Biz çocukları koruyamadık, kadınları koruyamadık ve hayvanları koruyamadık… Çocuklarımız rahatça dolaşamadılar sokakta. Bir gözümüz hep peşlerinde asılı kaldı.
Şimdi geçtiğimiz günlerde bir daha kanadı yüreğimiz. Bildiğimiz dört, daha fazlası olduğunu tahmin ettiğimiz çocuklar bir pedofilin kurbanı oldular.
Eminim biliyorsunuz siz de.
Konuşmaya dilimizin varmadığı çocuk istismarı haberi yine gündeme geldi. Bir mahalle sucusu yıllarca mahalledeki çocukları istismar ediyor. Üstelik dükkanında yaptığı bu işkenceyi tekrar etmek için ayırdığı özel bir oda var. Ses yalıtımlı… ve adam istismarları kaydediyor. Profesyonel yani…
Korkunç…
Bir çocuk istismarlardan yedi yıl sonra felç geçirince kurtuluyor. Adam kendi yeğenlerini bile istismar etmiş yıllarca…
İçeride çocukları tehdit etmek için bırakılmış ‘Ağlarsan seni öldürürüm.’ gibi cümleler yazılı kağıtlar bulundu.
Uyutmaz bunları okumak bilmek… Yani uyutmamalı…
Acı olan ise aslında bu adamın yıllar önce yine çocuk istismarı suçundan tutuklanmış ve yargılanmış olması. Yakalanmış yani…
Ama biz çocuğa inanmamışız.
Yalan söylüyor çocuk demişiz. Çocuğun beyanı yetersiz delil sayılmış. Somut delil yokmuş… Neden efendim?
Kaç çocuk istismarı detaylarıyla bilir anlatır. Nasıl inanmayız bu çocuğa… Hiç mi yokmuş pedegog, psikolog bizi inandıracak.
Nasıl yakalanmış bir sapığı tekrar göndeririz toplumun içine?
Bizim çocuklarımız neden bu kadar kıymetsiz. Neden bu kadar kolay feda ediyoruz biz evlatlarımızı, geleceğimizi.
Şimdi istismar edilen onca çocuk ne olacak. Kim ödeyecek bedelini, kim pişman olacak verdiği karardan?
Neden bu kadar rahatız biz?
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Emel Demir Akdeniz
SUCU
Biz çocukları koruyamadık, kadınları koruyamadık ve hayvanları koruyamadık… Çocuklarımız rahatça dolaşamadılar sokakta. Bir gözümüz hep peşlerinde asılı kaldı.
Şimdi geçtiğimiz günlerde bir daha kanadı yüreğimiz. Bildiğimiz dört, daha fazlası olduğunu tahmin ettiğimiz çocuklar bir pedofilin kurbanı oldular.
Eminim biliyorsunuz siz de.
Konuşmaya dilimizin varmadığı çocuk istismarı haberi yine gündeme geldi. Bir mahalle sucusu yıllarca mahalledeki çocukları istismar ediyor. Üstelik dükkanında yaptığı bu işkenceyi tekrar etmek için ayırdığı özel bir oda var. Ses yalıtımlı… ve adam istismarları kaydediyor. Profesyonel yani…
Korkunç…
Bir çocuk istismarlardan yedi yıl sonra felç geçirince kurtuluyor. Adam kendi yeğenlerini bile istismar etmiş yıllarca…
İçeride çocukları tehdit etmek için bırakılmış ‘Ağlarsan seni öldürürüm.’ gibi cümleler yazılı kağıtlar bulundu.
Uyutmaz bunları okumak bilmek… Yani uyutmamalı…
Acı olan ise aslında bu adamın yıllar önce yine çocuk istismarı suçundan tutuklanmış ve yargılanmış olması. Yakalanmış yani…
Ama biz çocuğa inanmamışız.
Yalan söylüyor çocuk demişiz. Çocuğun beyanı yetersiz delil sayılmış. Somut delil yokmuş… Neden efendim?
Kaç çocuk istismarı detaylarıyla bilir anlatır. Nasıl inanmayız bu çocuğa… Hiç mi yokmuş pedegog, psikolog bizi inandıracak.
Nasıl yakalanmış bir sapığı tekrar göndeririz toplumun içine?
Bizim çocuklarımız neden bu kadar kıymetsiz. Neden bu kadar kolay feda ediyoruz biz evlatlarımızı, geleceğimizi.
Şimdi istismar edilen onca çocuk ne olacak. Kim ödeyecek bedelini, kim pişman olacak verdiği karardan?
Neden bu kadar rahatız biz?