12-20 Nisan 2025 tarihleri arasında Bursa Büyükşehir Belediyesinin katkılarıyla Atatürk Kültür Merkezinde kurulan Bursa Kitap Fuarını ziyaret eden kişilerden biriside bendim.
Bu yıl 22. ‘si düzenlenen Bursa Kitap Fuarına emeği geçen Bursa’mıza bu anlamlı değeri atfeden herkese canı yürekten şehrim ve şahsım adına teşekkür ederim.
Çok fazla yayınevi ve üç yüzün üzerinde yazarımız kitapseverlerle buluşma ve kaynaşma imkanı buldu. İnşallah bir çok maddi ve manevi sıkıntılı süreci atlatarak, emek harcayarak kitap yazan ve kitaplarını tanıtmak amacıyla Fuara katılan yazarlarımız bekledikleri ilgiyi fuar dolayısıyla görebilmişlerdir.
Elbette ki bu tür etkinlikler büyük bir şehrin kültürel kimliğini ortaya koyabilmek adına çok önemli ama sanki ben biraz kitap okumayan halkımıza sitem edeceğim.
Niye mi? Çünkü kitap yazmayı düşünen ve yazılacak kitaplarının hayalleri ile yaşayan biri olarak ben biraz karamsarım.
İnsanlar çevresindeki üç beş kişinin benim dostum diyebileceği kişilerin ortalamasından ibarettir. Benim çevremdeki dostum diyebileceğim o üç beş kişi de her türlü zahmete katlanarak kitap yazmış ve istediği sonucu alamamış kişiler olduğu için her ne kadar düşündüklerimi, konuştuklarımı kağıda , kitaba aktarmayı düşünüyor olsam da insanımızın yeterince okuma alışkanlığı olmamasından dolayı bir türlü cesaret edip kağıtların başına oturamamışımdır. İşte bu yüzden her kitap fuarı beni çocuklar kadar heyecanlandırdıysa da içimde okunmayan kitapların hep bir burukluğunu taşımama sebep olmaktadır.
İslamın ilk emri , ilk ayeti ‘’ikra’’ oku olmasına rağmen maalesef kitap okuma alışkanlığını kazanamamış insanlarımızın yaşadığı bir ülkede yaşıyoruz. Kitap okuma seviyesi oldukça düşük. Eğitim sisteminden mi yoksa farklı sebeplerden mi kaynaklandığını tam olarak bilemiyorum ama insanımız pek okumayı sevmiyor.
Bazen şakayla karışık çevremdeki nazımın, sözümün geçtiği insanlara soruyorum. Gazetedeki bu haftaki köşe yazımı okudun mu diye. Çok uzun yazıyorsun kim okuyacak o kadar uzun yazıyı diye cevap aldığım da oluyor. Aman boş ver ben bir şeyler okumayı sevmiyorum diye kestirip atanlarda oluyor. Gerçekten de öyle facebook, instagram, twitter gibi sosyal medya araçları daha cazip geliyor.
Hele bir gün yönetici vasfında çalışan birine sordum yazılarımı takip ediyor musun diye. Ekonomi ile alakalı yazmaya çalışıyorum ve ekonomi onunda çalışma alanı. Verdiği cevap çok manidar. Dostum şimdi ben senin yazdığın o yazıları okuyacağım. Akabinde düşünmeye başlayacağım , bundan sonra da konuşmaya başlayacağım. Al başına belayı. Birçok insanla kötü olacağım. Belki de işimden olacağım.
Evet…Bu ülkede üzülerek söylüyorum ki okumak ve düşünmek gerçekten büyük lüks.
Bakın bize okumaya çalışıyoruz; çevremiz de üç beş arkadaştan fazlası yok. Merhaba dediğimiz pek çok insanında bizi çok sevdiğini pek düşünmüyorum. Çoğunlukla yalnızız azizim. Onlar gibi olamadığımız onlar gibi düşünemediğimiz için.
Çok sevdiğim bir hikâyeyi özetleyivereyim yeri gelmişken.
