Yatırım aracı olarak, bazen kefen parası olarak, bazen ev, araba almak, yatırım yapmak için biriktirdiğimiz güvenilir bir liman. Çünkü ulusal paramız Türk Lirası her gün yüksek enflasyon sebebiyle değer kaybederken, yatırımcısının yüzünü güldüren, alıcısını hayal kırıklığına uğratmayan tek birikim aracı diyebilirim.
Tabii ki başka yatırım araçları da var elbette Dolar gibi, Borsa gibi, Fonlar gibi, Faiz gibi. Ama genellikle ev hanımlarımızın ekseriya tercih ettiği bir yatırım aracı Altın.
Son aylarda rekor üzerine rekor kırarak; yastık altında, evin bir kenarında altın biriktiren ev hanımlarını ziyadesi ile memnun ettiğini söyleyebilirim.
Bu yükseliş ve güvenilir bir liman olma değeri sürdürülebilir mi?
Bu konuya girmeden , başlık attığımda aklıma düşenleri hemen sizlerle paylaşmak istiyorum.
Altın bir yatırım aracı olduğu kadar kadınlarımızın da gururu. Hangi kadın sevdiği erkek tarafından bir altın kolye ya da şöyle kamyon lastiği gibi gramı fazla bir bilezik hediye edilmesini hayal etmez ki. Var mı böyle bir hanım? Bence yok.
Yabancı ülkelerde altın, bizim ülkemizde olduğu kadar hiçbir zaman kıymetli olmadı.
Almanya da yaşayan bir komşumuzun oğlu Almanya da bir Alman vatandaşı kıza gönlünü kaptırır. Almanya da nikâh kıyacaklar. Türkiye’ye yıllık izine geldiğinde anlatıyor. ‘’ Oğlanı evlendiriyoruz.’’ Diye. Anlattığı kişilerden biri soruyor. ‘Niye Alman bir kız alıyorsunuz. Bir Türk le evlenseydi ya’ deyince Almanya’dan izne gelen ablamız.
‘Oooo Türkiye’den kız almak oraya göre çok zor. Vallahi ben uğraşamam Türk kızlarının istekleriyle’ diyerek cevap verdiğini hatırlıyorum. Ve devam etti sözlerine.
‘Bir kolye, bir yüzük doğru nikah salonuna nu kadar basit.’
Evet; Hem bir kız hem de bir erkek babası olarak ne demek istediğini çok iyi anladım.
Diyelim ki oğlunuz bir çıtı pıtı kıza gönlünü kaptırdı. İstemeye gittiniz. O’da ne daha ilk görüşmeye gidildiğinde, kız tarafı kızını vermeye istekliyse hemen bir ferman elinize tutuşturulur. En az dört adana burgusu, kösteği, zinciri, kolyesi sanırsın kuyumcu dükkânı açılacak. Bu kadar teferruata ne gerek var. Altına gelen zamlardan sonra kızlarınız evde kalır. Çok insanda bu kadar para yok.
Kız babası mı dediniz. Bende kız babasıyım. Valla benim kızım bir prenses. Daha da fazlasını hak ediyor. Şaka şaka. Ama her şaka da bir gerçek var.
Kısaca Altın sadece bir yatırım aracı değil, aynı zamanda kültürümüzün bir parçası olmuş.
Neyse lafı çok dolaştırmadan altının yükselişi devam edecek mi? Diye bir bakalım.
Evet Altının yükselişi devam edecek. Altın kısıtlı bir maden. Kısıtlı bir madene de talep arttıkça fiyatının artması da gayet doğal. Başta Amerika ve Çin olmak üzere çok yüklü alımlar yaparak hazinelerindeki altın rezervlerini yükselttikçe altının fiyatı mutlaka artacaktır hiç şüphesiz. Sadece dev ekonomilere sahip ülkeler de alım yapmıyor bu arada. Ülkem de oluşabilecek olası sıkıntılara karşı altın rezervlerini çoğaltma derdinde bir çok ülke gibi.
Altın mutlaka yükselecek. Bu yükselişin haber değeri bile kalmadı bildiğiniz üzere. Daha nice rekorlar kıracak ama şuna da dikkatiniz çekmek zorundayım.
