Bakan Şimşek'ten kredi kartlarına ilişkin açıklama
Bakan Şimşek'ten kredi kartlarına ilişkin açıklama
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “Ülkemizin caydırıcılık gücünü artırmak dışında hiçbir seçeneği yok. Kredi kartlarından savunma sanayiye aktarılacak kaynağın amacı ülkemizin caydırıcılığını artırmak” dedi.
Haber Giriş Tarihi: 15.10.2024 15:44
Haber Güncellenme Tarihi: 15.10.2024 15:48
Kaynak:
İHA
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, katıldığı bir televizyon programında ülke ekonomisi ve uluslararası ekonomik gelişmeler hakkında değerlendirmelerde bulundu. Kredi kartlarından savunma sanayiye aktarılacak kaynak başta olmak üzere birçok konu hakkında konuşan Şimşek, enflasyon, cari açık ve bütçe açığı gibi konulara da değindi.
Bakan Şimşek, gelecek hafta içerisinde IMF Dünya Bankası Yıllık Toplantısı için ABD’ye gideceğini ve burada önemli temaslarda bulunacağını aktardı. Katılacakları toplantının biraz uzun bir toplantı olduğunu vurgulayan Şimşek, "Çünkü hem G20 var, IMF Dünya Bankası Yıllık Toplantısı var. Biz de bunların marjında çok yoğun birkaç gün geçireceğiz. ABD Hazine Bakanı ile bir görüşme görüşmemiz olacak. Bir sürü ikili toplantı talebinde bulunan bakanlar var. Dolayısıyla ikili görüşmelerimiz olacak. İkinci olarak da çok taraflı uluslararası bankalarla bir araya geleceğiz. Onlara hem Türkiye ekonomisini anlatıyoruz, hem de onlar Türkiye ekonomisinde önemli bir paydaşlar. Bizim bu yapısal dönüşümümüzü finansal olarak destekliyorlar. Dolayısıyla bu görüşmelerle ilişkilerimizi sürekli sıcak tutuyoruz. Son bir yılda da çok ciddi destekler gördük. Çok ciddi bir fon akışı var. Bu fonlar piyasaya göre hem daha ucuz kaynak hem de daha uzun vadeli” açıklamasında bulundu.
“Cari açık neredeyse yüzde 1’in altına indi, bölgemizdeki çatışmalar olmasaydı cari açık dengede olurdu”
Cari açığın Türkiye’nin yumuşak karnı olduğunu kaydeden Şimşek, “Türkiye’deki makrofinansal istikrarsızlıkların da birçoğunun temelinde dış kırılganlık yatıyor. Geçen sene mayıs ayında cari açık çok yüksekti. O dönemde piyasa cari açığı milli gelire oranla yüzde 6 civarında öngörüyordu. Bir ara 60 milyar dolar olarak açıklandı ardından aşağı yönlü revize edildi. Biz de bunu ‘ilk yılımızda yüzde 3 civarına indirebilir miyiz’ diye iddialı bir hedef koyduk. Gelinen noktada cari açık neredeyse yüzde 1’in altına indi. Bölgemizdeki çatışmalar olmasaydı büyük ihtimalle Türkiye’de cari açık dengede olurdu” şeklinde konuştu.
