Bir dal sigara verebilir misiniz? Sigaramı arabada bırakmışım ya da işyerinde çekmecede bırakmışım. Bu tarz konuşmalara dönem dönem şahit oluyorsunuzdur mutlaka.
Evet bazen çay ocağına iniyoruz masaya oturur oturmaz çayımızı söyler söylemez hemen elimizi cebimize atıyoruz, cebimizden sigaramızı çıkartmak için. Eyvah elimizi cebimize attık ama cep boş, sigarayı ofiste masanın üstünde bırakmışız. Çay da geldi şimdi kalk ofise git bir dal sigara içeceğim diye al gel uzun iş.
O vakit çayın yanında sigara da içmeyiver dediğinizi duyar gibiyim. Olmaz o sigara içilecek. Yanında yoksa hemen ya bayiden yeni bir paket alınıp açılıp içilecek ya da gözler sigara isteyebileceğimiz tanıdık bir dost arayacak. Çok şükür sigara kullandığım dönemde çay ocağının sahibi de arkadaşımdı bizde problem olmuyordu.
Ver bir dal sigara dediğimiz de ocağın başından bir dal sigara havalanır oturduğum masanın üzerine düşerdi bende içerdim. İkinci kalp krizimle birlikte bu pis alışkanlıktan inşallah kurtulmuşumdur. Aylardır içmiyorum ama hala içimde bir yerlerde bir şeyler eksik. Gerçekten çok zor kırk sene kullandığım bir zehirle vedalaşmak.
Rabbim yardım etsin inşallah bir daha içmeyeyim. Evet ne kadar utangaç olsan da sigaran yoksa kendini bir başkasından istettirir. Belki başka bir şey istemeye utanırsın ama sigarayı yüzünü kızartıp istersin azizim.
Neyse konumuza dönelim. Bana çok ilginç gelen bir olayı sizlerle paylaşırken bu yaşanan olayın devlete ne kadar çok zarar verdiğini ve ne kadar büyük vergi kayıplarına sebep olduğunu anlatacağım. Tabii ki hikâyeleştirerek. Biz köşe yazarıyız. Haber gazetecisi değiliz.
Çay ocağında iki arkadaşım ile birlikte oturmuş çay içiyoruz; ülke ekonomisini konuşuyoruz, siyaset konuşuyoruz filan. Muhabbet olsun torba dolsun. Bu arada bir şiir aklıma geldi hemen paylaşayım sizlerle.
Muhabbetten Muhammed oldu hasıl
Ya Muhammedsiz muhabbetten ne hasıl demiş aşık bir gönül. Bu dizeyi çok sevdiğim için sizlerle paylaşayım dedim. Bizde Muhammedsiz boş bir muhabbet içerisindeyiz anlayacağınız.
Masada çay içtiğimiz arkadaşlardan biri parliament diğeri de tekel 2000 marka sigara içiyorlar. Parliament içen sigarasını paketten çıkartıp yaktıktan sonra tekrar sigarayı çıkardığı cebine geri koydu. Diğer arkadaş sigarasını yakıp masanın üzerine attı. İsmini bilmediğim ama tanıdığım bir genç masaya yaklaşıp yarı yavşayarak parliament içen arkadaşa ‘’ hacı bir dal parliament ver de ciğerlerimiz bayram etsin ‘’ diye klişeleşmiş bir kelam etti.
O ana kadar önemsemediğim sıradan bir yüzsüzlük olayıydı benim içim. Ama olay bir anda farklı bir boyuta gitti. Merak etmeyin anlatacağım.
Parliament içen arkadaş elini diğer cebine atarak başka bir paket çıkarttı. Hani piyasada kaçak olarak çok ucuza satılan sigaralar var ya tam olarak işte ondan. Poşetin içinden bir dal çıkarıp uzattı. Çok büyük bir hayretle olayı seyrediyorum. Bunu yapan varlıklı bir arkadaşımız olmakla birlikte cimri biride değil, eli açık biri.