Aman dikkat. Sevgili Altın alıcısı vatandaşlarım. Her şeyin bir kararı olmalı. Bütün yumurtaları tek bir sepette toplamamak gerekir. Yoksa canınızın yanma ihtimalide çok yüksek.
Niye mi böyle yazdım. Bakın; 1980 li yıllar da çok yüksek gelir elde edebilmek adına elinde parası olan neredeyse bütün vatandaşlarımız birikimlerini katlayabilmek ve yüksek derecede paralar kazanabilmek adına Bankerlere teslim ettiler. Çünkü bankerler çok yüksek faizler teklif ediyorlardı birikim sahiplerine. Aman. Aman. Sonuç ne oldu biliyor musunuz?
Yüksek faizler almak için hayaller kuranlar Midyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan da oldular. Ve bankerlik sistemi çöktü.
Değerli okuyucularım. Hepinizi gerçekten çok seviyorum. Ayağınıza taş değmesini bile istemem. Bundan emin olun. Kesinlikle altına yatırımı bırakın demiyorum. Sadece ihtiyatlı olun diye sizleri bu köşemden uyarıyorum. Para kazanma hırsının fazlası iyi değildir. Bütün birikimlerinizi bir yatırım aracına kesinlikle bağlamayın. Yarının ne getireceğini kimse çok net kestiremiyor.
İhtiyatlı olmakta fayda var. Bir miktar gümüş, bir miktar borsa, bir miktar fonlar bence daha akıllı olacaktır.
Ben küçüklüğümden beri güvercin beslerim. Kümesin önüne avare bir kuş geldiği zaman önüne atacağım yemin hesabını yapmam. Kuşu kümese sokmak için tabii ki.
Kısaca Altındaki bu yükseliş beni ziyadesi ile işin içinde bir hinlik var mı diye düşündürüyor.
Parası olmayanlar ne kadar mutlu. Dert edinecek sorunları da olmuyor. Hayırlı günler.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Bahri PALAS
Altında kaldık...
Altın, evet bildiğimiz Altın.
Yatırım aracı olarak, bazen kefen parası olarak, bazen ev, araba almak, yatırım yapmak için biriktirdiğimiz güvenilir bir liman. Çünkü ulusal paramız Türk Lirası her gün yüksek enflasyon sebebiyle değer kaybederken, yatırımcısının yüzünü güldüren, alıcısını hayal kırıklığına uğratmayan tek birikim aracı diyebilirim.
Tabii ki başka yatırım araçları da var elbette Dolar gibi, Borsa gibi, Fonlar gibi, Faiz gibi. Ama genellikle ev hanımlarımızın ekseriya tercih ettiği bir yatırım aracı Altın.
Son aylarda rekor üzerine rekor kırarak; yastık altında, evin bir kenarında altın biriktiren ev hanımlarını ziyadesi ile memnun ettiğini söyleyebilirim.
Bu yükseliş ve güvenilir bir liman olma değeri sürdürülebilir mi?
Bu konuya girmeden , başlık attığımda aklıma düşenleri hemen sizlerle paylaşmak istiyorum.
Altın bir yatırım aracı olduğu kadar kadınlarımızın da gururu. Hangi kadın sevdiği erkek tarafından bir altın kolye ya da şöyle kamyon lastiği gibi gramı fazla bir bilezik hediye edilmesini hayal etmez ki. Var mı böyle bir hanım? Bence yok.
Yabancı ülkelerde altın, bizim ülkemizde olduğu kadar hiçbir zaman kıymetli olmadı.
Almanya da yaşayan bir komşumuzun oğlu Almanya da bir Alman vatandaşı kıza gönlünü kaptırır. Almanya da nikâh kıyacaklar. Türkiye’ye yıllık izine geldiğinde anlatıyor. ‘’ Oğlanı evlendiriyoruz.’’ Diye. Anlattığı kişilerden biri soruyor. ‘Niye Alman bir kız alıyorsunuz. Bir Türk le evlenseydi ya’ deyince Almanya’dan izne gelen ablamız.
