Osmanlıspor’un teknik adamı Mustafa Reşit Akçay, çağrı yaptı, ‘Devletim benden 20 bin dolar alsın’ diye… Aslında, Yenikapı ruhu devam edebilseydi… Tüm partiler millete çağrı yapsaydı… Millet, altınıyla, dolarıyla memleketi uçururdu… Kıt kanat geçinsede… Ama ne yazık ki, bugüne kadar hangi hükümet olursa olsun, hep vatandaş kemerini sıktı, birileri de yedikçe yedi… Vatandaşın genel anlamda siyasetçiye güveni azaldı… Kendisine yüzde üçlük beşlik zammı layık gören siyasiler, iş kendilerine gelince yaptıkça yaptılar, yetmedi emeklilik üstüne emeklilik de inşaa ettiler… HHH Hani biz, bizim dünyada hadi arkadaşlar dolarları bozduracağız desek, döviz bürosu çalışanları da kahkahadan yerlere yatar… En baba meslektaşta çıkacak döviz 100 dolar… Türk parasını bulamıyor ki, döviz alıp koysun kenara… Çaışanın hali berbat… Sanayicinin hali de berbat… Döviz fırladıkça, onlar da hop oturup hop kalkıyor… İhracat da yapsan, ithalat da yapsan, yandı gülüm keten helva… En karlısı mı? Yatırım yapmayan, istihdam yaratmayan; hayatını para ile oynayarak kazananlarda… Dolar, borsa… Değmesinler keyiflerine… Bugün de noktayı Cumhurbaşkanı’nın konuşmasından bir bölümle noktalayayım, başka sözü ne hacet; “Faiz meselesini çözmemiz gerekiyor. Yalnızlığımı biliyorum ama mücadelemi sürdüreceğim. Faizi emperyalist mantığın en önemli sömürü araçlarından biri olarak görüyorum. Faizi yatırımcıyı köşeye sıkıştırma aracı olarak görüyorum.”