“Cari açıkta önemli bir eşikteyiz”
Bakan Şimşek, cari açıkla ilgili projeksiyonların yapısal dönüşümlerden geçtiğini söyleyerek, “Bu konuda çok önemli adımlar attık. Aralık ayında Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın liderliğinde 284 ürün belirledik. Bu 284 ürün Türkiye’nin dış ticaret açığının yarısına tekabül ediyor. Bu ürünlere krediyle dünyadan ve Türkiye'den yatırımları çekmek istiyoruz. Bu sanayide dönüşümün önemi bir ayağı. Bir diğer ayağı, Cumhurbaşkanımız HIT-30 olarak açıkladı. 8 ana başlık altında 30 ürün 2030'a kadar 30 milyar dolarlık desteklenecek. Şu anda öncelikli olan yeşil dönüşüm. Şu anda Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımızla yakın çalışıyoruz. Yenilenebilir enerjide son dönemde yıllık ortalama 2 bin 700 megawatt eklenmiş. Bunu 7 bin megawatt’a, 10 bin megawatt’a çıkartabilirsek çok rahat bir şekilde yıllık ilave doğal gaz faturamızı yurt dışından enerji ithalatını 1,5-2 milyar dolar azaltacak. Bunlar kalıcı olarak cari açığı aşağıya çekecek. Cari açıkta önemli bir eşikteyiz” açıklamasında bulundu.
“Enflasyon düşmeye devam edecek”
Enflasyon verileri ve enflasyonun düşüş hızına ilişkin de konuşan Şimşek, enflasyonun düştüğünü ve düşmeye devam edeceğini belirterek, “Biz daha hızlı bir tempoda enflasyonu düşürmeyi arzularız. Giyim gibi dayanıklı malların yer aldığı temel mallardaki yıllık enflasyon yüzde 28'e düştü. Bütün malları baz alırsanız burada enflasyon yüzde 40’a düşmüş. Fakat manşet enflasyona baktığımız zaman yüzde 49 civarında. Çünkü hizmet enflasyonu hala yüzde 73’e yakın. Hizmet enflasyonu düşmeye başladı ama dünyada katılık var. Yani daha gecikmeli para politikalarına cevap veriyor. Kira artışındaki yüzde 25'lik üst limiti kaldırınca yenilenen kira sözleşmelerinde yüzde 120'ye yakın artış oldu. Dolayısıyla hizmetler enflasyonu zamanla gelirler politikasına güçlü tepki verecek. Enflasyon düşmeye başladıkça önümüzdeki dönem katılığı kıracağız” diye konuştu.
“Önemli olan tahminler değil gittiğiniz yöndür”
Enflasyondaki düşüşün fiyat düşüşü olduğu algısının yanlış bir algı olduğunu da kaydeden Şimşek, “Enflasyonda bir yavaşlama var, fiyat artışlarında bir yavaşlama var, bu devam edecek. Bu konuda kararlıyız, programı uygulayacağız. Enflasyon beklentilerinde iyileşme var. Bu program sonuç veriyor. 1-2 puan yukarıda veya aşağıda olabilir. Önemli olan tahminler değil gittiğiniz yöndür” şeklinde konuştu.
“Konut arzının artması kira enflasyonunu etkileyecek”
Kiralarda yüzde 25’lik üst limit kalkınca yenilenen sözleşmeler baz alınır. Yenilenen sözleşmeler yüksek oranlarda yenileniyor. Çünkü geçmiş enflasyon baz alınıyor. Bir de birkaç sene boyunca yüzde 25’lik bir üst limit koyarsanız ve enflasyon da onun çok üzerinde olunca sözleşmeler kurallara aykırı bir şekilde yükselmekte. Normalde en son 12 aylık enflasyonun baz alınması lazım. Bunlar bir yıl sonra denklemden çıkacak. Bu arada konut arzını da arttırıyoruz. Deprem bölgesinde bu sene çok büyük ihtimalle 200 binin üzerinde konut teslim edilmiş olacak. Şu an ihalesi yapılmış inşası devam eden 320 binin üzerinde konut var. Konut arzını da arttırdığınız zaman o bölgelerde etkili olacak. Konut arzını arttırmaya devam edeceğiz” ifadelerine yer verdi.
