SON DAKİKA
Hava Durumu

Buz gibi bir mola: Tozuyan Şelalesi

HABER: Mahir Bora Kayıhan Bursa’ya 19 Km Uzaklıktaki Derekızık Köyü, Saitabat ve Tozuyan Şelaleleriyle ziyaretçilerini büyülüyor Uludağ’ın kuzey eteklerine kurulu ‘’Kızık’’ köylerinin en doğuda ve şelaleleriyle en ünlü olanı; yolu Bursa’ya düşenlerin değil, yolunu Bursa’ya düşürenlerin ilk durağı Derekızık Köyü… Bir taşla iki kuş vurmak! Müsaadenizle bu deyimi bu yazılık değiştirmek istiyorum. ‘’Bir geziyle iki

Haber Giriş Tarihi: 14.04.2023 11:25
Haber Güncellenme Tarihi: 14.04.2023 11:25
Kaynak: Haber Merkezi
Buz gibi bir mola: Tozuyan Şelalesi

HABER: Mahir Bora Kayıhan

Bursa’ya 19 Km Uzaklıktaki Derekızık Köyü, Saitabat ve Tozuyan Şelaleleriyle ziyaretçilerini büyülüyor

Uludağ’ın kuzey eteklerine kurulu ‘’Kızık’’ köylerinin en doğuda ve şelaleleriyle en ünlü olanı; yolu Bursa’ya düşenlerin değil, yolunu Bursa’ya düşürenlerin ilk durağı Derekızık Köyü…

Bir taşla iki kuş vurmak! Müsaadenizle bu deyimi bu yazılık değiştirmek istiyorum. ‘’Bir geziyle iki şelale görmek!’’ olarak. Zirve Dağcılık yeni yürüyüş yolumuzu belirlemişti ve bu yol Tozuyan Şelalesi’ne varıncaya kadar görebileceğimiz birçok doğa güzelliğini de içeriyordu. Yürüyüş günü geldiğinde buluşma noktamız olan Santral Garajı’nda toplandık. 30 kişiden fazla olan ekibimizle hiç zaman harcamadan otobüse yerleşip Derekızık Köyü’ne doğru yola çıktık. Derekızık Köyü Bursa’ya 19, Kestel ilçe merkezine 7 km uzaklıktaydı. Köyün girişinde son kontroller ve erzak temini için kısa bir mola verdik. Yürüyüş yolumuz uzun olduğu için yeterli yiyecek ve su ihtiyacımızda sorun yaşamamak için sırt çantalarımız iyice doldurduk. Botlarımızın bağcıklarını sıkılaştırdık, şapkalarımızı başımıza geçirdik ve Derekızık Köyü’ne girdik.

Namı diğer ‘’Piknik Köyü’’

Derekızık doğa sporlarıyla ilgilenenler kadar, piknikçilerinde sıkça ziyaret ettiği bir köy. Derekızık ile Saitabat köyleri arasında kalan Saitabat Şelalesi’nin çevresi piknik alanları, restoranlar, kafeler ve hediyelik eşya dükkanlarıyla dolu. Sıcakların yoğunluğundan dolayı Saitabat Şelalesi’nin suyu azalmış olmasına rağmen, namından ve hafta sonundan olsa gerek köyde adım atacak yer yoktu adeta. Asıl hedefimiz olan Tozuyan Şelalesi öncesi, yolumuzun üzerinde bulunan Saitabat Şelalesi’ni es geçmemiş olmamak için kısa bir sürede olsa orada oyalanarak şelaleyi izledik. Tüm ekip, Tozuyan Şelalesi’ni görmek için sabırsızlandığımızdan, rehberimiz Doğan Nadi hareket vaktinin geldiğini belirterek bizi ardın sıra şelaleye giden yola doğru götürdü.

