Bursa, ülkemizin önemli kentlerinden biri olarak tarih boyunca pek çok değişim ve dönüşüm yaşadı. Son dönemde Büyükşehir Belediyesi'nin Mustafa Bozbey’e geçmesiyle birlikte, kent yönetiminde yeni bir dönem başladı. Bu dönüşüm, pek çok açıdan kendini gösteriyor ve şehirdeki yaşamı etkileyen çeşitli değişikliklere yol açıyor.

Öncelikle, belediyenin politikalarında ve hizmet anlayışında belirgin bir değişim var. Mesela ilk elden Türkçe olmayan tüm tabelaların kaldırılacağını duyduk. Zaten benim bildiğim çoğu Bursalı bu durumdan rahatsızdı.

Bununla birlikte, şeffaflık ve katılımcılık prensipleri belediyenin işleyişinde daha belirgin hale geliyor. CHP'nin iktidara gelmesiyle birlikte, karar alma süreçlerinde halkın daha fazla katılımı ve şeffaflık esas alınıyor. Belediye projeleri ve harcamalarıyla ilgili bilgilendirme faaliyetleri artırılarak, şehir sakinlerinin belediye faaliyetlerine daha aktif katılımı teşvik ediliyor.

Belediye, sosyal belediyecilik anlayışıyla hareket ederek, kent sakinlerinin ihtiyaçlarına daha duyarlı bir şekilde yaklaşıyor. Eğitim, sağlık, kültür ve çevre gibi alanlarda yapılan yatırımlar ve düzenlemeler, şehrin sosyal ve ekonomik yaşamını olumlu yönde etkiliyor.

Duyduğumuz diğer bir yenilik de Kent Lokantalarının her şehirde hizmete alınacağı.. Umarım tez elden Bursa’da da açılması ve giderek artan gıda fiyatlarından etkilenen vatandaşların midelerine ucuz yemek girmesi sağlanır.

Diğer yandan, kent estetiğine ve çevre düzenlemesine verilen önem artıyor. Bursa Büyükşehir Belediyesi, şehrin fiziksel görünümünü iyileştirmek ve çevreyi korumak amacıyla çeşitli projeler hayata geçiriyor. Yeşil alanların artırılması, trafik düzenlemeleri ve çevre dostu uygulamalar bu kapsamda ön plana çıkıyor.

Ancak, her değişim sürecinde olduğu gibi, bazı tartışmalar ve eleştiriler de kaçınılmaz oluyor. İktidar değişikliğiyle birlikte, bazı kesimlerin beklentilerinin karşılanamaması veya yeni politikaların uygulanmasına yönelik eleştiriler ortaya çıkabiliyor. Ancak bu eleştiriler, demokratik bir ortamda yapıldığı sürece, yönetimde daha sağlıklı bir denge ve ilerleme sağlayabilir.

Sonuç olarak, şehirdeki yönetim anlayışında ve hizmet kalitesinde belirgin değişiklikler yaşanıyor. Sosyal belediyecilik anlayışı, şeffaflık ve katılımcılık prensipleriyle birleşerek, Bursa'nın daha yaşanabilir bir kent olma hedefine doğru ilerlemesine katkı sağlıyor. Bu süreçte, önemli olan şehir sakinlerinin beklentilerini karşılayacak ve şehrin kalkınmasına katkı sağlayacak projelerin hayata geçirilmesi ve deprem gerçeği unutulmadan bir şeyler yapılması.