Değerli okuyucularım bugün size çok fazla duyulmamış çok farklı bir, şirketlerimize finansal imkan sağlayan bir modelden bahsedeceğim, Sat ve Geri kirala yönteminin finansal ve vergisel avantajlarını anlatmaya çalışacağım imkan dahilinde.

Sayın okuyucularım muhalefet gazetelerine lütfen bir göz atın. Hepsi ekonominin bozuk olmasından , enflasyondan, TL’nin dolar karşısında değer kaybetmesinden, şirketlerin batma noktasına gelmesinden hatta iflas etmelerinden öyle bir yazıyorlar ki ballandıra ballandıra sanki batıyoruz , bitiyoruz, öldük arkamızdan ağlayanımız yok. Geveze karı dırdırı misali. Sorunları görmek elbette güzel ama bunları temcit pilavı gibi ısıtıp ısıtıp halkın önüne sunmak kabak tadı da veriyor zamanla desem zannedersem yanlış olmaz.

Çok fazla olumsuzlukları gündeme getirmek olayın önemini de değersizleştirmekten öteye gitmiyor. Ne olmalı, nasıl olmalı o vakit. Madem eleştiriyorsun çözüm yolarını da yaz arkadaş. İşte tam olarak bende bunu yapmaya ve yazmaya özen gösteriyorum. Sorunu yazıyorum, bir problem var ise çözüm yollarını da yazmaya gayret ediyorum, bildiğim kadarıyla.

Güzel okuyucularım geçen haftaki Bartır Yöntemi diye başlık attığım yazımda Nakit piyasalarının olumsuz etkilendiği, işletmelerin bankalardan kredi çekme imkanlarını yitirdiğinde başvurabilecekleri iki özel ve güzel yöntemden bahsedeceğimi belirterek Bartır Yöntemini sizlerle paylaşmış ve önümüzdeki hafta Sat ve Geri Kirala yöntemi başlığı ile karşınıza çıkacağımı yazmıştım.

SAT VE GERİ KİRALA yöntemi ;

Basit olarak anlatacak olursak; diyelim ki şirketimiz ekonomik bir krizin eşiğinde, nakit döngüsünü sağlayacak dengeyi kaybetmişiz. Bankaya gidiyoruz. Bankacı bir sürü evraktan sonra banka puanımızın kamikaze pilotları gibi yere çakıldığını istenilen parayı bize veremeyeceğini usturupluyla anlatmayı bir şekilde beceriyorlar. Hatta bir ara istediğimiz o krediyi alabilecekmişiz hissiyle şöyle bir kalp atışlarımızı hızlandırıp, haydi tam oldu olacak derken acı haberi veriyorlar. Merkeze takıldı. Vallahi artık onların hiçbir günahı yok. Yapacakta bir şey yok. Onlar ellerinden geleni hiç şüphe yok yaptılar. ( Yersen ) Şimdi gitsek en yakın dostlarımızdan bu parayı istemeye kalksak zaten bu kadar parayı bize dolar yada altın cinsinden de olsa vermek istemeyecekler.

Bankadan çıkıp kara kara kara düşünmeye başlarız, yüzümüzden düşen bin parça, eve gitsek moraller bozuk ya ağzımızı bıçak açmaz yada içimize attığımız ne sıkıntımız varsa ya eşimize yada çocuklarımıza patlarız onları kırarız.

Lakin merhum Süleyman Demirel büyüğümüzün sözünü yabana atmamak lazım.

‘’ Demokrasilerde çare tükenmez.’’

O vakit ne yapacağız. İşyerimizde birçok amortismana tabi makine ve teçhizatımız vardır. Bunları leasing firmalarına satarak nakit paramızı alacağız ve sattığımız amortismana tabi makine ve teçhizatımızı tekrar geri kiralıyoruz. Hayır hayır hiçbir makine ve teçhizat leasin firmasına filan gitmiyor. Kısaca hiçbir makinamızın yeri değişmiyor, elektrik tesisatı’nın yeri değişmiyor, sökülmüyor. Bütün sattığınız makine ve teçhizat firmanızdan hiçbir yere gitmiyor siz sadece bunları satmışsınız gibi nakit paranızı alabileceksiniz ve nakit sorunlarınızı almış olduğunuz bu nakit para ile çözerken size ait olan bu makine ve teçhizatları tekrar geri kiralayacaksınız. Ve sözleşme sonunda tekrardan bu makine ve teçhizatı geri alacaksınız.

Bence mükemmel bir yöntem nakit sorununu çözmek için. Aması var tabiki de , az bekleyin.

Bu "Sat ve Geri Kirala" yöntemi 6361 sayılı "Finansal Kiralama , Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu" ile "Sat ve Geri Kirala" işlemi hukuki alt yapı kazanmıştır. Bu kanun öncesinde "Sat ve Geri Kirala" işlemleri finansal kiralama şirketleri tarafından pek tercih edilmemekte idi. Mülga 3226 sayılı Finansal Kiralama kanunun 4. Maddesinde yer alan "sözleşme tanımının" sat ve geri kirala" işlemine imkan verecek şekilde yeterince açık olmaması bu yöntemin Yargıtay ve Danıştay kararlarında eleştirilmesine neden oluyordu.

Saygıdeğer okuyucularım sizlerinde bildiği üzere köşe yazımı yazdığım alan kısıtlı ve bana ayrılan süreyi maalesef yazacaklarımı tam olarak ifade edemeden tüketmiş oldum. Bu köşe yazımdan sonra söz verdiğim bir yazım var ondan sonra tekrar enine boyuna bu yöntemi sizlerle paylaşacağım.

Şimdi çok ilginç bir şey söyleyeceğim. Bu yöntem Bilinen bir yöntem maalesef değil. Ve bizim yöneticilerimiz de maalesef bu yöntemleri iş adamlarımızla paylaşarak onların kullanımına maalesef sunmuyorlar.

Şimdilik bu kadar. Görüşmek dileklerimle.