Rivayet o ki ; Çin’de bir dönem çıldırtan yağmurlar yağarmış. Her kim bu yağan yağmurlardan biraz su içerse insanlığını kaybedip insanlık dışı bir hale dönüşüyormuş.
Kral bir gün yağmurlardan önce vezirlerine saraya temiz su depolamalarını emretmiş. Yağmur suyundan saray halkı içmeyecek ve çıldırtan yağmurların suyundan içmeyerek aklıselim bir hayat yaşayacaklar akılları sıra. Neyse başlamış çıldırtan yağmurlar yağmaya, yağmur suyundan içen çıldırıyor, içen çıldırıyor. O bölgede saraydaki beş on kişinin haricinde akıllı kimse kalmamış herkes çıldırmış. Kral bakmış hayat etrafındaki üç beş kişiyle çekilmiyor. Vezirine emretmiş. Getirin şu çıldırtan yağmurun suyundan bizde içelim. Biz sarayda akıllı halk çıldırmış vaziyette bu sıkıntı yaşanılacak gibi değil. Sonrası kral ve saray halkıda çıldırır. Her şey normale döner.
Sen ne bilgiye sahip olursan ol taş yerinde ağır.
Ümitsiz miyiz peki; katta hayır elbette çok ümitliyiz. İşte bu yüzden Kitap fuarını kaleme aldım. Bizim yaşıtlarımız kitap okumaktan imtina ettiler lakin yeni yetişen nesil bizden daha bilinçli. Daha her şeyin farkındalar. Çok ümitliyim Yeni yetişen nesil okuyacak ülkemizi daha iyi yerlere getirecekler. Bundan zerre kadar şüphem yok.
Öğrenciler kitap fuarına akın etmişlerdi. Adım atacak yer bulamadım ama bundan şikâyetçi değilim. Aksine çok memnunum. Okul öğrencilerini kitapların başında görmek benim için çok büyük bir mutluluktu. Bursa’mıza bu hizmeti getiren herkese çok teşekkür ediyorum. Elinize, ayağınıza sağlık.
Bir düşünelim bakalım. Çok basit ifadeler ile biz nasıl yaparsak evimizi barkımızı geçindiremeyiz. Neler yaparsak gözümüz gibi bakıp büyüttüğümüz işyerimizi iflasa sürükleriz. Peki mikrodan makroya doğru yola çıkacak olursak ne yaparsak bir ülkeyi geçim sıkıntısının içerisinde boğuşur bir duruma get
12-20 Nisan 2025 tarihleri arasında Bursa Büyükşehir Belediyesinin katkılarıyla Atatürk Kültür Merkezinde kurulan Bursa Kitap Fuarını ziyaret eden kişilerden biriside bendim.
Bu yıl 22. ‘si düzenlenen Bursa Kitap Fuarına emeği geçen Bursa’mıza bu anlamlı değeri atfeden herkese canı yürekten şehrim
“İki yiğit çıktı meydane ikisi de birbirinden merdane,Pehlivan, pehlivan yendim diye sevinme, yenildim diye üzülme”
Yenmekte var yenilmekte.
Bu sefer yenilsek de bir dahakine daha fazla hazırlık yapar yeneriz. Sorun yok. Dostluk kazansın.
Maksat öncelikle Meslekte Dayanışma ve Birlik grubu kazans
Çok kıymetli okuyucularım öncelikle geçmiş mübarek Ramazan bayramınızı en içten dileklerim ile kutlarım. Bu günkü yazımı kayıt dışılıkla alakalı olarak kaleme aldım. Keyifle okumanızı dilerim. Kısa ama bir o kadarda anlamlı bir hikaye ile başlamak istedim.
“Bir gün bir Kral, dondurucu bir kış mevsi
Aile şirketlerinde kurumsallaşma 1 başlığını taşıyan yazımızın sununda aile şirketlerinin avantajlı yönlerini ele almıştım. Bu günkü yazımda aile şirketlerindeki sorunları ve dezavantajları sizlerle birlikte yazıya dökeceğim.
