Ortaokul - Lise yıllarında satranç oynamayan çok az kişi vardır. Hepimizin keyifle oynadığı bu oyunu bulan kişi Brahman Rahibidir. Evet, bu Brahman Rahibi oyunu dönemin şahına anlatır ve şaha bir ders vermek ister.
Neymiş bu ders?
Sen ne kadar akıllı ve zeki bir adam da olsan, etrafındaki adamların, danışmanların, askerlerin olmadığı müddetçe hiç de önemli biri değilsin. O dönem de yoktu lakin buna medyayı da ekleyelim.
Bakalım yazımız ne tarafa akacak..?
Şah Hazretleri oyunu beğendiğini dile getirmiş “Dile Benden ne dilersen” diyerek Brahman Rahibini mükâfatlandırmak istemiş.
Brahman Rahibi “Şahım: “Bir miktar buğday istiyorum” demiş. “Satranç tahtasının birinci karesi için bir buğday, ikinci karesi için iki buğday, üçüncü karesi için dört buğday ve her karede bir önceki kareden aldığımın iki misli buğday istiyorum” demiş.
Şah “Hesaplayın. Hak ettiğinden fazla bir tane buğday vermeyin” demiş.
Birinci kareye bir buğday, ikinci kareye iki buğday, üçüncü kareye dört buğday, lakin onuncu kareye gelindiğinde 1024 buğday, on beşinci kareye geldiklerinde bir buçuk kilo buğday ve nihayet, altmış dördüncü kareye gelindiğinde ise bugünkü ölçüler de dünyanın 1500 yıllık buğdayını Brahman Rahibine vermeleri gerektiği ortaya çıkmış.
Bu hikâyenin sonunu bilemiyoruz. Brahman Rahibi bu buğdayı alıp gitti mi-yoksa Şah tarafından cezalandırıldı mı?
Siz kıymetli okuyucularıma bu kıssayı anlatarak şunu ifade etmek istiyorum; Bazen hiç önemsemediğimiz şeyler vardır. Biz önemsemeyiz ama ay sonu gelindiğinde yekûn tutar.
O vakit gerçekle yüzleşiriz. Atalarımızın ne güzel bir sözü var : “Sen cebindeki kuruşların hesabını iyi tut, liralar kendini korur.”
Siz kıymetli okuyucularım, üstlü sayılarla yapılan matematiğin sonucu bizi hayal kırıklığına götürdüğü gibi Maliyemizin de önemsemediği veya görmezden geldiği birçok unsur bir araya gelerek dağlar kadar vergi kaybına sebep olabilmektedir.
Katâ’a derdimiz eksik kusur görmek değildir. Görebildiğimiz kadar doğru yolu gösterme çabamızdan başka bir niyetimiz yoktur.
Bütün esnaf gelir vergisine tabii iken ‘Basit Usul’ niye tabii değil. (?)
Öyle basit usul çay ocakları var ki, gelir vergisine tabi birçok kahvehaneden daha fazla çay satmaktadır. Yine bir bakıyorsun ki Basit Usul nakliyecilik yapıyor. Algı yok - vergi yok öteki taraftan, bunun ödemediği vergiyi de gelir vergisine tabi nakliyecilerden çıkartma derdinde Maliyemiz. Berberlerde de durum farklı değil. Ticari bir kazanç varsa ve vergilendirilecekse, bu tabana yayılmalı herkese eşit olmalıdır
Yapay zekâ destekli Elektronik bir çağda yaşıyoruz.
Eşit ve tabana yayılmacı bir ekonomi politikamız niye oluşmuyor.
Çok mu zor(!)
Kiralarda olduğu gibi, tutar 1 lira bile olsa, (işyeri kiralarının bankadan ödeme zorunluluğu getirildiği gibi) iş yerlerinin tamamına banka üzerinden işlem yapılması kanunlaştırılmalıdır. İnanın çok zor değil bu asırda.
Vergi Dairesine açılış için başvurulduğunda nasıl kira sözleşmesi istiyorsa, Maliye daha vergi levhası çıkar çıkmaz, herhangi bir bankadan ticari hesap açtırarak bir tane ticari hesaba bağlı pos cihazı isteyecek.
Bir liralık alışverişte olsa bütün işlemler pos cihazı üstünden gerçekleşip ay sonunda maliye kimin ne kadar satış yaptığını buradan rahatlıkla takip edebilecek.
Şahısların farklı farklı başka bankalarda hesapları olabilir. Şayet tacir ise bir tane ticari hesabı olacak ve her alışveriş pos üzerinden gerçekleşecek.
Örneğin, gidip bir esnaf dükkânına oturun. Kaç tane fiş kesiliyor ya da kaç tane fatura düzenleniyor. Burası hacı baba tekkesi mi?
Yakalarsa Maliye ne alâ, kontrol edip yakalayamazsa çok yazık. Hepsi vergi kaybı.
Sakın olâ demeyin zaten zor geçiniyoruz. Bir de tüm işlemlerde fiş fatura kesersek, biz bu vergi yükünün altından kalkamayız. Haklısınız elbette. Hiçbir sözüm olamaz.
Vergi tabana yayılırsa herkes hakkına düşeni tahakkuk ettirir. Maliyenin veznelerine ödediğimizde vergi oranları daha da düşer. Daha da ödenebilir bir duruma da gelir vergilerimiz.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Bahri PALAS
Ekonomi ve satranç kareleri
Ortaokul - Lise yıllarında satranç oynamayan çok az kişi vardır. Hepimizin keyifle oynadığı bu oyunu bulan kişi Brahman Rahibidir. Evet, bu Brahman Rahibi oyunu dönemin şahına anlatır ve şaha bir ders vermek ister.
