SON DAKİKA
Hava Durumu

İhtiyaçlar hiyerarşisi

Yazının Giriş Tarihi: 20.01.2025 13:48
Yazının Güncellenme Tarihi: 20.01.2025 13:49

İktisadın en önemli konularından bir tanesi de hiç şüphesiz insanın ihtiyaç sahibi olmasıdır. İnsan ihtiyaçlarını güzel bir şekilde betimleyebilirsek bu ihtiyaçları karşılayabilecek çözümleri de çok daha hızlı ve kolay bir şekilde bulabiliriz.

Maslow bu ihtiyaçlar hiyerarşisini beşe ayırmıştır.

1-Fizyolojik İhtiyaçlar

2-Güvenlik İhtiyacı

3-Sosyal ihtiyaçlar

4-Değer verilme ve saygınlık ihtiyacı

5-Kendini gerçekleştirme ihtiyacı olarak ayrıştırmıştır.

İlk olan Fizyolojik ihtiyaçlarımızdır. Yemek yeme, su içme, uyuma , nefes alma ve tuvalete gitme gibi ihtiyaçlarımızdır. Bunlar en ilkel ihtiyaç kategorisinde olup , bu ihtiyaçlarımızı karşılamadan yaşayabilmemiz ve diğer hiyerarşi basamaklarına tırmanabilmemiz mümkün değildir. Bu ihtiyaçlar grubu ilk insandan günümüze kadar önemini hiçbir şekilde yitirmemiştir.

Yaşayabilmek için mutlaka yemek yemeli, su içmeli, uyumalı ve nefes alıp vermeliyiz. Bunlar yaşayabilmemiz için madem bu kadar değerli o vakit devlet babamız yada devleti yönetmeye talip iktidar ve belediyeler bizlerin yaşamsal zorunluluktan dolayı almak ve yemek mecburiyetinde olduğumuz en az on temel gıda ürününden zerrece kar elde etmeden, vergi ve kdv almadan hatta fiyatları süspanse ederek , (fiyatlarını düşürerek) üreticiden direkt tüketiciye ulaştırarak vatandaşına bu hizmeti mutlaka vermelidir.

Çıkıp kürsülerden fahiş fiyatlı ürünleri boykot edin olayı değildir bu mesele. Bu mesele yaşamak yada aç ölmek, boşanma yada Allah göstermesin intihar etme meselesidir.

Evet bir tekstil ürününü fiyatından dolayı boykot edebilirsin. Almazsın olur biter. Lakin yemek yeme zorunluluğu böyle bir şey değildir. Yaşayabilmek için her gün en az iki öğün yemek yemelisin, su içmelisin. Bu yaşamsal bir döngüsel zorunluluktur.

Büyükşehir belediyemizin katkılarıyla kurulan Besaş Ekmek Fabrikası Bursalı halkımıza ucuz ve sağlıklı ekmek ihtiyacını karşılamak için kurulmuştur ve gayet başarılı bir çalışmanın örneğidir. Güzel olan şeyleri yazacağız elbette ama bu yeterli değil. Zerre kadar kar elde etmeden Fiyatı zarar noktasında ekmek satılmalıdır ki; insanımız hiçbir parasal sıkıntı çekmeden ekmeğe ulaşabilmelidir. Sizlerinde çok iyi bildiği üzere ekmek en temel besinimizdir ve ileri seviyeye yükselememiş ülkelerin ana besin kaynağıdır.

Ekmeğin haricinde daha başka en az dokuz temel gıda ürününde de kar gözetmeksizin halkımıza hizmet amacıyla fiyatlar dibe çekilerek hizmet verilmelidir. Ekmeğin yanı sıra zeytin, peynir, yağ, süt, çay , şeker ve en az üç çeşit bakliyat hiçbir şekilde kar amacı gütmeden halkımızın kolaylıkla alabilecekleri fiyatlara çekilebilmelidir.

Bazı kişilerin bunlardan edilecek zararı kim karşılayacak diye sorduklarını duyar gibiyim.

Hiç sorun değil lüks tüketim mallarından konulacak ek vergi ile bu aradaki farklar mahsup edilebilir. Bunu yapmakta çok zor olmasa gerek. Bana kesinlikle “zorunda mıyız” diye sormayın. Emekli maaşını, asgari ücreti hayat standartlarının altında tutuyorsanız zorundasınız. Dar gelirli halkımız en azından yaşamsal öneme tabi temel gıda maddelerine ulaşırken zorluk yaşamasın.

Suya ne demeli bilemiyorum. Uludağ’ın eteğinde kurulu, yemyeşil cennet bir şehirde yaşıyoruz ; Türkiye’nin en yüksek içme suyu faturası ödenen bir şehri. O kadar çok su kaynağımız var ki belediye suyu hemşerisine bedava verse yeri. Böyle bir şey mümkün mü değil elbet çünkü Belediyenin para kazandığı bir ticarethane haline gelmiş yer altı su kaynaklarımız.

Tabii ki yeri gelmişken soralım bakalım. Bizim su kaynaklarımızı işleyip (şişeleyip ) satanlar niçin yabancı sermayeli şirketler. Bizim öz sermayemiz ile bu suları şişeleyip satacak yerli ve milli müteşebbislerimiz yok mu ? Kısaca su yaşamsal bir sıvıdır. Su üzerinden kar edilmez ise kimse ölmez kıyamette kopmaz. Her şey kar elde etmek değildir. Ana felsefemiz HALKA HİZMET, HAKKA HİZMET olmalıdır.

Belki de bu noktada piramitler inşa edilirken, firavunun piramitlerde çalışanlara sundukları daha fazlaydı.

Müslüman olduğumuzu unutmadan bir ömür yaşanmasını diliyorum. “komşusu aç yatarken, tok yatan bizden değildir” hadisi şerifi ile yazımı noktalıyorum. Dayanışmacı ve destekleyici bir Anadolu kültürü ile biz ülke olarak bütün zorlukları aşarız. Kimsenin şüphesi olmasın.

Diğer unsurlara da inşallah daha başka bir vakitte değineceğim. Şimdilik bu kadar.

Görüşmek üzere…

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.