Ah Davutoğlu ah… Komşularla sıfır sorun diye başladın işe, bırak sıfırı, ülkemin kentleri Bağdat’a, Musul’a, Halep’e döndü… Çok söylendi o zamanlar, aman ‘dış politikada ülke politikasından vazgeçilmesin’ diye de, kaale alınmadı. Hatta bugün dayanışma içine girdiğimiz Rusya’nın Devlet Başkanı Putin, Türkiye’yi uyarmıştı… Ne demişti Putin bir hatırlayalım… ‘Üç yıl sonra dünya, Türkiye’de El Kaide terörünü konuşacaktır. Cebinde akrep taşıyan sonucuna katlanır unutmayın.’ 2016’dan 2017’ye geçtiğimiz gün, iki patlama haberi geçti ajanslar… Biri Bağdat’ta… İki patlama, 28 can kaybı, 50’nin üzerinde yaralı… İkincisi İstanbul… En az 35 vatandaşımız canını kaybetti, 40’ın üzerinde yaralı… Suriye’de sözde ateşkes var… HHH Türkiye artık bir yol ayrımına hızla gitmeli… Boş söylemlerden vazgeçilmeli… Ülkemizden örnekler ortada… Tüm darbelerin öncesinde ve sonrasında, toplumda ayrılıklar körüklendi… Hangi darbe öncesi baskı yoktu, zulüm yoktu, kan yoktu? Hangi darbe sonrası baskı azaldı, zulüm bitti, kan akmadı? 1960, 1980 ortada… Bu kez FETÖ kurumları ele geçirdi… Baskı yaptı… Ergenekon yaptı, Balyoz yaptı… Yetmedi ‘kalkışma’ yaptı… Sonrasında daha çok demokratik ortama ihtiyaç varken, Olağanüstü Hal’e geçtik… Suçlu-suçsuz ayrımı yapmadan, herkes konuşmaya, yazmaya korkar oldu… Sus-pus olduk… Şehitler, ağıtlar… Ve inanın bu gidişle, 2017’de 2016’yı dahi mumla arayacağız… Hep biri dur desin istiyoruz… Hep birlikte dur denebilir… Tüm partilerin tabanları, yukarıyı zorlamalı… Türkiye’nin ihtiyacı olan tek şey demokrasi, özgürlük… Düşünce değil, düşünemeyenler katlediyor insanları, bir daha bir daha düşünmeli… Ah Yenikapı ah… Bir de senin ruhunu anlayıp yakalayabilseydik…