“EYT’nin bu sene milli gelire oranla etkisi yüzde 2, bunu çıkartırsanız ortada bütçe açığı kalmıyor”
Bakan Şimşek, bütçe açığı verilerine ilişkin de değerlendirmelerde bulunarak, “Geçen sene bütçe açığı yüzde 5,2 idi. Bu açığın üçte ikisi yani 3,6 puanı deprem harcamalarıyla kaynaklı. Ben Bakan olmadan önce Hazine ve Maliye Bakanlığımız bir çalışma yapmış. O çalışmaya göre tedbir alınmazsa bütçe açığı milli gelire oranla yüzde 9,8 olacakmış. Bu ülke yüzde 9,8’lik bir açığı kaldıramaz, banka sektörü bunu finanse edemez. Biz de oturup milli gelire oran olarak yaklaşık yüzde 3’ün üzerinde bir tedbir paketi hazırlayıp Meclisimize sunduk. Ayrıca vakit kaybetmeden tahsilatı nasıl arttırırız diye muazzam bir çalışmaya gittik. 2023’ün sonunda ise bütçe açığı yüzde 9,8 yerine 5,2 olmuş. Bunun da üçte ikisi depremle ilişkili. Bu sene de bütçe açığı çok büyük ihtimalle yüzde 5’in altında olacak. Bu arada deprem yine bu açığın neredeyse bir yarısına tekabül ediyor. Bir diğer önemli husus da EYT. EYT’nin bu sene milli gelire oranla etkisi yüzde 2. Bunu çıkartırsanız ortada bütçe açığı kalmıyor” ifadelerini kullandı.
“Kiralık araçları yüzde 15 azalttık, yakında Özelleştirme İdaresi araç satışına başlayacak”
Bakan Şimşek, kamuda tasarruf tedbirleri kapsamında, sürecin olumlu devam ettiğini kaydeden Şimşek, “Kiralık araçları ocak ve ekim döneminde yüzde 15 azalttık. Personel genişlemesini durdurduk. Yakında Özelleştirme İdaresi kamunun mülkiyetinde bulunan araç satışına başlayacak. Son 10 yılda kamu harcamalarında sapma yüzde 10’a yakındı. 2024’te bu sapma yüzde 1'in altında olacak. Daha önce öyle bir şey yoktu. Hiçbir bakanlık kendisine tahsil edilen harcamanın üstüne çıkamayacak. Bin civarı araç özelleştirmeye devredilmişti. Zaruri araç kiralamaları dışında izin vermiyoruz” dedi.
“Kredi kartlarından savunma sanayiye aktarılacak kaynağın amacı ülkemizin caydırıcılığını artırmak”
TBMM’ye sunulan savunma sanayi katkı payı teklifine ilişkin de konuşan Şimşek, şu ifadelere yer verdi:
“Ülkemizin caydırıcılık gücünü artırmak dışında hiçbir seçeneği yok. Bölgemizde bir ateş var, savaşlar var. Sıkıntılı bir mahalledeyiz. Kredi kartlarından savunma sanayiye aktarılacak kaynağın amacı ülkemizin caydırıcılığını artırmak. Bunun amacı çok net. Türkiye savunma sanayinde atılım içinde. Bizim caydırıcılığı artırmaktan başka yapacağımız başka bir şey yok. Savunma sanayi gelişiyor. Şu anda 3 bin 300 firmamız savunma sanayine parça üretiyor. Tüm ülkeyi koruyacak bir savunma sistemi üretilecek. Binin üzerinde yüksek teknolojili proje var. Bu kaynak gerektiriyor. Kaynak gerekiyor denildi. Savunma sanayi fonunu 165 milyara çıkartmışız. Bunu arttırmamız gerekecek. Uzun menzilli savunma araçlarından tutun 5'inci nesil uçağa kadar. Tedbir setinin geliştirilmesi gündeme geldi. Oturuldu bunun üzerine çalışıldı. İşlem bazlı bir takım ücretlere yönlendirildi. Tartışmalara saygılıyız. Takdir yüce Meclis'in. Birincisi Savunma Sanayi Fonu var. Bu paket tamamen Savunma Sanayi Fonu'na kaynak sağlamak için yapılacak. Bütçede gelirler tamamen bir havuzda toplanır. Milletin öncelikleri çerçevesinde oradan harcanır.”
