SON DAKİKA
Hava Durumu

Kapı tokmaklarından grup sohbetlerine…

Yazının Giriş Tarihi: 11.08.2025 11:38
Yazının Güncellenme Tarihi: 11.08.2025 11:39

Eskiden komşuluk, beton duvarlardan değil, kalpten kalbe uzanan görünmez köprülerden oluşurdu. Kapı tokmaklarının sesi, mahallede hem bir haber hem de bir selam taşıyıcısıydı.

Bir evden yükselen kahve kokusu, diğer evin penceresinden içeri girecek kadar davetkârdı. “Kızım, annene selam söyle” ya da “Akşamüstü uğra, börek yaptım” cümleleri, komşuluğun şifreleriydi.

Çocukken mahallede “bakkal defteri” sadece borç kayıtları için değil, mahalle hikâyelerinin de defteriydi. Komşu teyze, bakkaldan aldığı şekeri “bizimkine de ver” diyerek ikram ederdi. Bayram sabahları kapılar çalınır, şekerler ikram edilir, misafirlikler plan yapılmadan gerçekleşirdi. O günlerde kimse “müsait misiniz?” diye sormazdı; kapı çalınır, açılır, çay demlenirdi.

Şimdi ise kapılar daha az çalınıyor. Çalındığında da çoğu zaman kargo görevlisi ya da elektrikçi geliyor. Komşuluk sohbetleri, apartman girişinde iki dakika ayaküstü hâl hatır sormakla sınırlı. Geri kalan iletişim, bir WhatsApp grubunun yeşil ikonuna sıkışmış durumda.

Bu yeni dönem komşuluğu farklı bir dil konuşuyor. Eskiden “kapı tokmağı”yla gelen haberler, şimdi emojilerle geliyor.

Kimi zaman faydalı…

“Asansör çalışmıyor, bilginiz olsun.” “Apartman önüne araç çekilmiş.”

Kimi zaman komik…

“Daire 5’ten yemek kokusu geliyor, ne pişiyor?” Ve kimi zaman da sinir bozucu: “Kim çöpünü kapının önüne bıraktı?”

Grup sohbetleri, komşular arasında pratik bilgi akışı sağlıyor, ama sıcaklığı tartışılır. Çünkü bir mesaj, ne kadar tatlı yazılırsa yazılsın, ses tonunu, göz temasını, tebessümü taşıyamıyor. O yüzden eskiden komşunun kapısına bırakılan bir tabak dolma, bugünün “Fotoğrafını attım, alırsınız” mesajından hâlâ daha anlamlı.

Bir başka fark da güven duygusunda. Eskiden evin anahtarı komşuya bırakılırdı; “Balkon çiçeklerini sulayıver” denirdi. Şimdi bu cümle yerine, güvenlik kamerasına bakılıp, telefonla teyit ediliyor. Yine de tamamen bitmiş değil; hâlâ kapısını çalan, elinde bir tabak yemekle gelen, “Geçmiş olsun” diye uğrayan komşular var. Belki sayıları azaldı ama değerleri arttı.

Nitekim…

Teknoloji, komşuluğun biçimini değiştirdi, ama özünü tamamen yok edemedi. Belki kapı tokmaklarının yerini bildirim sesleri aldı, ama insan hâlâ insana muhtaç. Komşuluk, sadece “yan dairede oturan insan” değil; kapıyı çaldığınızda, çay koyup “buyur” diyen gönül kapısıdır.

Ve bence en iyi komşuluk, hem geçmişin kapı tokmağını hem bugünün grup sohbetini dengeleyebilen komşuluktur. Yani hem mesaj atıp “Bakkala gidiyorum, bir şey ister misiniz?” diyebilen, hem de kapıyı çalıp “Kek yaptım, sıcak sıcak getirdim” diyebilen…

Çünkü teknoloji değişir, apartmanlar yükselir, ama insanın insana dokunma ihtiyacı asla geçmez.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.