‘Oooo Türkiye’den kız almak oraya göre çok zor. Vallahi ben uğraşamam Türk kızlarının istekleriyle’ diyerek cevap verdiğini hatırlıyorum. Ve devam etti sözlerine.
‘Bir kolye, bir yüzük doğru nikah salonuna nu kadar basit.’
Evet; Hem bir kız hem de bir erkek babası olarak ne demek istediğini çok iyi anladım.
Diyelim ki oğlunuz bir çıtı pıtı kıza gönlünü kaptırdı. İstemeye gittiniz. O’da ne daha ilk görüşmeye gidildiğinde, kız tarafı kızını vermeye istekliyse hemen bir ferman elinize tutuşturulur. En az dört adana burgusu, kösteği, zinciri, kolyesi sanırsın kuyumcu dükkânı açılacak. Bu kadar teferruata ne gerek var. Altına gelen zamlardan sonra kızlarınız evde kalır. Çok insanda bu kadar para yok.
Kız babası mı dediniz. Bende kız babasıyım. Valla benim kızım bir prenses. Daha da fazlasını hak ediyor. Şaka şaka. Ama her şaka da bir gerçek var.
Kısaca Altın sadece bir yatırım aracı değil, aynı zamanda kültürümüzün bir parçası olmuş.
Neyse lafı çok dolaştırmadan altının yükselişi devam edecek mi? Diye bir bakalım.
Evet Altının yükselişi devam edecek. Altın kısıtlı bir maden. Kısıtlı bir madene de talep arttıkça fiyatının artması da gayet doğal. Başta Amerika ve Çin olmak üzere çok yüklü alımlar yaparak hazinelerindeki altın rezervlerini yükselttikçe altının fiyatı mutlaka artacaktır hiç şüphesiz. Sadece dev ekonomilere sahip ülkeler de alım yapmıyor bu arada. Ülkem de oluşabilecek olası sıkıntılara karşı altın rezervlerini çoğaltma derdinde bir çok ülke gibi.
Altın mutlaka yükselecek. Bu yükselişin haber değeri bile kalmadı bildiğiniz üzere. Daha nice rekorlar kıracak ama şuna da dikkatiniz çekmek zorundayım.
Aman dikkat. Sevgili Altın alıcısı vatandaşlarım. Her şeyin bir kararı olmalı. Bütün yumurtaları tek bir sepette toplamamak gerekir. Yoksa canınızın yanma ihtimalide çok yüksek.
Niye mi böyle yazdım. Bakın; 1980 li yıllar da çok yüksek gelir elde edebilmek adına elinde parası olan neredeyse bütün vatandaşlarımız birikimlerini katlayabilmek ve yüksek derecede paralar kazanabilmek adına Bankerlere teslim ettiler. Çünkü bankerler çok yüksek faizler teklif ediyorlardı birikim sahiplerine. Aman. Aman. Sonuç ne oldu biliyor musunuz?
Yüksek faizler almak için hayaller kuranlar Midyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan da oldular. Ve bankerlik sistemi çöktü.
Değerli okuyucularım. Hepinizi gerçekten çok seviyorum. Ayağınıza taş değmesini bile istemem. Bundan emin olun. Kesinlikle altına yatırımı bırakın demiyorum. Sadece ihtiyatlı olun diye sizleri bu köşemden uyarıyorum. Para kazanma hırsının fazlası iyi değildir. Bütün birikimlerinizi bir yatırım aracına kesinlikle bağlamayın. Yarının ne getireceğini kimse çok net kestiremiyor.
İhtiyatlı olmakta fayda var. Bir miktar gümüş, bir miktar borsa, bir miktar fonlar bence daha akıllı olacaktır.
Ben küçüklüğümden beri güvercin beslerim. Kümesin önüne avare bir kuş geldiği zaman önüne atacağım yemin hesabını yapmam. Kuşu kümese sokmak için tabii ki.
Kısaca Altındaki bu yükseliş beni ziyadesi ile işin içinde bir hinlik var mı diye düşündürüyor.
Parası olmayanlar ne kadar mutlu. Dert edinecek sorunları da olmuyor. Hayırlı günler.