Olayı görmemezlikten gelmeye çalıştım ama sigara isteyen kişi kaçak sigarayı alıp arkasını döndüğü gibi bana bakıp karnı aç olsa yemek söyleyeyim sigarası yoksa, parası yoksa parliament içmeyecek o zaman diyerek ortaya konuştu. O an istediğim her dal sigara için çok utandım. Çünkü aynı şeyi bende defalarca yapmışımdır.
Zaman zaman Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu ( TESK) başta olmak üzere tütün sektörünün, sektör temsilcileri Devletimizin Tütün mamullerine uygulamış oldukları yüksek vergiler yüzünden merdiven altlarında kaçak sigara üretiminin ve kullanımının arttığını ve bu kayıt dışı işlemlerin Ülke ekonomimize ve Ruhsatını, TAPDK ‘sını alıp kayıtlı satış yapan esnafa büyük zararlar verdiğini her fırsatta dile getirmektedirler.
Çok yazık ki Maliyemizin sadece kaçak tütün mamullerinden bir yıllık kaybı 160 Milyar TL’dir. Ülkemizdeki toplam tüketimin % 20’si vergi kaybına sebep olan kaçak üretimdir.
Bunu Sayın Maliye bakanımız nasıl olurda denk bütçe hazırlarken göz ardı edebilir gerekli tedbirleri alamaz akıl alacak gibi değil. Nasıl olur da bu kadar vergi kaybına göz yumabilir.
Çok değerli okuyucularım köşe yazısı alanım çok dar olduğu için yazımı kısa kesme mecburiyetinden özet olarak yazmak zorunda kalıyorum.
Ben Bu ülkenin maliye bakanı olsam nasıl hazırlandığı belli olmayan kaçak tütün üretimini kıskacım altına alır burandan vergi olarak alınan paraların tamamını başta Yeşilay ve Kızılay’a bağışlardım.
Selamet üzerine kalınız…
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
Bursada Meydan
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Web.tv
Bahri PALAS
Bir dal sigara....
Bir dal sigara verebilir misiniz? Sigaramı arabada bırakmışım ya da işyerinde çekmecede bırakmışım. Bu tarz konuşmalara dönem dönem şahit oluyorsunuzdur mutlaka.
Evet bazen çay ocağına iniyoruz masaya oturur oturmaz çayımızı söyler söylemez hemen elimizi cebimize atıyoruz, cebimizden sigaramızı çıkartmak için. Eyvah elimizi cebimize attık ama cep boş, sigarayı ofiste masanın üstünde bırakmışız. Çay da geldi şimdi kalk ofise git bir dal sigara içeceğim diye al gel uzun iş.
O vakit çayın yanında sigara da içmeyiver dediğinizi duyar gibiyim. Olmaz o sigara içilecek. Yanında yoksa hemen ya bayiden yeni bir paket alınıp açılıp içilecek ya da gözler sigara isteyebileceğimiz tanıdık bir dost arayacak. Çok şükür sigara kullandığım dönemde çay ocağının sahibi de arkadaşımdı bizde problem olmuyordu.
Ver bir dal sigara dediğimiz de ocağın başından bir dal sigara havalanır oturduğum masanın üzerine düşerdi bende içerdim. İkinci kalp krizimle birlikte bu pis alışkanlıktan inşallah kurtulmuşumdur. Aylardır içmiyorum ama hala içimde bir yerlerde bir şeyler eksik. Gerçekten çok zor kırk sene kullandığım bir zehirle vedalaşmak.
Rabbim yardım etsin inşallah bir daha içmeyeyim. Evet ne kadar utangaç olsan da sigaran yoksa kendini bir başkasından istettirir. Belki başka bir şey istemeye utanırsın ama sigarayı yüzünü kızartıp istersin azizim.
