Ördekli Kültür Merkezi’nde düzenlenen ‘Medeni Kanun’un Kabulünün 99. Yılında Rolleri ve Statüleriyle Haklarının Bilincinde Kadın Olmak’ adlı söyleşide, alanında uzman iş kadınları konuşmacı olarak yer aldı. Söyleşide, medeni kanunun kabulüyle birlikte kadınların kazanımları konuşuldu.
Avukat Sibel Özbudak moderatörlüğünde gerçekleşen söyleşiye, Bursa Inner Wheel Dernek Başkanı Özlem Güner, Uludağ Soroptimist Kulübü Başkanı Eren Jale Yörükoğlu, Türk Anneleri Derneği Sekreteri ve Vekili Gizay Tanca Çolpan, BUİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Şeyda Şençayır konuşmacı olarak katıldı. Medeni Kanun’un kabul edilişinin 99’uncu yılının kutlandığı söyleşiye, Osmangazi Kent Konseyi Başkanı Fatma Çil Yılmaz, Osmangazi Kent Konseyi Genel Sekreteri Mutlu Çınar, Osmangazili kadınlar ve muhtarlar dinleyici olarak iştirak etti.
"Medeni Kanun kadınlar için çok kıymetli" 1924 yılında Medeni Kanun kabul edildikten sonra kadınların önemli, haklara kavuştuğunu aktaran Moderatör Avukat Sibel Özbudak, "Kadınlar için medeni kanun çok kıymetli. Evlenme, boşanma, eğitim, öğretim birliği, miras hakkı, bunlar Medeni Kanun’la beraber geldi. Medeni Kanun’dan önce bekar kadınlar toplumda erkekler ile eşitti. Kadın evlenince maalesef statüsü değişiyordu, hak kayıpları oluyordu. 1924 yılında Medeni Kanun kabul edildikten sonra kadınlarımız haklarına kavuştu. 2002 yılında Medeni Kanun’a yeni bir düzenleme geldi. Bu düzenlemeyle birlikte mal rejimleri de bu konuya dahil oldu. Biz bu kazanımları elde ederken bir yandan da tırpanlandığını gördük. Soyadıyla ilgili ciddi sıkıntılarımız hala devam ediyor. Anayasa Mahkemesi, bu konuda karar vermiş olsa da yasa yapma yetkisi mecliste olduğu için bu konuda hala ciddi bir eksiklik var. Evlenirken çiftler bir tarafın soyadını tercih edebiliyor. İkisi birden kendi soyadlarını kullanamıyorlar. Kadın evlendikten sonra soyadını kullanmak isterse, dava açmak zorunda kalıyor. Boşanan kadın, eşinin soyadıyla devam etmek isterse eşinin rızasını almak zorunda. Yasa koyucunun bunu düzenleyeceğine inancımız tam. Kadınlar ve kadın hakları savunucuları olarak bu işin takipçisiyiz" ifadelerini kullandı.
"Medeni Kanun toplumsal dönüşümün, eşitliğin ve çağdaşlaşmanın simgesi olmuştur" Türk Medeni Kanunu’nun kabulünün 99’uncu yılını kutlamanın mutluluğu ve gururunu yaşadığını sözlerine ekleyen BUİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Şeyda Şençayır, "17 Şubat 1924 yılında kabul edilen ve 4 Ekim 1926’da yürürlüğe giren Medeni Kanun, sadece bir hukuk düzenlemesi olarak değil, aynı zamanda toplumsal dönüşümün eşitliğin ve çağdaşlaşmanın da simgesi olmuştur. 1926 yılında yürürlüğe giren Türk Medeni Kanunu, kadınlara bir çok sosyal hak tanımış olsa da kadınların seçme ve seçilme hakkı, doğrudan bu kanun ile verilmemiştir. Kadınlara milletvekili olma hakkı, çok önemli bir tarih olan 5 Aralık 1934 tarihinde yapılan anayasa değişikliğiyle tanınmıştır. Bu değişiklikle kadınlar, 1935 yılında yapılan genel seçimlerde ilk kez milletvekili seçilme hakkını elde etmiştir. 1935 seçimlerinde Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne 17 kadın milletvekili girmiştir. Mustafa Kemal Atatürk, 1925 yılında Kastamonu’da yaptığı konuşmada şöyle der: "Toplumu kalkındırmak istiyorsak, izlememiz gereken daha emin ve etkili tek bir yol vardır; o da Türk kadınını çalışmalarımıza ortak kılmaktır demiştir" dedi.
"Kadınların hak ettikleri yerlere ulaşması için hepimize mücadele düşüyor" Osmangazi Kent Konseyi Başkanı Fatma Çil Yılmaz, "Türkiye Cumhuriyeti’nin temelleri sadece siyasi ve ekonomik olarak değil, aynı zamanda hukuki ve toplumsal olarak da sağlamlaştırıldı. Bu köklü değişikliğin en güzel örneklerinden birisi de Türk Medeni Kanunu’muzdur. 17 Şubat 1926 yılında kabul edilen Türk Medeni Kanun, kadın ve erkek eşitliğini yasal güvence altına almış ve toplumumuzun sosyal yapısında büyük bir değişim yaşatmıştır. Kadınlara miras, boşanma, tanıklık etme hakkı sayesinde eşitlik sağlamış, resmi nikah hakkı ve tek eşliliği getirmiştir. Türk Medeni Kanun’u bir hukuki metin değil, aynı zamanda çağdaşlaşmanın, toplumumuzun dönüşmesinin de bir mihenk taşıdır. Bugün kadınların bireysel varlığı, eşit hakları ve özgürlüklerini tehdit eden yaklaşımlarla karşı karşıya kalmaktayız. Kadınların toplumsal alanda, aile ve çalışma hayatında hak ettikleri yerlere ulaşması için mücadele hepimize düşüyor. Kadın haklarını savunmak aslında demokrasiyi ve insan haklarını savunmaktır. Bu bilinçle kadınların birey olarak varlığını ve haklarını her alanda güçlenmesi için Osmangazi Kent Konseyi olarak mücadeleye devam edeceğimizi buradan tekrar bildirmek istiyorum" diye konuştu.
Söyleşinin sonunda konuşmacılara ve programa katılan kadın muhtarlara günün anısına Bursa'nın ilk kadın milletvekili Şekibe İnsel'in kendi el yazısıyla doldurduğu beyanname ve ilçelerden aldığı oy tablosu üzerine hazırlanmış tablo plaket hediye edildi.
Kaynak: (BÜLTEN)