Bilmece bildirmecemizin bugünkü cevabı Asgari ücret.
Hadi gözünüz aydın zammı aldık.
Zam demeyelim de komedyen, tiyatro ve sinema sanatçısı Levent Kırca üstadın ifadesi ile zamcık.
17.002,00 TL’den Bakanlık tarafından yapılan yüzde 30 zam ile 22.104,00 TL oldu.
Allah bereketini versin. Bir tane, hatta şöyle diyelim yılda bir tane zammı aldık çarşıdan aldığımız bir tane nar misali. Daha cebimize girmeden en az bin tane tüketeceğimiz ürüne de zam kapıda. Aman sanki asgari ücrete zam yapmasalar tükettiğimiz ürünlere zam yapmayacaklar mı ? Yapacaklar elbet.
Alıştık alıştık. Ama nereye kadar gider bu böyle bilemiyorum.
Nerede kopar bu zincir bilemem.
Vatandaşımız artık yaşadığı hayattan bir keyif alamaz oldu. Herkes gergin , her an patlamaya hazır bir bomba gibi. Kalmadı eski neşe, eski dostluklar, eski sohbetler çünkü herkes düşmüş evine bir parça ekmek götürme, ay sonunu borçsuz getirme derdine, herkes endişeli herkes gergin, herkesin canı sıkkın.
Evden çıkarken işe giden komşuma selam verdim. İşe gidiyorum dedi…
Hayırlı işler kardeşim dedim.
Hayırlısı mı kaldı abi canım işe gitmek istemiyor. Ayaklarım geri geri gidiyor işe gitmemek için diye söyledi. Bir şey diyemedim. Çalışsak ne olacak ay sonunu getiremiyoruz. Çalış çalış elde avuçta bir şey yok. Eskiden böyle miydi abi. İşe koşturarak gidiyorduk. Neşe falan kalmadı.
Haklısın kardeşim dedim.
Uzaklaşırken biz emeklilerin durumu sizden daha mı iyi diye kendi kendime söylendim.
Resmi gıda enflasyonu yüzde 45 iken , dar gelirlinin gıda enflasyonu yüzde 63 – 81 bandında iken asgari ücretliye yüzde 30 zam yapmak nasıl izah edilir? Çok yazık.
Hadi halkın yaşadığı sıkıntıları görmek için sahaya inin, onlarla birlikte olmadığınız için göremiyor bilmiyorsunuz. Lakin aylık ve yıllık tefe tüfe oranları önünüze geliyor.
Nasıl bir ekonomist siniz anlamak mümkün değil. Millet geçim sıkıntısı yaşıyor, bu vatandaş geleceğinden, yarınından karamsar.
11 Ekim 2024 tarihinde yayımlanan; Eylül 2024 dönemine ait ‘’ Açlık ve Yoksulluk sınırı araştırması ‘’
Bize her şeyi apaçık önümüze seriyor. Şapkayı önünüze koyun kafayı bir kaşıyıp siz karar verin.
Asgari ücret açlık sınırı karşısında erimeye devam ediyor!
Dört kişilik bir aile için açlık sınırı 20 bin TL’yi, yoksulluk sınırı 70 bin TL’yi,
Tek başına yaşayan bir kişi için ise yoksulluk sınırı 33 bin TL’ye yaklaştı.
Bu veriler üç ay öncesine ait.
Neyse yazıyı fazla da uzatmanın çok bir anlamı da yok. Anlayan da anladı zaten. Bu yazımızı da hikayeleştirilmiş hatta fıkralaştırılmış bir yazıyla sonlandıralım.
İş başvurusunda bulunup görüşmeye gelen kişiye, görüşme esnasında şirketin müdürü , işçi adayına ‘’ne kadar ücret talep ettiğini’’ sorar.
İşçi adayı ‘’ Efendim boğaz tokluğuna çalışırım ‘’ deyince
Şirketin müdürü şöyle cevap verir.
‘’ Maalesef asgari ücretten daha fazla veremiyoruz.’’
İstersen gül istersen otur ağla. Sen bilirsin.
Hayırlı günler dilerim. “Her şey gönlünüzce olsun” diyemiyorum.
Her şey gönüllerince olsun.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Bahri PALAS
Haydi gözünüz aydın…
Çarşıdan aldım bir tane.
Eve geldim bin tane.