Nedir bu sorunlar yani dezavantajlı yönleri :
*Karar almada risk faktör
1 ve 7 Mart tarihlerini Muhasebe Haftası olarak kutlamaktayız. Tüm Mali Müşavir ve Yeminli Mali Müşavir Meslek camiasının Muhasebe Haftasını başta bir Mali Müşavir olarak şahsım ve Ekonomi ile alakalı Köşe yazılarımı yazıp yayımlayarak sizlere ulaşabilme imkanı bulabildiğim Bursa Meydan gazetesi a
Aslını sorarsanız aile şirketlerinin kurumsallaşması ile alakalı istenilen ölçüde çok bir gelişme kaydettiğimizi maalesef söyleyemem. İşin ilginci fabrikaların içerisinde oyun oynayarak düşe kalka büyüyen patron çocukları ve patronların birinci dereceden aile fertleri profesyonel yöneticilere şüphe
Yanımdaki arkadaşıma sordum;
Ekonomi ile alakalı güzel bir şey söyle de yazı konusu yapayım dedim.
“Ekonomide güzel bir şey var mı ki?” diye o bana sordu. Sustum ve gazete başlıklarına şöylece bi göz atmaya başladım. Evet buldum galiba. Okuduğum yazı beni gülümsetmeyi başardıysa güzel bir haber de
Aracınıza binip, bir tatil beldesine haftanın yorgunluğunu atmaya yada bir dost ziyaretine gideceksiniz bilemem. Belki de tamamen ticaretiniz için bindiniz aracınızın direksiyon koltuğuna oturur oturmaz gözünüz hemen mazot ibresine takıldı. İbre dipte, muhtemelen cebinizdeki para miktarının olduğu k
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
Bursada Meydan
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Bahri PALAS
Kitabın İlk sözü...
12-20 Nisan 2025 tarihleri arasında Bursa Büyükşehir Belediyesinin katkılarıyla Atatürk Kültür Merkezinde kurulan Bursa Kitap Fuarını ziyaret eden kişilerden biriside bendim.
Bu yıl 22. ‘si düzenlenen Bursa Kitap Fuarına emeği geçen Bursa’mıza bu anlamlı değeri atfeden herkese canı yürekten şehrim ve şahsım adına teşekkür ederim.
Çok fazla yayınevi ve üç yüzün üzerinde yazarımız kitapseverlerle buluşma ve kaynaşma imkanı buldu. İnşallah bir çok maddi ve manevi sıkıntılı süreci atlatarak, emek harcayarak kitap yazan ve kitaplarını tanıtmak amacıyla Fuara katılan yazarlarımız bekledikleri ilgiyi fuar dolayısıyla görebilmişlerdir.
Elbette ki bu tür etkinlikler büyük bir şehrin kültürel kimliğini ortaya koyabilmek adına çok önemli ama sanki ben biraz kitap okumayan halkımıza sitem edeceğim.
Niye mi? Çünkü kitap yazmayı düşünen ve yazılacak kitaplarının hayalleri ile yaşayan biri olarak ben biraz karamsarım.
İnsanlar çevresindeki üç beş kişinin benim dostum diyebileceği kişilerin ortalamasından ibarettir. Benim çevremdeki dostum diyebileceğim o üç beş kişi de her türlü zahmete katlanarak kitap yazmış ve istediği sonucu alamamış kişiler olduğu için her ne kadar düşündüklerimi, konuştuklarımı kağıda , kitaba aktarmayı düşünüyor olsam da insanımızın yeterince okuma alışkanlığı olmamasından dolayı bir türlü cesaret edip kağıtların başına oturamamışımdır. İşte bu yüzden her kitap fuarı beni çocuklar kadar heyecanlandırdıysa da içimde okunmayan kitapların hep bir burukluğunu taşımama sebep olmaktadır.
İslamın ilk emri , ilk ayeti ‘’ikra’’ oku olmasına rağmen maalesef kitap okuma alışkanlığını kazanamamış insanlarımızın yaşadığı bir ülkede yaşıyoruz. Kitap okuma seviyesi oldukça düşük. Eğitim sisteminden mi yoksa farklı sebeplerden mi kaynaklandığını tam olarak bilemiyorum ama insanımız pek okumayı sevmiyor.
