SON DAKİKA
Hava Durumu

AİLEYİ ANLAMAK, GELECEĞİ KURMAKTIR

Yazının Giriş Tarihi: 21.07.2025 11:04
Yazının Güncellenme Tarihi: 21.07.2025 11:04

2025 yılı Türkiye için sadece bir takvim değişimi değil, toplumsal reflekslerimizi yeniden gözden geçirmemiz gereken bir dönemeç oldu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2025’i "Aile Yılı" ilan etmesi, aslında ülkemizin aile yapısında giderek artan çatlaklara yönelik ciddi bir uyarıdır.

TÜİK’in 2024 verilerine göre son 10 yılda boşanma oranları yüzde 36 artmış, evlenme yaşı ise her iki cinsiyette de belirgin şekilde yükselmiş durumda. Gençler evliliği daha çok ekonomik bir yük, bir kısmı ise kişisel özgürlüklerini kısıtlayıcı bir kurum olarak görmeye başladı.

Bu tablo karşısında, aileyi sadece bir bireysel karar ya da kültürel gelenek olarak değil, bir "toplumsal direnç mekanizması" olarak görmemiz gerekiyor.

İşte tam bu noktada Yıldırım Belediyesi’nin başlattığı “Aile Akademisi” projesi, sadece yerel bir girişim değil; geniş toplumsal etkileri olabilecek bir model olarak öne çıkıyor.

Belediye 1000 çifte verilen bu eğitimlerde yalnızca “evlilik öncesi tanışma süreci” değil, evliliğin tüm aşamaları ele alınmış. Çocukların sağlıklı gelişimi, aile içi rollerin dengelenmesi, kariyer planlaması ve bireyin ruhsal dengesi…

Eğitimler, klasik “mutlu evlilik reçeteleri”nden ibaret değil; modern yaşamın hızla değişen dinamiklerine karşı bireyleri hazırlayan, rehberlik eden içerikler barındırıyor. Özellikle kariyer-evlilik dengesi ve ebeveynlik psikolojisi gibi başlıkların öne çıkarılması son derece değerli.

Kadın-Aile Müdürlüğü bünyesinde başlayan bu program, aynı zamanda yerel yönetimlerin sosyal hizmet vizyonunun da bir göstergesi. Eskiden belediyecilik, yol yapmak, kaldırım döşemek, çöp toplamakla sınırlıydı. Bugün ise bireyin ruh sağlığından, toplumun sosyal bütünlüğüne kadar geniş bir sorumluluk alanı tanımlanıyor. Yıldırım Belediyesi de bu işi en iyi yapan belediyelierin başında gelir.

Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz’ın “aile güçlü değilse, toplumsal mekanizmalar da sağlıklı işlemez” yönündeki çıkışı, bu yeni vizyonun altını net biçimde çiziyor. Başkan Yılmaz’ın sözleri hamasi değil; bir gerçekliğe, bir krize parmak basıyor.

Peki bu proje neden önemli?

Çünkü bir belediye ilk kez nikâh kıymakla yetinmiyor. Aynı zamanda o nikâhın neden kıyıldığını, nasıl sürdürülebileceğini, hangi sorunlarla karşılaşılabileceğini de düşünmeye başlıyor. Bu, toplumsal meseleleri “önleyici sosyal hizmet” çerçevesinden ele almak demektir. Sorun ortaya çıktıktan sonra değil, ortaya çıkmadan önce müdahale etmek…

Burada bir başka boyutu daha görmek gerekiyor: Türkiye’de aile kavramı sadece bireylerin değil, devletin de ideolojik olarak sahip çıktığı bir yapı. Ancak bu sahiplenmenin içi yalnızca geleneksel değerlerle doldurulursa eksik kalır. Bugünün aileleri; yüksek enflasyon, iş güvencesizliği, çocuk bakımının maliyeti, ev sahibi olmanın hayal haline gelmesi gibi çok ciddi sorunlarla baş başa.

Yani aileyi korumak istiyorsak, sadece “değer anlatmak” yetmez; “değer üretmek” gerekir. Aileyi, ekonomik olarak ayakta tutacak sosyal politikaları da devreye sokmak zorundayız. Aksi halde gençlerin evlenmeye ve aile kurmaya dair tereddütleri artarak devam edecek.

Yıldırım Belediyesi’nin Bursa Teknik Üniversitesi ile birlikte düzenlediği Aile Çalıştayı, bu projeyi sıradan bir “etkinlik” olmaktan çıkarıp bilimsel zemine taşıyor. Eğitimcilerin, psikologların, sosyologların katkısıyla oluşturulan bu program; yerel yönetim-akademi iş birliğinin toplumsal sorunlara çözüm üretmedeki gücünü gösteriyor.

Aileyi “geçmişin hatırası” değil, “geleceğin kurucusu” olarak gören bu bakış açısı, yalnızca Yıldırım’a değil, tüm Türkiye’ye örnek olmalı.

Unutmayalım!

Bir toplumun gücü, bireylerin yalnızlığından değil, birlikteliğinden doğar. Sağlıklı aileler, dayanışmacı bireyler yetiştirir. Bu bireyler ise hem ekonomik hem ahlaki hem de kültürel anlamda ülkesini omuzlar.

Dolayısıyla bu proje sadece 1000 çiftin değil, aslında 1000 geleceğin temeline atılan bilinçli bir tuğladır.

Ve bu çabalar bize şunu gösteriyor:

Aileyi kurtarmak sadece bir politik söylem değil, bir kalkınma meselesidir.

SEVGİYLE KALIN!

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.