Cumhurbaşkanı’nın talimatı üzerine önümüzdeki günlerde Meclis’e sunulması planlanan yasa teklifinde sokak köpeklerinin uyutulması öngörülmekte. Muhakkak ki duydununz gördünüz…

Hükümetin hazırladığı tasarıya, parti içinden bazı kişiler itiraz ederken, başta Bursa Milletvekili Mustafa Varank ‘İnsan eşref-i mahlukattır’ sözüyle tasarının yasallaşmaması için çalıştığını söyledi.

Sokak hayvanlarının bir ay içerisinde sahiplenilmezse uyutulacak olması kadınların artık pazara rahat gidebileceği gibi kabul edilemez bahanelere kadar evrildi… çevrildi… Sanki ceza kesilen kadın katilleri ya da tacizcilermiş gibi… Halbuki kadınlar hayvanlardan değil tacizcilerden korkar oldu. Neyse konumuz yaşam hakkı...

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde bu hafta hayvanların uyutulması yasası vardı. Her bir parti sokak hayvanlarının uyutulması yasasına şiddetle karşı çıktı.

Dikkat çeken cümle CHP Genel Başkanı Özgür Özel’den geldi. Özel, konuşmasında Hayvan Hakları Fonu kurularak sokak hayvanlarının toplanıp, barınaklarda yaşaması gerektiğini ifade etti.  Hayvan Hakları Fonu, genellikle hayvanların refahını iyileştirmek, hayvan haklarını savunmak ve hayvanların yaşam koşullarını geliştirmek için kurulan veya desteklenen bir fon veya bir vakıf. Bu tür fonlar, hayvanlara yönelik istismarı önlemeyi, hayvanların daha iyi yaşam koşullarına kavuşmasını sağlamayı ve hayvanların haklarını savunmayı amaçlarlar. Yani öylesi değil böylesi de var… Ya da öldürmek değil yaşatmak da var diyelim.

Üzerine gerçekten düşünülmüş bir proje olduğu belli…

Hayvan hakları savunucuları, meydanlara çıkmakla kalmayıp sosyal medya üzerinden bu çirkin yasaya karşı çıkarak imza kampanyasına çoktan başladı.

İnsanız ya gurur duydum.

Bu çabalar yasal düzenlemeleri teşvik etmekle kalmayıp hayvanların yaşam koşullarını iyileştirir.  Bu çabalar, hayvanların insanlarla birlikte barış içinde yaşayabileceği bir dünya vizyonunu destekler.

Hayvan hakları, hayvanların yaşama, özgürlük ve refahına saygı gösterilmesi gerektiğini savunan bir ilkedir. Bu ilke, hayvanların fiziksel ve duygusal acı çekmemesi, özgürce yaşamaları, uygun bakım ve yaşam koşullarına sahip olmaları gerektiğini vurgular.

Yaşam hakkı, insanın temel bir hak olması nedeniyle evrensel bir prensiptir ve herhangi bir ayrım gözetmeksizin herkesin bu haktan eşit şekilde yararlanması gerektiğini vurgular.

Yaşam hakkı, insanın en temel haklarından biridir ve yeryüzünde yaşayan bütün canlı varlıkların yaşam haklarının olması gerektiğinin savunulması lazımdır.

Biz nasıl yaşamayı hak görüyorsak, sırf dilimizden konuşamadığı için öldüreceğiniz canın da hakkı…

Goethe ne güzel demiş; “Bir semtin sokak hayvanları sizden kaçmıyorsa, orada yaşayın. Çünkü komşularınız güzel insanlardır.”