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Bakan Şimşek'ten kredi kartlarına ilişkin açıklama
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “Ülkemizin caydırıcılık gücünü artırmak dışında hiçbir seçeneği yok. Kredi kartlarından savunma sanayiye aktarılacak kaynağın amacı ülkemizin caydırıcılığını artırmak” dedi.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, katıldığı bir televizyon programında ülke ekonomisi ve uluslararası ekonomik gelişmeler hakkında değerlendirmelerde bulundu. Kredi kartlarından savunma sanayiye aktarılacak kaynak başta olmak üzere birçok konu hakkında konuşan Şimşek, enflasyon, cari açık ve bütçe açığı gibi konulara da değindi.
Bakan Şimşek, gelecek hafta içerisinde IMF Dünya Bankası Yıllık Toplantısı için ABD’ye gideceğini ve burada önemli temaslarda bulunacağını aktardı. Katılacakları toplantının biraz uzun bir toplantı olduğunu vurgulayan Şimşek, "Çünkü hem G20 var, IMF Dünya Bankası Yıllık Toplantısı var. Biz de bunların marjında çok yoğun birkaç gün geçireceğiz. ABD Hazine Bakanı ile bir görüşme görüşmemiz olacak. Bir sürü ikili toplantı talebinde bulunan bakanlar var. Dolayısıyla ikili görüşmelerimiz olacak. İkinci olarak da çok taraflı uluslararası bankalarla bir araya geleceğiz. Onlara hem Türkiye ekonomisini anlatıyoruz, hem de onlar Türkiye ekonomisinde önemli bir paydaşlar. Bizim bu yapısal dönüşümümüzü finansal olarak destekliyorlar. Dolayısıyla bu görüşmelerle ilişkilerimizi sürekli sıcak tutuyoruz. Son bir yılda da çok ciddi destekler gördük. Çok ciddi bir fon akışı var. Bu fonlar piyasaya göre hem daha ucuz kaynak hem de daha uzun vadeli” açıklamasında bulundu.
“Cari açık neredeyse yüzde 1’in altına indi, bölgemizdeki çatışmalar olmasaydı cari açık dengede olurdu”
Cari açığın Türkiye’nin yumuşak karnı olduğunu kaydeden Şimşek, “Türkiye’deki makrofinansal istikrarsızlıkların da birçoğunun temelinde dış kırılganlık yatıyor. Geçen sene mayıs ayında cari açık çok yüksekti. O dönemde piyasa cari açığı milli gelire oranla yüzde 6 civarında öngörüyordu. Bir ara 60 milyar dolar olarak açıklandı ardından aşağı yönlü revize edildi. Biz de bunu ‘ilk yılımızda yüzde 3 civarına indirebilir miyiz’ diye iddialı bir hedef koyduk. Gelinen noktada cari açık neredeyse yüzde 1’in altına indi. Bölgemizdeki çatışmalar olmasaydı büyük ihtimalle Türkiye’de cari açık dengede olurdu” şeklinde konuştu.
“Cari açıkta önemli bir eşikteyiz”
Bakan Şimşek, cari açıkla ilgili projeksiyonların yapısal dönüşümlerden geçtiğini söyleyerek, “Bu konuda çok önemli adımlar attık. Aralık ayında Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın liderliğinde 284 ürün belirledik. Bu 284 ürün Türkiye’nin dış ticaret açığının yarısına tekabül ediyor. Bu ürünlere krediyle dünyadan ve Türkiye'den yatırımları çekmek istiyoruz. Bu sanayide dönüşümün önemi bir ayağı. Bir diğer ayağı, Cumhurbaşkanımız HIT-30 olarak açıkladı. 8 ana başlık altında 30 ürün 2030'a kadar 30 milyar dolarlık desteklenecek. Şu anda öncelikli olan yeşil dönüşüm. Şu anda Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımızla yakın çalışıyoruz. Yenilenebilir enerjide son dönemde yıllık ortalama 2 bin 700 megawatt eklenmiş. Bunu 7 bin megawatt’a, 10 bin megawatt’a çıkartabilirsek çok rahat bir şekilde yıllık ilave doğal gaz faturamızı yurt dışından enerji ithalatını 1,5-2 milyar dolar azaltacak. Bunlar kalıcı olarak cari açığı aşağıya çekecek. Cari açıkta önemli bir eşikteyiz” açıklamasında bulundu.