Dur, dur hemen atlama nar diye.
Tamam bu da doğru ama gündemimiz bu değil.
Bilmece bildirmecemizin bugünkü cevabı Asgari ücret.
Hadi gözünüz aydın zammı aldık.
Zam demeyelim de komedyen, tiyatro ve sinema sanatçısı Levent Kırca üstadın ifadesi ile zamcık.
17.002,00 TL’den Bakanlık tarafından yapılan yüzde 30 zam ile 22.104,00 TL oldu.
Allah bereketini versin. Bir tane, hatta şöyle diyelim yılda bir tane zammı aldık çarşıdan aldığımız bir tane nar misali. Daha cebimize girmeden en az bin tane tüketeceğimiz ürüne de zam kapıda. Aman sanki asgari ücrete zam yapmasalar tükettiğimiz ürünlere zam yapmayacaklar mı ? Yapacaklar elbet.
Alıştık alıştık. Ama nereye kadar gider bu böyle bilemiyorum.
Nerede kopar bu zincir bilemem.
Vatandaşımız artık yaşadığı hayattan bir keyif alamaz oldu. Herkes gergin , her an patlamaya hazır bir bomba gibi. Kalmadı eski neşe, eski dostluklar, eski sohbetler çünkü herkes düşmüş evine bir parça ekmek götürme, ay sonunu borçsuz getirme derdine, herkes endişeli herkes gergin, herkesin canı sıkkın.
Evden çıkarken işe giden komşuma selam verdim. İşe gidiyorum dedi…
Hayırlı işler kardeşim dedim.
Hayırlısı mı kaldı abi canım işe gitmek istemiyor. Ayaklarım geri geri gidiyor işe gitmemek için diye söyledi. Bir şey diyemedim. Çalışsak ne olacak ay sonunu getiremiyoruz. Çalış çalış elde avuçta bir şey yok. Eskiden böyle miydi abi. İşe koşturarak gidiyorduk. Neşe falan kalmadı.
Haklısın kardeşim dedim.
Uzaklaşırken biz emeklilerin durumu sizden daha mı iyi diye kendi kendime söylendim.
Resmi gıda enflasyonu yüzde 45 iken , dar gelirlinin gıda enflasyonu yüzde 63 – 81 bandında iken asgari ücretliye yüzde 30 zam yapmak nasıl izah edilir? Çok yazık.
Hadi halkın yaşadığı sıkıntıları görmek için sahaya inin, onlarla birlikte olmadığınız için göremiyor bilmiyorsunuz. Lakin aylık ve yıllık tefe tüfe oranları önünüze geliyor.
Nasıl bir ekonomist siniz anlamak mümkün değil. Millet geçim sıkıntısı yaşıyor, bu vatandaş geleceğinden, yarınından karamsar.
11 Ekim 2024 tarihinde yayımlanan; Eylül 2024 dönemine ait ‘’ Açlık ve Yoksulluk sınırı araştırması ‘’
Bize her şeyi apaçık önümüze seriyor. Şapkayı önünüze koyun kafayı bir kaşıyıp siz karar verin.
Asgari ücret açlık sınırı karşısında erimeye devam ediyor!
Dört kişilik bir aile için açlık sınırı 20 bin TL’yi, yoksulluk sınırı 70 bin TL’yi,
Tek başına yaşayan bir kişi için ise yoksulluk sınırı 33 bin TL’ye yaklaştı.
Bu veriler üç ay öncesine ait.
Neyse yazıyı fazla da uzatmanın çok bir anlamı da yok. Anlayan da anladı zaten. Bu yazımızı da hikayeleştirilmiş hatta fıkralaştırılmış bir yazıyla sonlandıralım.
İş başvurusunda bulunup görüşmeye gelen kişiye, görüşme esnasında şirketin müdürü , işçi adayına ‘’ne kadar ücret talep ettiğini’’ sorar.
İşçi adayı ‘’ Efendim boğaz tokluğuna çalışırım ‘’ deyince
Şirketin müdürü şöyle cevap verir.
‘’ Maalesef asgari ücretten daha fazla veremiyoruz.’’
İstersen gül istersen otur ağla. Sen bilirsin.
Hayırlı günler dilerim. “Her şey gönlünüzce olsun” diyemiyorum.
Her şey gönüllerince olsun.