‘Emeklilikte oluşan gelir kaybını telafi etmeyi ve ek emeklilik geliri sağlamayı amaçlayan bir sistemdir.’ deniliyor tamamlayıcı emeklilik sistemi için.

Geçen yazımda da çok net bir şekilde belirtmiş olduğum üzere zaten zar zor geçinmekte olan asgari ücretli vatandaşlarımızdan ekstra bir kesinti yapmak çok mantıklı değil. İşvereninde kümülatif olarak zaten çalışana ve devlete karşı bir çok maddi sorumlulukları mevcut.

Devletin görevi vatandaşının yaşam standardını yükseltmektir. Hayatı daha da zorlaştırmak katiyen değildir.

Daha önceki dönemlerde de Tasarrufu Teşvik, Konut Fonu gibi isimler ile çalışanı zorla tasarruf yapmaya zorlamışlar lakin bunların hiç biri çalışanın lehine işlememişlerdir.

Benim hala Konut Fonu için toplanan paralarım ortada yok. Alamadım.

Tasarrufu Teşvik ismiyle toplanan parayı da sadaka alır gibi zar zor aldık.

Bu sistemin, emekli olduktan sonra gelir kaybını önleyeceği ve çalışanlara finansal güvence sağlayacağı düşünülmektedir deniliyor. Zaten hayat zor niye zor olanı zorlaştıralım ki.

Tamam devlette yüzde otuz katkı sağlayacak.

Bu para emekli olduktan sonra çalışan kesime fayda sağlayacak bir düzenleme.

Ben biliyorum üç kuruşu boşa harcamamanın mücadelesini veren çok fazla çalışanımız mevcut.

Toplanan paralar fonlarda toplanacak ve çalıştırılan bu paralar çalışanın emekli maaşlarında bir artı oluşturulacak. Emekli maaşlarımıza ek olarak verilecek.

Ne güzel.

Ama ben ekonominin içerisinde olan biri olarak şunu anlıyorum. Yazmak zorundayım.

Kimse kusura bakmasın. Dolaylı olarak diyorlar ki;

Biz erkenden EYT ya da başkaca durumlarla çok fazla insanı erken emekli ettik. Bunların Emeklilik aylıklarını hesaplarken, çalıştıkları işyeri ve kurumlardan emekli olan insanların sigortaya ödedikleri SGK kesintilerinin getirisini ve bu para kasaya girmeyince SGK’nın kaybını hesaplayamadık. Buda kasamızın eksi hanesine yazıldı. Emekli ödemelerini biz yaparken yaptığımız bu hesap hatasından dolayı topladığımız para ile emeklimize verdiğimiz para denk değil.

Dimi bu bizim yani çalışanların ya da emeklilerin suçu dimi.

Gelen gideni karşılayamayınca maaş katsayılarını düşürüyoruz yine olmuyor. Hazineden sürekli emekli vatandaşlarımıza bir katkı ve destek sağlamamız gerekiyor.

Evet bir sosyal devlet olayı. Gerekirse katkı tabii ki de sağlanacak elbet.

Ama bu seferde Mehmet Şimşek bakanımızın denk bütçe hesapları tutmuyor. Ne yazık.

İyi de dostum. Öyle har vurup harman savuracak bir paramız yok maalesef. Ekonominin patronu kızıyor.

Eee yeni yılda geliyor seçimlerin yaklaştığı gibi. İyi bir zam verilmeli ki çilekeş emeklilerimizin hem gönlü alınmalı hem de güzel bir seçim yatırımı olmalı. Ama önce Bakanımızı kızdırmayacak bir çözüm bulunmalı. Çok kolay. Bir atasözü vardı şimdi aklıma gelmiyor.

Körlerle, topallarla mı alakalıydı, öyle bir şey. Çok önemli değil.

Baktılar, yattılar, kalktılar, düşündüler taşındılar ve kaşındılar. Tamam bulduk dediler.

Çalışandan yüzde üç, işverenden yüzde bir tasarruf amaçlı keselim, biraz da biz ilave edip olayı yumuşatalım, çilekeş emeklimize bir kaynak oluşturalım. Akıllıca.

Sonra, inşallah ekonomimiz düzelir, bir sorun kalmaz. Sistem tıkır tıkır işler.

Ya işlemezse. Eyvah.

Niye telaşlanıyorsunuz. Sıkıntı yok. Bu işte bir gün kör düğüm olur o günün iktidarında kim varsa o gün o düşünsün. Ne güzel. Önemli olan günü kurtarmak değil mi?

TES'e dahil olmak zorunlu mu olacak? TES'e dahil olmak, otomatik katılım sistemi ile belirli çalışanlar için zorunlu olacaktır. Ancak, çalışanlar belirli bir süre içinde bu katılımı onaylayabilir ya da sistemden çıkma hakkına sahip olabilirler. Fakat mevzuat henüz çıkmadığından bu konu net değildir.

TES ne zaman başlayacak? Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi’nin 1 Nisan – 30 Haziran 2026 tarihleri

Arasında yürürlüğe girmesi planlanmaktadır. Bu tarihten itibaren sistemin uygulanmaya başlanacağı ön görülmektedir.