Çevremizi koruma sorumluluğu, yalnızca bireylerin değil, toplumun her kesiminin paylaştığı ortak bir görevdir. Ancak sanayinin geliştiği bölgelerde bu sorumluluğun ağırlığı daha da artar. Bursa’nın kıymetli tarım alanlarına sahip Gürsu ve Kestel ilçeleri, hem sanayileşmenin hem de çevresel etkilerinin kesişim noktasında bulunuyor.

Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in yaptığı çağrı, tam da bu noktada büyük önem taşıyor: “Fabrikalar filtrasyon sistemlerini gözden geçirsin, çevreyi koruma anlayışıyla hareket etsin.” çağrısına ilgili kişilerin uyması kentimizin geleceği için bir görevdir.

Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, ‘Başkan Bozbey Burada’ projesi kapsamında vatandaşlarla buluşup talep ve önerilerini dinlemeye, sorunları yerinde tespit etmek için bu kez Gürsu’daydı.

Başkan Bozbey’in Gürsu ziyareti, yalnızca bölgedeki sorunların tespit edilmesi açısından değil, çözüm odaklı bir yaklaşımla ele alınması bakımından da dikkat çekici. Sanayileşmenin yarattığı çevresel etkiler, hava kirliliğinden derelerin kirlenmesine kadar geniş bir yelpazede halk sağlığını tehdit ediyor. Bunun en somut sonucu, tarım alanlarının ve sulama kanallarının zarar görmesi. Gürsu gibi Türkiye’nin önemli armut üretim merkezi olarak, toprak ve su kaynaklarının korunması yalnızca yerel değil, ulusal bir öncelik olmalı.

SORUMLU SANAYİ VE ORTAK ÇÖZÜM

Sanayi kuruluşlarının çevresel etkilerini minimize etmek için modern filtrasyon sistemleri ve arıtma tesislerinin etkin kullanımı bir lüks değil, bir zorunluluktur. Başkan Bozbey’in iş dünyasına yaptığı “çevreyi koruma anlayışıyla hareket edin” çağrısı, yalnızca çevre bilincine değil, aynı zamanda toplumsal sorumluluğa vurgu yapıyor. Çevre kirliliği sadece fabrikaların değil, o bölgede yaşayan herkesin sorunudur ve çözüm için iş birliği şarttır.

Elbette çevreyi korumak, yalnızca sanayi kuruluşlarının sorumluluğuyla sınırlı kalamaz. Belediyeler, merkezi yönetimler ve sivil toplum kuruluşları da bu süreçte aktif bir rol oynamalıdır. Başkan Bozbey’in, “Bursa Büyükşehir Belediyesi gerekli önlemleri alacak” sözü, bu anlamda kararlılık gösteriyor. Ancak bu kararlılığın yalnızca sözde kalmaması, denetim ve yaptırımlarla desteklenmesi gerekiyor.

SÜRDÜRÜLEBİLİR ÇÖZÜMLER

Çevreyi korumak, yalnızca bugünü değil, yarını da kurtarmaktır. Başkan Bozbey’in, “Geleceğimiz, güzel insanlarımızın sağlıklı yaşamasına bağlıdır” sözleri, bu anlayışın altını çiziyor. Sağlıklı bireyler, temiz bir çevrede yetişir. Kirli hava, kirli su ve kirlenmiş toprakla mücadele etmek, yalnızca bireylerin değil, toplumun refahı için de hayati önemdedir.

Bu noktada eğitim ve farkındalık çalışmaları da büyük önem taşıyor. Sanayi kuruluşlarının çevreye duyarlı hale gelmesi kadar, bireylerin de çevre bilincine sahip olması gerekir. Gürsu’da derelerin kirlenmesinin önüne geçmek, hem yerel yöneticilerin hem de bölge halkının iş birliği ile mümkün olacaktır.

Sonuç olarak, temiz bir çevre, sağlıklı bir geleceğin temelidir. Bursa gibi tarımsal üretimde önemli bir yere sahip olan şehirlerde, bu hassasiyet daha da derindir. Başkan Bozbey’in çevre konusundaki hassasiyeti ve bu yöndeki çağrıları, yalnızca Gürsu ve Kestel için değil, tüm Bursa için örnek bir duruş sergiliyor. Bu çağrının karşılık bulması ve sürdürülebilir adımlar atılması, hepimizin ortak menfaatinedir.

Unutmayalım ki toprak, hava ve su, geri dönüşü olmayan kayıplarla değil, korunarak geleceğe miras bırakılmalıdır.

SEVGİYLE KALIN!