“Enflasyon düşmeye devam edecek”
Enflasyon verileri ve enflasyonun düşüş hızına ilişkin de konuşan Şimşek, enflasyonun düştüğünü ve düşmeye devam edeceğini belirterek, “Biz daha hızlı bir tempoda enflasyonu düşürmeyi arzularız. Giyim gibi dayanıklı malların yer aldığı temel mallardaki yıllık enflasyon yüzde 28'e düştü. Bütün malları baz alırsanız burada enflasyon yüzde 40’a düşmüş. Fakat manşet enflasyona baktığımız zaman yüzde 49 civarında. Çünkü hizmet enflasyonu hala yüzde 73’e yakın. Hizmet enflasyonu düşmeye başladı ama dünyada katılık var. Yani daha gecikmeli para politikalarına cevap veriyor. Kira artışındaki yüzde 25'lik üst limiti kaldırınca yenilenen kira sözleşmelerinde yüzde 120'ye yakın artış oldu. Dolayısıyla hizmetler enflasyonu zamanla gelirler politikasına güçlü tepki verecek. Enflasyon düşmeye başladıkça önümüzdeki dönem katılığı kıracağız” diye konuştu.
“Önemli olan tahminler değil gittiğiniz yöndür”
Enflasyondaki düşüşün fiyat düşüşü olduğu algısının yanlış bir algı olduğunu da kaydeden Şimşek, “Enflasyonda bir yavaşlama var, fiyat artışlarında bir yavaşlama var, bu devam edecek. Bu konuda kararlıyız, programı uygulayacağız. Enflasyon beklentilerinde iyileşme var. Bu program sonuç veriyor. 1-2 puan yukarıda veya aşağıda olabilir. Önemli olan tahminler değil gittiğiniz yöndür” şeklinde konuştu.
“Konut arzının artması kira enflasyonunu etkileyecek”
Kiralarda yüzde 25’lik üst limit kalkınca yenilenen sözleşmeler baz alınır. Yenilenen sözleşmeler yüksek oranlarda yenileniyor. Çünkü geçmiş enflasyon baz alınıyor. Bir de birkaç sene boyunca yüzde 25’lik bir üst limit koyarsanız ve enflasyon da onun çok üzerinde olunca sözleşmeler kurallara aykırı bir şekilde yükselmekte. Normalde en son 12 aylık enflasyonun baz alınması lazım. Bunlar bir yıl sonra denklemden çıkacak. Bu arada konut arzını da arttırıyoruz. Deprem bölgesinde bu sene çok büyük ihtimalle 200 binin üzerinde konut teslim edilmiş olacak. Şu an ihalesi yapılmış inşası devam eden 320 binin üzerinde konut var. Konut arzını da arttırdığınız zaman o bölgelerde etkili olacak. Konut arzını arttırmaya devam edeceğiz” ifadelerine yer verdi.