Bazen şakayla karışık çevremdeki nazımın, sözümün geçtiği insanlara soruyorum. Gazetedeki bu haftaki köşe yazımı okudun mu diye. Çok uzun yazıyorsun kim okuyacak o kadar uzun yazıyı diye cevap aldığım da oluyor. Aman boş ver ben bir şeyler okumayı sevmiyorum diye kestirip atanlarda oluyor. Gerçekten de öyle facebook, instagram, twitter gibi sosyal medya araçları daha cazip geliyor.
Hele bir gün yönetici vasfında çalışan birine sordum yazılarımı takip ediyor musun diye. Ekonomi ile alakalı yazmaya çalışıyorum ve ekonomi onunda çalışma alanı. Verdiği cevap çok manidar. Dostum şimdi ben senin yazdığın o yazıları okuyacağım. Akabinde düşünmeye başlayacağım , bundan sonra da konuşmaya başlayacağım. Al başına belayı. Birçok insanla kötü olacağım. Belki de işimden olacağım.
Evet…Bu ülkede üzülerek söylüyorum ki okumak ve düşünmek gerçekten büyük lüks.
Bakın bize okumaya çalışıyoruz; çevremiz de üç beş arkadaştan fazlası yok. Merhaba dediğimiz pek çok insanında bizi çok sevdiğini pek düşünmüyorum. Çoğunlukla yalnızız azizim. Onlar gibi olamadığımız onlar gibi düşünemediğimiz için.
Çok sevdiğim bir hikâyeyi özetleyivereyim yeri gelmişken.
Rivayet o ki ; Çin’de bir dönem çıldırtan yağmurlar yağarmış. Her kim bu yağan yağmurlardan biraz su içerse insanlığını kaybedip insanlık dışı bir hale dönüşüyormuş.
Kral bir gün yağmurlardan önce vezirlerine saraya temiz su depolamalarını emretmiş. Yağmur suyundan saray halkı içmeyecek ve çıldırtan yağmurların suyundan içmeyerek aklıselim bir hayat yaşayacaklar akılları sıra. Neyse başlamış çıldırtan yağmurlar yağmaya, yağmur suyundan içen çıldırıyor, içen çıldırıyor. O bölgede saraydaki beş on kişinin haricinde akıllı kimse kalmamış herkes çıldırmış. Kral bakmış hayat etrafındaki üç beş kişiyle çekilmiyor. Vezirine emretmiş. Getirin şu çıldırtan yağmurun suyundan bizde içelim. Biz sarayda akıllı halk çıldırmış vaziyette bu sıkıntı yaşanılacak gibi değil. Sonrası kral ve saray halkıda çıldırır. Her şey normale döner.
Sen ne bilgiye sahip olursan ol taş yerinde ağır.
Ümitsiz miyiz peki; katta hayır elbette çok ümitliyiz. İşte bu yüzden Kitap fuarını kaleme aldım. Bizim yaşıtlarımız kitap okumaktan imtina ettiler lakin yeni yetişen nesil bizden daha bilinçli. Daha her şeyin farkındalar. Çok ümitliyim Yeni yetişen nesil okuyacak ülkemizi daha iyi yerlere getirecekler. Bundan zerre kadar şüphem yok.
Öğrenciler kitap fuarına akın etmişlerdi. Adım atacak yer bulamadım ama bundan şikâyetçi değilim. Aksine çok memnunum. Okul öğrencilerini kitapların başında görmek benim için çok büyük bir mutluluktu. Bursa’mıza bu hizmeti getiren herkese çok teşekkür ediyorum. Elinize, ayağınıza sağlık.
Saygılarımla…..
Nasıl İflas Ederiz...
