Son günlerde medyada yer alan ve hepimizi derinden üzen trajik bir olay. 13 yaşındaki bir çocuğun, tam 15 kişi tarafından tecavüze uğraması… Yazarken bile tüylerimizi diken diken ediyor ama bu sadece bir suç değil, aynı zamanda toplumun bir utanç kaynağı.
Defalarca kez duyduk, defalarca kez yazdık… Daha geçen ay bir başka canavar kendi iş yerinde sırf bu iğrenç eylemi gerçekleştirmek için özel bir oda inşa etmişti. Ondan tiksindik. Bu olay da öyle… Her defasında bizi kahreden çocuk istismarı konusunun ne kadar ciddi bir sorun olduğu açık değil mi artık? Daha neyi bekliyorsunuz ki yasa yapıcılar?
Her defasında görüyoruz ki çocuk istismarı yaygın ve sistemli bir şekilde gerçekleşiyor. Üstelik bir kadın hukukçu olayı daha da çirkinleştirerek defalarca kez işkence edilmiş bir çocuğun etek boyunu sorguladı, kimliğini açıklamakla tehdit etti ki, bu da suçtur… Bu kadın da suçludur. Suçluların cezasız kalmaması, aynı zamanda toplumda adalet duygusunun yeniden tesis edilmesi açısından son derece önemlidir. Ancak yasal süreçlerin yanı sıra, bu gibi vakaların tekrar yaşanmaması için önleyici tedbirler alınmalıdır.
YETTİ ARTIK!
İnsanın aklı almıyor, ne yazacak laf kalıyor ne söyleyecek söz. Yutkunamıyoruz bile… Bu olaylar karşısında sessiz kalmak veya duyarsız kalmak mümkün değil. Hepimiz, çocuk istismarına karşı sesimizi yükseltmeli ve toplumsal bir değişim için bir araya gelmeliyiz. Eğitimden yasal düzenlemelere, medya kampanyalarından toplumsal farkındalık çalışmalarına kadar birçok alanda çaba göstererek, çocukların güvenliğini sağlamak ve onları istismardan korumak için mücadele etmeliyiz. Unutmayalım ki, çocuklar geleceğimizin teminatıdır ve
***
Toplumsal vicdan
İstanbul'da 25 yerinden bıçaklanarak vahşice öldürülen kurye Ata Emre Akman, bu haftanın ikinci yarası. Adalet ve vicdan sorgulaması…
Gencecik ve pırıl pırıl bir insan sokak ortasında hiç de tanımadığı biri tarafından 25 yerinden bıçaklanarak öldürüldü. Artık ne huzurumuz kaldı ne güvenliğimiz…
Suçlu bulundu, tutuklandı. Daha 17 yaşında, daha önce de suç işlemiş bir katil. Nasıl bir aile tarafından yetiştirildiği ve suça nasıl sürüklendiği konuşulmalı tartışılmalı… Babanın durumu da sorgulanıyor. Kimler suçluysa bir an önce adalet sağlanmalı. Adaletin olmadığı bir toplumda huzur ve güven sağlanamaz.
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Emel Demir Akdeniz
Çığlık çığlığa
Son günlerde medyada yer alan ve hepimizi derinden üzen trajik bir olay. 13 yaşındaki bir çocuğun, tam 15 kişi tarafından tecavüze uğraması… Yazarken bile tüylerimizi diken diken ediyor ama bu sadece bir suç değil, aynı zamanda toplumun bir utanç kaynağı.
Defalarca kez duyduk, defalarca kez yazdık… Daha geçen ay bir başka canavar kendi iş yerinde sırf bu iğrenç eylemi gerçekleştirmek için özel bir oda inşa etmişti. Ondan tiksindik. Bu olay da öyle… Her defasında bizi kahreden çocuk istismarı konusunun ne kadar ciddi bir sorun olduğu açık değil mi artık? Daha neyi bekliyorsunuz ki yasa yapıcılar?
Her defasında görüyoruz ki çocuk istismarı yaygın ve sistemli bir şekilde gerçekleşiyor. Üstelik bir kadın hukukçu olayı daha da çirkinleştirerek defalarca kez işkence edilmiş bir çocuğun etek boyunu sorguladı, kimliğini açıklamakla tehdit etti ki, bu da suçtur… Bu kadın da suçludur. Suçluların cezasız kalmaması, aynı zamanda toplumda adalet duygusunun yeniden tesis edilmesi açısından son derece önemlidir. Ancak yasal süreçlerin yanı sıra, bu gibi vakaların tekrar yaşanmaması için önleyici tedbirler alınmalıdır.
YETTİ ARTIK!
İnsanın aklı almıyor, ne yazacak laf kalıyor ne söyleyecek söz. Yutkunamıyoruz bile… Bu olaylar karşısında sessiz kalmak veya duyarsız kalmak mümkün değil. Hepimiz, çocuk istismarına karşı sesimizi yükseltmeli ve toplumsal bir değişim için bir araya gelmeliyiz. Eğitimden yasal düzenlemelere, medya kampanyalarından toplumsal farkındalık çalışmalarına kadar birçok alanda çaba göstererek, çocukların güvenliğini sağlamak ve onları istismardan korumak için mücadele etmeliyiz. Unutmayalım ki, çocuklar geleceğimizin teminatıdır ve
***
Toplumsal vicdan
İstanbul'da 25 yerinden bıçaklanarak vahşice öldürülen kurye Ata Emre Akman, bu haftanın ikinci yarası. Adalet ve vicdan sorgulaması…
Gencecik ve pırıl pırıl bir insan sokak ortasında hiç de tanımadığı biri tarafından 25 yerinden bıçaklanarak öldürüldü. Artık ne huzurumuz kaldı ne güvenliğimiz…
Suçlu bulundu, tutuklandı. Daha 17 yaşında, daha önce de suç işlemiş bir katil. Nasıl bir aile tarafından yetiştirildiği ve suça nasıl sürüklendiği konuşulmalı tartışılmalı… Babanın durumu da sorgulanıyor. Kimler suçluysa bir an önce adalet sağlanmalı. Adaletin olmadığı bir toplumda huzur ve güven sağlanamaz.