“EYT’nin bu sene milli gelire oranla etkisi yüzde 2, bunu çıkartırsanız ortada bütçe açığı kalmıyor”
Bakan Şimşek, bütçe açığı verilerine ilişkin de değerlendirmelerde bulunarak, “Geçen sene bütçe açığı yüzde 5,2 idi. Bu açığın üçte ikisi yani 3,6 puanı deprem harcamalarıyla kaynaklı. Ben Bakan olmadan önce Hazine ve Maliye Bakanlığımız bir çalışma yapmış. O çalışmaya göre tedbir alınmazsa bütçe açığı milli gelire oranla yüzde 9,8 olacakmış. Bu ülke yüzde 9,8’lik bir açığı kaldıramaz, banka sektörü bunu finanse edemez. Biz de oturup milli gelire oran olarak yaklaşık yüzde 3’ün üzerinde bir tedbir paketi hazırlayıp Meclisimize sunduk. Ayrıca vakit kaybetmeden tahsilatı nasıl arttırırız diye muazzam bir çalışmaya gittik. 2023’ün sonunda ise bütçe açığı yüzde 9,8 yerine 5,2 olmuş. Bunun da üçte ikisi depremle ilişkili. Bu sene de bütçe açığı çok büyük ihtimalle yüzde 5’in altında olacak. Bu arada deprem yine bu açığın neredeyse bir yarısına tekabül ediyor. Bir diğer önemli husus da EYT. EYT’nin bu sene milli gelire oranla etkisi yüzde 2. Bunu çıkartırsanız ortada bütçe açığı kalmıyor” ifadelerini kullandı.
“Kiralık araçları yüzde 15 azalttık, yakında Özelleştirme İdaresi araç satışına başlayacak”
Bakan Şimşek, kamuda tasarruf tedbirleri kapsamında, sürecin olumlu devam ettiğini kaydeden Şimşek, “Kiralık araçları ocak ve ekim döneminde yüzde 15 azalttık. Personel genişlemesini durdurduk. Yakında Özelleştirme İdaresi kamunun mülkiyetinde bulunan araç satışına başlayacak. Son 10 yılda kamu harcamalarında sapma yüzde 10’a yakındı. 2024’te bu sapma yüzde 1'in altında olacak. Daha önce öyle bir şey yoktu. Hiçbir bakanlık kendisine tahsil edilen harcamanın üstüne çıkamayacak. Bin civarı araç özelleştirmeye devredilmişti. Zaruri araç kiralamaları dışında izin vermiyoruz” dedi.
“Kredi kartlarından savunma sanayiye aktarılacak kaynağın amacı ülkemizin caydırıcılığını artırmak”
TBMM’ye sunulan savunma sanayi katkı payı teklifine ilişkin de konuşan Şimşek, şu ifadelere yer verdi:
“Ülkemizin caydırıcılık gücünü artırmak dışında hiçbir seçeneği yok. Bölgemizde bir ateş var, savaşlar var. Sıkıntılı bir mahalledeyiz. Kredi kartlarından savunma sanayiye aktarılacak kaynağın amacı ülkemizin caydırıcılığını artırmak. Bunun amacı çok net. Türkiye savunma sanayinde atılım içinde. Bizim caydırıcılığı artırmaktan başka yapacağımız başka bir şey yok. Savunma sanayi gelişiyor. Şu anda 3 bin 300 firmamız savunma sanayine parça üretiyor. Tüm ülkeyi koruyacak bir savunma sistemi üretilecek. Binin üzerinde yüksek teknolojili proje var. Bu kaynak gerektiriyor. Kaynak gerekiyor denildi. Savunma sanayi fonunu 165 milyara çıkartmışız. Bunu arttırmamız gerekecek. Uzun menzilli savunma araçlarından tutun 5'inci nesil uçağa kadar. Tedbir setinin geliştirilmesi gündeme geldi. Oturuldu bunun üzerine çalışıldı. İşlem bazlı bir takım ücretlere yönlendirildi. Tartışmalara saygılıyız. Takdir yüce Meclis'in. Birincisi Savunma Sanayi Fonu var. Bu paket tamamen Savunma Sanayi Fonu'na kaynak sağlamak için yapılacak. Bütçede gelirler tamamen bir havuzda toplanır. Milletin öncelikleri çerçevesinde oradan harcanır.”
Kaynak: İHA
En Çok Okunan Haberler