Neymiş bu ders?
Sen ne kadar akıllı ve zeki bir adam da olsan, etrafındaki adamların, danışmanların, askerlerin olmadığı müddetçe hiç de önemli biri değilsin. O dönem de yoktu lakin buna medyayı da ekleyelim.
Bakalım yazımız ne tarafa akacak..?
Şah Hazretleri oyunu beğendiğini dile getirmiş “Dile Benden ne dilersen” diyerek Brahman Rahibini mükâfatlandırmak istemiş.
Brahman Rahibi “Şahım: “Bir miktar buğday istiyorum” demiş. “Satranç tahtasının birinci karesi için bir buğday, ikinci karesi için iki buğday, üçüncü karesi için dört buğday ve her karede bir önceki kareden aldığımın iki misli buğday istiyorum” demiş.
Şah “Hesaplayın. Hak ettiğinden fazla bir tane buğday vermeyin” demiş.
Birinci kareye bir buğday, ikinci kareye iki buğday, üçüncü kareye dört buğday, lakin onuncu kareye gelindiğinde 1024 buğday, on beşinci kareye geldiklerinde bir buçuk kilo buğday ve nihayet, altmış dördüncü kareye gelindiğinde ise bugünkü ölçüler de dünyanın 1500 yıllık buğdayını Brahman Rahibine vermeleri gerektiği ortaya çıkmış.
Bu hikâyenin sonunu bilemiyoruz. Brahman Rahibi bu buğdayı alıp gitti mi-yoksa Şah tarafından cezalandırıldı mı?
Siz kıymetli okuyucularıma bu kıssayı anlatarak şunu ifade etmek istiyorum; Bazen hiç önemsemediğimiz şeyler vardır. Biz önemsemeyiz ama ay sonu gelindiğinde yekûn tutar.
O vakit gerçekle yüzleşiriz. Atalarımızın ne güzel bir sözü var : “Sen cebindeki kuruşların hesabını iyi tut, liralar kendini korur.”
Siz kıymetli okuyucularım, üstlü sayılarla yapılan matematiğin sonucu bizi hayal kırıklığına götürdüğü gibi Maliyemizin de önemsemediği veya görmezden geldiği birçok unsur bir araya gelerek dağlar kadar vergi kaybına sebep olabilmektedir.
Katâ’a derdimiz eksik kusur görmek değildir. Görebildiğimiz kadar doğru yolu gösterme çabamızdan başka bir niyetimiz yoktur.
Bütün esnaf gelir vergisine tabii iken ‘Basit Usul’ niye tabii değil. (?)
Öyle basit usul çay ocakları var ki, gelir vergisine tabi birçok kahvehaneden daha fazla çay satmaktadır. Yine bir bakıyorsun ki Basit Usul nakliyecilik yapıyor. Algı yok - vergi yok öteki taraftan, bunun ödemediği vergiyi de gelir vergisine tabi nakliyecilerden çıkartma derdinde Maliyemiz. Berberlerde de durum farklı değil. Ticari bir kazanç varsa ve vergilendirilecekse, bu tabana yayılmalı herkese eşit olmalıdır
Yapay zekâ destekli Elektronik bir çağda yaşıyoruz.
Eşit ve tabana yayılmacı bir ekonomi politikamız niye oluşmuyor.
Çok mu zor(!)
Kiralarda olduğu gibi, tutar 1 lira bile olsa, (işyeri kiralarının bankadan ödeme zorunluluğu getirildiği gibi) iş yerlerinin tamamına banka üzerinden işlem yapılması kanunlaştırılmalıdır. İnanın çok zor değil bu asırda.
Vergi Dairesine açılış için başvurulduğunda nasıl kira sözleşmesi istiyorsa, Maliye daha vergi levhası çıkar çıkmaz, herhangi bir bankadan ticari hesap açtırarak bir tane ticari hesaba bağlı pos cihazı isteyecek.
Bir liralık alışverişte olsa bütün işlemler pos cihazı üstünden gerçekleşip ay sonunda maliye kimin ne kadar satış yaptığını buradan rahatlıkla takip edebilecek.
Şahısların farklı farklı başka bankalarda hesapları olabilir. Şayet tacir ise bir tane ticari hesabı olacak ve her alışveriş pos üzerinden gerçekleşecek.
Örneğin, gidip bir esnaf dükkânına oturun. Kaç tane fiş kesiliyor ya da kaç tane fatura düzenleniyor. Burası hacı baba tekkesi mi?
Yakalarsa Maliye ne alâ, kontrol edip yakalayamazsa çok yazık. Hepsi vergi kaybı.
Sakın olâ demeyin zaten zor geçiniyoruz. Bir de tüm işlemlerde fiş fatura kesersek, biz bu vergi yükünün altından kalkamayız. Haklısınız elbette. Hiçbir sözüm olamaz.
Vergi tabana yayılırsa herkes hakkına düşeni tahakkuk ettirir. Maliyenin veznelerine ödediğimizde vergi oranları daha da düşer. Daha da ödenebilir bir duruma da gelir vergilerimiz.
Şimdilik bu kadar.
Gördüğüm eksiklikleri yazmaya devam edeceğim..
İşimiz bu ya