21.05.2025 11:48Bir düşünelim bakalım. Çok basit ifadeler ile biz nasıl yaparsak evimizi barkımızı geçindiremeyiz. Neler yaparsak gözümüz gibi bakıp büyüttüğümüz işyerimizi iflasa sürükleriz. Peki mikrodan makroya doğru yola çıkacak olursak ne yaparsak bir ülkeyi geçim sıkıntısının içerisinde boğuşur bir duruma get
Kitabın İlk sözü...
21.04.2025 13:0912-20 Nisan 2025 tarihleri arasında Bursa Büyükşehir Belediyesinin katkılarıyla Atatürk Kültür Merkezinde kurulan Bursa Kitap Fuarını ziyaret eden kişilerden biriside bendim. Bu yıl 22. ‘si düzenlenen Bursa Kitap Fuarına emeği geçen Bursa’mıza bu anlamlı değeri atfeden herkese canı yürekten şehrim
İki Pehlivan…
10.04.2025 09:53“İki yiğit çıktı meydane ikisi de birbirinden merdane,Pehlivan, pehlivan yendim diye sevinme, yenildim diye üzülme” Yenmekte var yenilmekte. Bu sefer yenilsek de bir dahakine daha fazla hazırlık yapar yeneriz. Sorun yok. Dostluk kazansın. Maksat öncelikle Meslekte Dayanışma ve Birlik grubu kazans
Kayıt dışı ekonomi ile mücadele…
04.04.2025 11:48Çok kıymetli okuyucularım öncelikle geçmiş mübarek Ramazan bayramınızı en içten dileklerim ile kutlarım. Bu günkü yazımı kayıt dışılıkla alakalı olarak kaleme aldım. Keyifle okumanızı dilerim. Kısa ama bir o kadarda anlamlı bir hikaye ile başlamak istedim. “Bir gün bir Kral, dondurucu bir kış mevsi
Aile şirketlerinde kurumsallaşma-2
21.03.2025 15:04Aile şirketlerinde kurumsallaşma 1 başlığını taşıyan yazımızın sununda aile şirketlerinin avantajlı yönlerini ele almıştım. Bu günkü yazımda aile şirketlerindeki sorunları ve dezavantajları sizlerle birlikte yazıya dökeceğim. Nedir bu sorunlar yani dezavantajlı yönleri : *Karar almada risk faktör
Muhasebe haftası...
03.03.2025 17:271 ve 7 Mart tarihlerini Muhasebe Haftası olarak kutlamaktayız. Tüm Mali Müşavir ve Yeminli Mali Müşavir Meslek camiasının Muhasebe Haftasını başta bir Mali Müşavir olarak şahsım ve Ekonomi ile alakalı Köşe yazılarımı yazıp yayımlayarak sizlere ulaşabilme imkanı bulabildiğim Bursa Meydan gazetesi a
Aile şirketlerinde kurumsallaşma-1
23.02.2025 12:50Aslını sorarsanız aile şirketlerinin kurumsallaşması ile alakalı istenilen ölçüde çok bir gelişme kaydettiğimizi maalesef söyleyemem. İşin ilginci fabrikaların içerisinde oyun oynayarak düşe kalka büyüyen patron çocukları ve patronların birinci dereceden aile fertleri profesyonel yöneticilere şüphe
Gelir Adaletsizliği
10.02.2025 14:13Yanımdaki arkadaşıma sordum; Ekonomi ile alakalı güzel bir şey söyle de yazı konusu yapayım dedim. “Ekonomide güzel bir şey var mı ki?” diye o bana sordu. Sustum ve gazete başlıklarına şöylece bi göz atmaya başladım. Evet buldum galiba. Okuduğum yazı beni gülümsetmeyi başardıysa güzel bir haber de
Taşıt tanıma sistemi...
26.01.2025 11:26Aracınıza binip, bir tatil beldesine haftanın yorgunluğunu atmaya yada bir dost ziyaretine gideceksiniz bilemem. Belki de tamamen ticaretiniz için bindiniz aracınızın direksiyon koltuğuna oturur oturmaz gözünüz hemen mazot ibresine takıldı. İbre dipte, muhtemelen cebinizdeki para miktarının olduğu k