiz düşer. 13 yıldır oradaki bürokratlarla artık akraba gibi olduk. Şimdi yeni bir iktidar gelirse, yeni kadroları atamaya başlayacak. Bizlerinde devlet dairesindeki işlerimizi gördürmek için bile yeni gelenlerle tanışmak ve onların huyunu suyunu öğrenebilmek için 3-4 yıl geçmesi gerekir. Zaten seçim zamanı 4 yıl. Yani, koalisyon AK Partisiz kurulursa, ülkemizde tam bir bürokrat değişimi yaşanır. Kamuda işler durur. Devlet dairesinde düzenli hizmetler verilemez.”

Köylü deyip geçme. Onlar, alın teriyle kazanıyorlar. Toprakla savaşıp, ekip biçerek güneşin 30-35 derece sıcaklığında tarlardan ürünlerini toplamakla vakit geçirerek para kazanıyorlar.

Tabi ki, bu ülke için söyleyecekleri vardır. Kendileri için konuşuyorlar. İsteklerini anlatıyorlar. Ülke için önemli gördüklerini söylüyorlar.

Benim bürokratlarla ilgili atama ve yenileme sonrasında böyle bir değişim olmasının kamuda işleri aksattığını duymam ilk değil. Ama, halkımızın da bu bilinçte olmasına sevindim.

Her gelen iktidar kendi yandaşlarına yer açabilme adına bürokraside atamalar, yer değiştirmeler, adam kayırmalar yapıyor.

13 yıldır tek başına iktidar olan AK Parti’nin de yerleştirdiği kadrolar, AK Partisiz bir koalisyonda darmadağın edileceği kesin. AK Partili koalisyonda bile, koalisyon ortağı partinin kendi kadrolaşmasını yapmak isteyeceği için de sıkıntılar var olacaktır.

Siyasette akıl oyunlarıyla ilgili medyanın gündemi meclis başkanlığı seçimleri. Bugün ilk iki tur yapılacak. Mecliste gurubu bulunan dört partinin de dört ayrı adayı var. Hiçbir partinin tek başına meclis başkanını seçebilme imkanı ve sonuca gidecek kadar milletvekili sandalyesi yok. O zaman iki türlü formüller konuşuluyor. Birincisi, ilk iki turda her partinin kendi adayını desteklemesi. Üçüncü turda, AKP’li bazı vekillerin DHP adayına destek olması, böylece AKP ve HDP’li adayların son tura kalmasının sağlanması. O zaman, AKP ile CHP’nin oylarının birleşip, AKP’nin adayının seçimi kazanmasının mümkün olacağı konuşuluyor.

İkinci formül ise, üçüncü turda MHP’nin adayını geri çekip, CHP adayını desteklemesi. Böylece son tura AKP ve CHP adayları kalacak. HDP’nin de desteğiyle son turda seçimi CHP adayı kazanacak.

Gazeteler böyle yazıyor. Her iki formülde mantıklı. Ama, MHP’nin HDP ile meclis başkanlığı için bile olsa ortak hareket edeceğini düşünmek için galiba sonuçları beklemek gerekir.

Bir başka gelişme de CHP’nin eski yöneticilerinden geldi.

CHP-AKP koalisyonun yapılmaması istendi. Nedeni, muhalif partiler CHP, MHP ve HDP’nin seçim öncesinde cumhurbaşkanı Erdoğan ile AKP’yi hedef alarak halktın yetki istemeleri, halkında böyle bir tabloyu ortaya çıkarması olarak lanse edildi.

Bence çok haklılar. Bazıları ise, geçmişte DYP-SHP koalisyonu hatırlatıp, “Neden olmasın?” diye konuşuyor.

Hemen belirtmemde fayda var. Unutanların hatırlaması iyi olur. 1991 yılında kurulan DYP-SHP hükümeti öncesinde her iki parti de muhalefette idi. ANAP’a karşı mücadele etmişler ve iktidar değişikliği kadar sandalye sahibi kazanan muhalif iki parti olarak hükümeti kurmuşlardı. Yani, bugünkü tablo gibi iktidara karşı mücadele edip, aynı iktidarla yan yana olmamışlardı.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.