Neyse konumuza dönelim. Bana çok ilginç gelen bir olayı sizlerle paylaşırken bu yaşanan olayın devlete ne kadar çok zarar verdiğini ve ne kadar büyük vergi kayıplarına sebep olduğunu anlatacağım. Tabii ki hikâyeleştirerek. Biz köşe yazarıyız. Haber gazetecisi değiliz.
Çay ocağında iki arkadaşım ile birlikte oturmuş çay içiyoruz; ülke ekonomisini konuşuyoruz, siyaset konuşuyoruz filan. Muhabbet olsun torba dolsun. Bu arada bir şiir aklıma geldi hemen paylaşayım sizlerle.
Muhabbetten Muhammed oldu hasıl
Ya Muhammedsiz muhabbetten ne hasıl demiş aşık bir gönül. Bu dizeyi çok sevdiğim için sizlerle paylaşayım dedim. Bizde Muhammedsiz boş bir muhabbet içerisindeyiz anlayacağınız.
Masada çay içtiğimiz arkadaşlardan biri parliament diğeri de tekel 2000 marka sigara içiyorlar. Parliament içen sigarasını paketten çıkartıp yaktıktan sonra tekrar sigarayı çıkardığı cebine geri koydu. Diğer arkadaş sigarasını yakıp masanın üzerine attı. İsmini bilmediğim ama tanıdığım bir genç masaya yaklaşıp yarı yavşayarak parliament içen arkadaşa ‘’ hacı bir dal parliament ver de ciğerlerimiz bayram etsin ‘’ diye klişeleşmiş bir kelam etti.
O ana kadar önemsemediğim sıradan bir yüzsüzlük olayıydı benim içim. Ama olay bir anda farklı bir boyuta gitti. Merak etmeyin anlatacağım.
Parliament içen arkadaş elini diğer cebine atarak başka bir paket çıkarttı. Hani piyasada kaçak olarak çok ucuza satılan sigaralar var ya tam olarak işte ondan. Poşetin içinden bir dal çıkarıp uzattı. Çok büyük bir hayretle olayı seyrediyorum. Bunu yapan varlıklı bir arkadaşımız olmakla birlikte cimri biride değil, eli açık biri.
Olayı görmemezlikten gelmeye çalıştım ama sigara isteyen kişi kaçak sigarayı alıp arkasını döndüğü gibi bana bakıp karnı aç olsa yemek söyleyeyim sigarası yoksa, parası yoksa parliament içmeyecek o zaman diyerek ortaya konuştu. O an istediğim her dal sigara için çok utandım. Çünkü aynı şeyi bende defalarca yapmışımdır.
Zaman zaman Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu ( TESK) başta olmak üzere tütün sektörünün, sektör temsilcileri Devletimizin Tütün mamullerine uygulamış oldukları yüksek vergiler yüzünden merdiven altlarında kaçak sigara üretiminin ve kullanımının arttığını ve bu kayıt dışı işlemlerin Ülke ekonomimize ve Ruhsatını, TAPDK ‘sını alıp kayıtlı satış yapan esnafa büyük zararlar verdiğini her fırsatta dile getirmektedirler.
Çok yazık ki Maliyemizin sadece kaçak tütün mamullerinden bir yıllık kaybı 160 Milyar TL’dir. Ülkemizdeki toplam tüketimin % 20’si vergi kaybına sebep olan kaçak üretimdir.
Bunu Sayın Maliye bakanımız nasıl olurda denk bütçe hazırlarken göz ardı edebilir gerekli tedbirleri alamaz akıl alacak gibi değil. Nasıl olur da bu kadar vergi kaybına göz yumabilir.
Çok değerli okuyucularım köşe yazısı alanım çok dar olduğu için yazımı kısa kesme mecburiyetinden özet olarak yazmak zorunda kalıyorum.
Ben Bu ülkenin maliye bakanı olsam nasıl hazırlandığı belli olmayan kaçak tütün üretimini kıskacım altına alır burandan vergi olarak alınan paraların tamamını başta Yeşilay ve Kızılay’a bağışlardım.
Selamet üzerine kalınız…