Toplumun kalkınmasında kadının rolünü konuştuğumuzda, genellikle soyut cümlelerle dolu klasikleşmiş ifadeler duyarız.

“Kadın eli değerse güzelleşir”, “Kadın üretirse toplum kalkınır” gibi... Ancak bazı projeler vardır ki bu sözleri sadece tekrar etmekle kalmaz, ete kemiğe büründürür. Osmangazi Belediyesi’nin hayata geçirdiği Sümbüllü Bahçe Kadın Girişimciler Sokağı tam da böyle bir proje olarak kayıtlarda yerini aldı.

Geçtiğimiz hafta sonu Orhangazi Çıkmazı’nda ikinci kez kapılarını açan bu sokak, sadece bir pazar yeri değil; bir yaşam alanı, bir dayanışma sahası, bir üretim vitrini. Burada satılan her ürünün ardında bir hikâye, bir umut ve bir direniş var.

Direniş diyorum…

Çünkü kadınların üretim alanında var olması hâlâ çoğu yerde bir mücadeleyi gerektiriyor. Bu sokakta ise o mücadeleye destek olan bir belediye, bir başkan ve bir vizyon var.

***

Yeni göreve gelmesinin üzerinden çok geçmeden, kadınlara yönelik somut destek projeleriyle halkın karşısına çıkan Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, bu projeyle sadece kadınları değil, aynı zamanda şehrin ekonomik ve sosyal dinamiklerini de canlandırıyor. Sümbüllü Bahçe, adı gibi zarif ve kökleri derinlere inen bir proje olmuş.

Başkan Aydın’ın bu projeye gösterdiği ilgi, tezgâh açan kadınlarla tek tek sohbet etmesi, “Biz sadece laf üretmiyoruz, kadınların el emeğini görünür kılmak için somut adımlar atıyoruz” mesajını veriyor.

***

Sokağın en kıymetli yönlerinden biri de çeşitliliği...

Kadın dernekleri, kooperatifler ve bireysel girişimciler aynı sokakta omuz omuza tezgâh açıyor. Bazı dernekler ürünlerinden elde ettikleri gelirle öğrenci okutuyor, hasta vatandaşlara yardım eli uzatıyor. Yani burada yapılan üretim sadece ekonomik değil; sosyal, vicdani ve ahlaki bir değer de taşıyor.

Kendi evinde belki dikiş diken, örgü ören, takı tasarlayan bir kadın, artık bu emeğini değerlendirebileceği, insanlarla paylaşabileceği bir zemine sahip. Bunun adı özgüvendir. Bunun adı ekonomik bağımsızlık yolunda atılan ilk adımdır. Bunun adı, kadınların yalnız olmadığını hissettiği bir alanın varlığıdır.

***

Sokağın açıldığı yerin stratejik konumu da dikkate değer. Bursa’nın kalbi sayılan Tophane Meydanı yakınında konumlandırılması, yerli ve yabancı turistin ilgisini de beraberinde getirmiş. Bu, sadece tezgâh açan kadınlar için değil, Bursa’nın tanıtımı ve kent ekonomisi açısından da önemli. El emeği ürünlerin Bursa'nın kültürel dokusuyla buluştuğu bu alan, bir anlamda kentin ruhunu da temsil ediyor.

Görülüyor ki…

Bu tür projeler yalnızca satış ve alışverişten ibaret değil. Aynı zamanda unutulmaya yüz tutmuş el sanatlarının yaşatılması, kültürel mirasın nesilden nesile aktarılması açısından da hayati önem taşıyor. Çünkü bir kadının ördüğü dantel, sadece bir süs eşyası değil; bir kültürün, bir annenin, bir ninenin belleğidir.

***

Ben de bizzat gittim gördüm. Beni de yaşım itibariyle eskilere götürdü. Annelerimizin, ninelerimizin evlerinde ördüğü ve kimsenin görmediği o emek artık herkesin beğenisine sunuluyor.

Sümbüllü Bahçe Kadın Girişimciler Sokağı’nın bu ikinci açılışı, projenin tuttuğunu, kadınlar tarafından sahiplendiğini ve halkın buna duyarlı olduğunu gösteriyor. Şimdi mesele bu gibi projelerin yalnızca birkaç haftalık sergiler olmaktan çıkıp kalıcı, sürdürülebilir bir modele dönüşmesi. Osmangazi örneği, Bursa’daki diğer ilçe belediyelerine hatta tüm Türkiye’ye örnek olmalı.

Çünkü bir toplum, kadın üretmeden kalkınamaz. Ve ne mutlu ki artık bazı yerlerde bu sadece bir slogan olmaktan çıkıyor, gerçeğe dönüşüyor.

Biz de burada emeği geçen başta Başkan Erkan Aydın’ı ve ekibini kutluyoruz.

SEVGİYLE KALIN!