Sanki artık her tarafımız katil, tecavüzcü, sahtekâr dolu…
Sanki her gün deprem olacak korkusu var içimde.
Birimize bir şey olacak diye sürekli tetikteyim. Sürekli endişeliyim… Anksiyetem dorukta… Uyuyamıyorum endişeden.
Sizde de öyle mi?
Biliyorum bunlardan bazıları annelikten. Annelik korkuları bunlar.
Ama bazıları büyümekten mi yoksa cidden bir şeyler mi oldu insanıma, toprağıma?
Kadın cinayeti okumaktan, çocuk istismarı, hayvan katli okumaktan aklımı kaybedeceğim. Okumadan etmeden de olmaz, memleket haberlerine uzak kalıp apolitik olmak en büyük eleştirim insanlara…
Ama dayanamıyorum artık.
Zaten üç haberden birinde deprem olacak uyarısı…
Yapmayın demiyorum elbette ama bu deprem uyarıları bizden ziyade yönetenlere yapılmalı. Biz ne yapabiliriz ki? Hangi değerli liramızla hangi müstakil güvenli evlere taşınabiliriz. Liramızın değeri mi kaldı? Zira taşınmak 100 bini bulur. Onu geçtim hangi eve ne kadar güvenebiliriz? Deprem garantili binalar tuzla buz oldu. Hangi muhteşem müteahhidimize güvenelim acaba? Ya da olmayan afet toplanma alanlarında mı yatalım çoluk çocuk.
Yaşam güvencemiz mi kalmadı nedir… Sokakta, trafikte, okulda, evde bile güvende hissetmiyoruz. Kadın olarak, anne olarak vatandaş olarak bu korku normal mi?
Kafamda deli sorular, yüreğimde bir telaş.
Kırk yaşında korkak bir insana dönüştüm kaldım resmen.
Bu kadar kirli miydi bu dünya yoksa biz mi çocuktuk? Yani o şarkıdaki gibi ‘biz büyüdük ve kirlendi mi dünya?’
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Emel Demir Akdeniz
Biz büyüdük ve kirlendi dünya
Sıkıldım…
Sanki artık her tarafımız katil, tecavüzcü, sahtekâr dolu…
Sanki her gün deprem olacak korkusu var içimde.
Birimize bir şey olacak diye sürekli tetikteyim. Sürekli endişeliyim… Anksiyetem dorukta… Uyuyamıyorum endişeden.
Sizde de öyle mi?
Biliyorum bunlardan bazıları annelikten. Annelik korkuları bunlar.
Ama bazıları büyümekten mi yoksa cidden bir şeyler mi oldu insanıma, toprağıma?
Kadın cinayeti okumaktan, çocuk istismarı, hayvan katli okumaktan aklımı kaybedeceğim. Okumadan etmeden de olmaz, memleket haberlerine uzak kalıp apolitik olmak en büyük eleştirim insanlara…
Ama dayanamıyorum artık.
Zaten üç haberden birinde deprem olacak uyarısı…
Yapmayın demiyorum elbette ama bu deprem uyarıları bizden ziyade yönetenlere yapılmalı. Biz ne yapabiliriz ki? Hangi değerli liramızla hangi müstakil güvenli evlere taşınabiliriz. Liramızın değeri mi kaldı? Zira taşınmak 100 bini bulur. Onu geçtim hangi eve ne kadar güvenebiliriz? Deprem garantili binalar tuzla buz oldu. Hangi muhteşem müteahhidimize güvenelim acaba? Ya da olmayan afet toplanma alanlarında mı yatalım çoluk çocuk.
Yaşam güvencemiz mi kalmadı nedir… Sokakta, trafikte, okulda, evde bile güvende hissetmiyoruz. Kadın olarak, anne olarak vatandaş olarak bu korku normal mi?
Kafamda deli sorular, yüreğimde bir telaş.
Kırk yaşında korkak bir insana dönüştüm kaldım resmen.
Bu kadar kirli miydi bu dünya yoksa biz mi çocuktuk? Yani o şarkıdaki gibi ‘biz büyüdük ve kirlendi mi dünya?’