 

Böğürtlen ağaçları, çilek tarlaları, Uludağ’ın yüksek eteklerinde saklı yaylalar…

Yürüyüş yolumuz orta dereceli ama oldukça uzundu. 15 km yokuş yukarı, patika yoldan çıkarak ulaşacağımız Tozuyan Şelalesi anlatılanlara göre buna fazlasıyla değerdi. Böğürtlen ağaçlarının arasında başlayan yürüyüşümüzü aksatmamak elde değildi. Böğürtlenin tam zamanına denk düşüyordu yürüyüşümüz ve tüm çekiciliğiyle ‘’ye beni’’ diyordu böğürtlenler. Ara ara durup, aksak adım yürüyerek bir yandan da böğürtlenleri tadıyorduk. Kayalı bir toprağı vardı yolun, araçların geçmesi için genişletilen bazı yerlerde ağaçların kökleri dışarıya taşmıştı. Yeşilin bin bir rengini izleyerek yolumuza devam ettik. 12-13 km sonra Gökçukuru Yaylası’na vardık. Oldukça yüksekte bir yayla olduğu için aldığı ismi fazlasıyla hak ediyordu. Artık tek tük gördüğümüz evlerin yerini barakalar almıştı. Tarlalarda çalışan köylülerin belirli dönemlerde yaşadıkları barakalar, tarlalara en yakın yerlere yapılmıştı. Gökçukuru Yaylası’nın çilek tarlaları arasında ilerlerken tozuyan şelalesinin sesini duyduk.

Göz kamaştıran güzellik…

Şelalenin sesini duyar duymaz sıcaktan kavrulan bedenlerimizi suya bırakmak için adımlarımızı hızlandırdık. Ormanlık alanın içinde bulunan şelaleye inebilmemiz için rehberlerimiz gerekli hazırlıkları yaparken, tüm ekip daha önce duymadığımız Tozuyan Şelalesi’nin şarkısına kaptırdık kendimizi. Şarkı söyler gibi şırıldayan şelale gözlerimizi kamaştırmıştı. Rehberlerimizden Kamil Dayılar ve Doğan Nadi, ağaçlar arasına halat bağlayarak iniş için hazırlığı tamamladı. Tek tek halat ve rehberlerimizin yardımıyla şelaleye indik. Tüm sıcağa rağmen buz gibi olan suya bir anda girmek imkansızdı adeta. Yavaş yavaş alıştırdık suya bedenimizi. Kayalıklara vuran su, aktıkça soğuyordu adeta. Tüm ekip dinlenip, şelaleye girdikten sonra yemek molası verdik. Uzun bir yol kat etmiştik ama buna, hatta daha da fazlasına değecek bir doğal güzellikle baş başaydık.

 

Dönüş…

Her yürüyüş gibi Tozuyan Şelalesi yürüyüşünün de sonu vardı. Sabah saat 08.30’da başlayan heyecanlı günün sonunda şelaleye varmıştık. Yavaş yavaş dönme vakti gelmişti. Geldiğimiz yoldan döneceğimiz için, dönüş kolay olacaktı. Yokuş yukarı macera, kendini yokuş aşağıya bırakmıştı artık. Zirve Dağcılık Kulübü’nün üyelerinden çok misafir katılımcıların ağırlıkta olduğu etkinlik, Derekızık Köyü’nde verilen çay ve sıcak helva molası ile son buldu. Tahin helvasının süt ile ezilip fırında pişirilmesiyle hazırlanan helva oldukça hoş bir tatlıydı. Tozuyan Şelalesi’ne arabayla da gitmek mümkün, ama yürümenizi öneriyorum. Yürürken yaşanılan keyif ve detayları inceleme şansını kaçırmadan, Tozuyan Şelalesi’ni en kısa zamanda görmelisiniz.

Tozuyan Şelalesi’ne nasıl gidilir?

Öncelikle Bursa merkezden 19 km uzaklıktaki Derekızık Köyü’ne gitmeniz gerekiyor. Gitmişken Saitabat Şelalesi’ni yolunuzun hemen üstünde kaldığı için kısa bir ziyareti hakediyor. Sonra köy ile çilek tarlalarının bulunduğu Gölçuru Yaylası arasındaki 15 km kadar olan bağlantı yolunu yürüyerek Tozuyan Şelalesi’ne varılıyor.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
Bursada Meydan En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.