
1980 yılında Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından Mustafakemalpaşa ilçesine bağlı kırsal Akçapınar Mahallesi Uluabat gölü kıyısına yaklaşık 4 bin dönüm alanı sulayacak su pompaları konuldu. 2008 yılında hırsızlar su pompalarını çaldıkları sırada çiftçilere yakalandı. İhbar üzerine su pompalarının bulunduğu bölgeye gelen jandarma, şüphelileri gözaltına aldı. İşlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen hırsızlar tutuklandı. Bir süre cezaevinde kalan hırsızlar cezalarını çektikten sonra yeniden su pompalarının bulunduğu alana geldi. Su pompalarına elektrik akışını sağlayan trafoyu patlatan hırsızlar bu sefer tüm malzemeleri alarak sırra kadem bastı.
Torunuma çamurun içinde bir şey olmasın diye bekliyorum diyen Ahmet Yılmaz, "Mahsullerimizi sulamak için su almaya uğraşıyoruz. Torunumu saldım beline kadar suya ben de onu bekliyorum bir şey olmasın diye. Bu kanallar 83 senesinde oldu, bunları çaldılar bir daha bakan olmadı bize. Bu gölün her tarafında su var bizim köyümüzde yok. Bizde ihracat malı zeytin ve yemiş var. Onları sulayamıyoruz bu sefer ne oluyor çıkmaya gidiyor. Düzgün mal yetiştiremiyoruz. Tankerlerle sulamaya uğraşıyoruz. Tanker kaç ağaç sular, iki ağaç. Koca gün iki ağaç için uğraşıyoruz." ifadelerini kullandı.
Akçapınar Mahallesi muhtarı Özgür Işık, "Yaşamış olduğumuz çileyi görüyorsunuz. Bu gölün etrafındaki bütün köyler sulama yapıyor. Bir Akçapınar köyünde yok. Sulama sistemimizin tekrar faaliyete geçmesini istiyoruz. Bir hırsız köyün geleceğiyle oynadı. Geldi trafoyu çaldı, bizden önceki yönetimler de buna el atmadılar. Şimdi biz geldik su yok. 2008'den beri bizim tek ihtiyacımız su. Vatandaşlar boyunlarına kadar çamura girip su almaya uğraşıyorlar. Mağduruz, saatlerce uğraşıp sadece iki ağacı suluyoruz. Biz sulama kanallarının çalışmasını istiyoruz. İhracat değeri yüksek siyah incir ve zeytin, nadide bitkiler bunlar. Bu köyde 400-450 ton siyah incir, 800-900 ton zeytin ihracatı yapıyoruz. Su alabilirsek daha da verim alacağız" dedi.