Hani şimdi diyeceksiniz ki; siz mali müşavirler olarak kendi probleminizi çözmüşsünüz gibi sen git elin benzin istasyonlarının fiyat tarifelerini gazetende köşe yazısı yap. Haklısınız benim de güleceğim çıktı. Lakin terzi kendi söküğünü dikemezmiş. Ben kendini traş eden bir berber görmedim.

Yıllardan beri bizde kendi meslektaşlarımız ile haksız rekabet ve fiyatlandırma konusunda çok bir yol kat edemedik. Ama olsun benzin istasyonlarının haksız rekabet ve fiyatlandırma ile alakalı bir açığını gördüm. Bunu mutlaka yazacağım. Yazmazsam olmaz. Bu beni rahatsız eder.

Geçen gün saat altı sıralarında aracıma bindim, yazlığıma doğru şehir merkezinden hareket ettim. Aracımın deposundaki mazot resmen dibi bulmuştu. Bursa - İstanbul istikametinde diğer petrol ofisi, Shell, Opet gibi bayilerden değil de biraz daha ekonomik olduğunu bildiğim bir akaryakıt istasyonundan almaktayım aracımın mazotunu. Ucuz kardeşim. Üç kuruş üç kuruştur benim için. Devir ekonomi devri. Aracımda çok lüks bir araç olmadığı için gönül rahatlığı ile alıyorum mazotumu. Ama yine de bir soru işareti varmış ki kafam da bir defasında, ya bu nasıl oluyor? Nasıl daha ucuz veriyorsunuz mazotu, benzini, ya da oto gazı diğer benzin istasyonlarından diye sormuştum pompada çalışan arkadaşa.

Pompacının verdiği cevap beni tatmin etti sanki ama yine de bir soru işareti var bende, kim ne derse desin. Bu mazot diğerlerinden niye ucuz arkadaş. Başka bir şey mi karıştırılıyor içerisine. Pompada mı bir ayar çekiliyor yoksa fiyat ve miktar ekseninde. Bir sürü şey soru işareti değil mi. Sizde öyle düşünmüyor musunuz? Bir tek ben mi bu şekilde düşünüyorum.

Pompacı cevaben dedi ki bana, abi benzini istasyona getiren tankerler bile bu şirketin. Oralardan tasarruf edip sizlere daha ucuza mazot satıyorlar diye bir açıklamada bulunmuştu. İnandım. Zaten inanma mecburiyetindeyim. Çünkü diğerlerine göre gerçekten fark atarcasına ucuz.

Biraz yol alınca arabamla bu benzin istasyonunu geçtiğimi son anda gördüm ve geri dönüp oraya gitmeyi göze alamadım zamandan da tasarruf etmek için . Neyse yol üzerindeki başka benzin istasyonunda alırım bu seferlik düşüncesiyle yoluma devam ettim. Pahalıya da alacak olsam. Olsun bazen olur böyle aksamalar.

Çok sevdiğim çok ta gönülden itimat edemediğim bir söz duymuştum. Allah (cc) sizden, size ait bir şeyinizi alıyorsa mutlaka daha iyisini verecektir ki sizden, o eski olanı onun için almıştır.

Neyse aracımla seyir halindeyken ileride ismi çok bilindik olmayan bir benzin istasyonu gözüme ilişti. Gözüm hemencecik istasyonun girişindeki ücret tarifesi tabelasına takıldı ve göz bebeklerim neredeyse yerinden fırlayacaktı. Burada mazot benim ucuza satın aldığım yerden daha da ucuzdu.

İnanın çok sevindim. Demek ki burayı buldurmak için orası bana unutturulmuş diye düşündüm bir an. ( Tabii ki de bir gün motoru elime alıp tamirci tamirci gezmezsem.) Şaka şaka.

Benzin istasyonuna girip her zaman ki gibi bin liralık mazot alıp yoluma devam ettim. Ettim etmesine de şimdi gelelim asıl mevzumuza . Nasıl oluyor bu iş. Normal bir benzin istasyonuyla mütalaasız beş lira bir fark var. Allah Allah. Bana ilginç geldi. Ben bunu yazacağım dedim kendi kendime. Belki birileri çıkar bunların net bir şekilde cevabını verebilir bizlere.

Geçen günlerde bakkal ve tekel bayilerinde sigara satışını kredi kartı ile yapıldığı taktirde sigaradan elde ettikleri karı’da POS komisyonu olarak bankalara verdiklerini, market işleticilerinin ve bu şekilde sigara satışından para kazanamadıklarını yazmıştım. İyide burada da aslında böyle bir sorun var. Yüz liralık mazot için pos çekiminden en az üç lira ve daha fazla komisyon ödüyor benzin istasyonları bankalara. Ve buna sendikaları sadece seyirci kalıyor. Dayıoğlu vallahi helal olsun. Ben bir yerin başkanı olacağım. Ve benim tabiyetimdeki bir yere böyle zulüm yapılacak inletirim ortalığı. Benim ne yazdığımı siz boş verin. Koltuklar yumuşak olur. Kaybetmemek için hatta o koltuklardan kalkmayın. Benim öyle bir koltuğum olmadığı için bekara hanım boşanmak kolay.

Bir akaryakıt istasyonunda vardiyalı olarak hizmet veren pek çok maaşlı çalışan, bunların sigortaları, yemeleri içmeleri , tazminatları , istasyonun elektrik ve su giderleri gibi masraflar saymakla bitmiyor. Bir de bunlara tuvaletlerin temizlik masrafları da eklenince giderler dağ gibi çoğalıyor. Akaryakıt istasyonlarındaki maliyetlerin çok yüksek olması dolayısıyla, bayii karının bu maliyetleri karşılayacak düzeyde bulunmamasının akaryakıt istasyonlarının en büyük ve en önemli sorunudur. Bir çok akaryakıt istasyonunun kar elde edemeyip zarar ettiklerinde buradan hem encik belirtmiş olayım.

Bir de aslında çok fazla yazmak istediğim ama bir türlü vakit bulup ta dile getiremediğim bir KDV sorunu var ki bir gün buradan mutlaka paylaşacağım. Ben nihai tüketiciyim. Benim aracıma aldığım mazotun KDV’si benim işime yaramıyor diye almıyorum. Ama bazı gözü açıklar benim almadığım yazar kasa fişini bir başka plakaya keserek hem pompacı hem de fişi alan kişi olarak bir oranda kazanç elde ediyor. Birileri bu üç liralık fişi muhasebe kayıtlarını işleyerek kar ediyor ama devletimiz zarar ediyor. Devletimizin bu konuyla alakalı birimi olan maliye bakanlığı maalesef yıllardan beri bu konuya bir çözüm bulamadı.

Ben maliyenin başında olsam işletmesi olmayan, almış olduğu akaryakıtı gider olarak işleyemeyen vatandaşlarımın fişlerini ısrarla benzin istasyonundan istemelerini ve en az toplanan fişlerin KDV’sinin yarısı kadar geri para iadesi yaparak bir otokontrol sistemi oluştururdum. Bu kadar. Hoşçakalın.