Şöyle vurgulayarak, büyük harflerle yazalım. Utanmadan… Çünkü bunu söyleyen de öyle utanmadan, geniş geniş, gevşek gevşek söylemişti. Her sağlıkta şiddet haberi gördüğümde aklıma geliyor sinirleniyorum.
Ballandıra ballandıra dedi ya hani, artık doktor dövebiliyoruz diye… Ha işte öyle bir özgüvenle de ancak o kadar rezilce bir cümle kurulabilir.
Kardeş, bak şimdi, sen öyle söylüyordun ya hah işte o yüzden biz hastanelerde doktor bulamıyoruz. Koskoca ülkede doktor kalmadı… Sırf sen o koca ağzınla bu cümleyi bu kadar rahat söyleyebiliyorsun diye senin gibiler de bu ülkenin okumuş kazanmış fedakar evlatlarını iki kuruşluk akıllarıyla darp ediyorlar. Sen hâlâ ne söylediğini anlayamadın.
Oysaki benim güzel atam demiş en başında ‘Beni Türk hekimlerine emanet ediniz.’ diye…
Hah işte biz de o atanın evlatlarıyız…
Yettiniz artık da bitmediniz!
Bugün, Bursa Şehir Hastanesi’nde çalışan Uzman Doktor hasta yakını tarafından darp edildi. Sağlıkta şiddet demek efendim sadece doktoru değil o doktordan hizmet alacak bir sürü hastayı da mağdur etmek demek.
***
Günahı kime?
Devam eden savaş için söyleyecek çok söz var da insanın dili tutuluyor. Yaşanan acıyı her an hissediyoruz. Birkaç tane yaşlı adamın paylaşamadığı saçma sapan şeyler için küçücük yavrular ölüyor, kimsesiz kalıyor…
Bunun günahını kimin boynuna?
SAVAŞA HAYIR! HAYIR! HAYIR!
***
Saç taramak derdindeyiz!
Savaşacak dünya mı kaldı o da ayrı tabii. Farkındaysak bir türlü gelemedi yağmur da soğuk da. Kimse korkmuyor mu dünyanın başına geleceklerden? Depremden, kıtlıktan, yangınlardan falan… Gelecekten endişelenen yok mu?
Vallahi ben korkuyorum.
Barajlar boş, su yok, kıtlıktan falan bahsediliyor. İnsanlar hâlâ savaş derdinde. Resmen Millet aç aç! diye bağırasım var. Zaten pahalılık burnumuza kadar dayandı.
Biz dünya olarak yangını söndürmeye çabalayacağımıza, saç taramak derdindeyiz. Resmen kendi kendimize ihanet ediyoruz.
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Emel Demir Akdeniz
‘Eskiden doktorları dövemiyorduk artık dövüyoruz’
Bravo…
Şöyle vurgulayarak, büyük harflerle yazalım. Utanmadan… Çünkü bunu söyleyen de öyle utanmadan, geniş geniş, gevşek gevşek söylemişti. Her sağlıkta şiddet haberi gördüğümde aklıma geliyor sinirleniyorum.
Ballandıra ballandıra dedi ya hani, artık doktor dövebiliyoruz diye… Ha işte öyle bir özgüvenle de ancak o kadar rezilce bir cümle kurulabilir.
Kardeş, bak şimdi, sen öyle söylüyordun ya hah işte o yüzden biz hastanelerde doktor bulamıyoruz. Koskoca ülkede doktor kalmadı… Sırf sen o koca ağzınla bu cümleyi bu kadar rahat söyleyebiliyorsun diye senin gibiler de bu ülkenin okumuş kazanmış fedakar evlatlarını iki kuruşluk akıllarıyla darp ediyorlar. Sen hâlâ ne söylediğini anlayamadın.
Oysaki benim güzel atam demiş en başında ‘Beni Türk hekimlerine emanet ediniz.’ diye…
Hah işte biz de o atanın evlatlarıyız…
Yettiniz artık da bitmediniz!
Bugün, Bursa Şehir Hastanesi’nde çalışan Uzman Doktor hasta yakını tarafından darp edildi. Sağlıkta şiddet demek efendim sadece doktoru değil o doktordan hizmet alacak bir sürü hastayı da mağdur etmek demek.
***
Günahı kime?
Devam eden savaş için söyleyecek çok söz var da insanın dili tutuluyor. Yaşanan acıyı her an hissediyoruz. Birkaç tane yaşlı adamın paylaşamadığı saçma sapan şeyler için küçücük yavrular ölüyor, kimsesiz kalıyor…
Bunun günahını kimin boynuna?
SAVAŞA HAYIR! HAYIR! HAYIR!
***
Saç taramak derdindeyiz!
Savaşacak dünya mı kaldı o da ayrı tabii. Farkındaysak bir türlü gelemedi yağmur da soğuk da. Kimse korkmuyor mu dünyanın başına geleceklerden? Depremden, kıtlıktan, yangınlardan falan… Gelecekten endişelenen yok mu?
Vallahi ben korkuyorum.
Barajlar boş, su yok, kıtlıktan falan bahsediliyor. İnsanlar hâlâ savaş derdinde. Resmen Millet aç aç! diye bağırasım var. Zaten pahalılık burnumuza kadar dayandı.
Biz dünya olarak yangını söndürmeye çabalayacağımıza, saç taramak derdindeyiz. Resmen kendi kendimize ihanet ediyoruz.