Du bakali nolecak?

Yaşadığımız günlerde evreni, güneş sistemindeki dünyayı, dünyanın içindeki Türkiye’yi; algılayabilmek, anlatabilmek mümkün mü? Herkes kendi çıkarına göre yorumluyor, yontuyor… Eğitim sisteminin karanlık ellerde nelere yol açtığını bir kez daha yaşadık… Trafik terörünü her gün yaşıyoruz… İlle de can kayıpları olması gerekmiyor… Hiç ama hiç kimse doğruya doğru, yanlışa yanlış demiyor… Kendi siyasal duruşunu bozacaksa, doğru

Haber Giriş Tarihi:
Haber Güncellenme Tarihi:
https://bursadameydan.com/

Yaşadığımız günlerde evreni, güneş sistemindeki dünyayı, dünyanın içindeki Türkiye’yi; algılayabilmek, anlatabilmek mümkün mü? Herkes kendi çıkarına göre yorumluyor, yontuyor… Eğitim sisteminin karanlık ellerde nelere yol açtığını bir kez daha yaşadık… Trafik terörünü her gün yaşıyoruz… İlle de can kayıpları olması gerekmiyor… Hiç ama hiç kimse doğruya doğru, yanlışa yanlış demiyor… Kendi siyasal duruşunu bozacaksa, doğru ama… diye başlıyor söze, ya da yanlış ama… Amasız, keşkesiz yaşamak mümkün değil gibi… Yürekleri dağlayan Adana yangını bile, çelişkilerle sunulmadı mı? Yurdun izni varmış, Milli Eğitim’den… Yasaya göre ilkokul çocuklarına devletin dışında yurt hizmeti yasak… Tartıştığımız şeylere bakın bir;  – Kapı kilitli miydi? – Yok açıktı, kolu yoktu… Yitirilen çocukların ardından olayı, ihmali aydınlatmaya yönelik duruş sergileneceğine inanıyor musunuz? 2008’deki yine benzer yapıların kursunda kaybedilen canların davası daha bitmemiş… Ve tuhaf ki, yalnızca Adana’da benzer yurtlardan 80 civarında olduğu söyleniyor… HHH İşler kötüye gitti mi, sarpa sardı mı, geyikle karışık muhabbetler de başlar… ‘Ne olacak bu memleketin hali’ sorusuyla başlayan cümle de, her derde deva gibidir… Hemen çözümler üretilir… Sallamak serbest… ‘Ben olacaktım Başbakan’ diye başlayan sohbette; çözümlerde inanılmazdır… Tam şu an yaşadığımız güne de uygun geyikler de çoktur, ‘Sallandıracaksın bir iki kişiyi…’ Böylesi anlarda da benim de aklıma rahmetli Aziz Nesin düşer… Düşen de onun öyküsüdür… Tam yerine cuk diye oturur, bu geyik sohbetleri anlatmak için… ‘Du bakali nolecak?’ yazın nete, ya da ‘Nah Kalkınırız’ kitabını alın okuyun bu hikayeyi… ‘Du bakali nolecak?’ diye diye, en önemli gelişmeler karşısında bile, ‘Ben de mühim birşey zannediyordum, Du bakali nolecak diye boşuna beklemişim, velakin hiç mühim değil’ moduna dönüştük…