Ulaşım bir şehrin yalnızca yolları, köprüleri, otobüsleri değildir; insanın hayatına dokunan, yaşam kalitesini belirleyen, çevreyi şekillendiren en hayati damardır.
Hele Bursa gibi tarihiyle, sanayisiyle, doğasıyla özel bir şehirde yaşıyorsak, bu mesele daha da derinleşiyor. Geçtiğimiz günlerde İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Bursa Şubesi tarafından düzenlenen “Ulaşım Paneli”, işte tam da bu noktada önemli bir boşluğu doldurdu diyebiliriz.
BAOB Yerleşkesi’nde düzenlenen ve yerel yöneticilerden akademisyenlere, meslek odalarından STK’lara kadar geniş bir katılımla gerçekleşen panel, yalnızca bir etkinlik değil, ortak aklın inşasına açılmış bir kapı niteliğindeydi sanki.
İMO Bursa Şube Başkanı Serdar Atilla Erdem’in konuşmasında altını kalın çizgilerle çizdiği noktalar, aslında hepimizin günlük hayatta hissettiği gerçeklerdir. Ulaşım sadece bir mühendislik problemi değil, sosyal adaleti, çevresel sürdürülebilirliği ve ekonomik verimliliği de içine alan çok katmanlı bir şehircilik meselesi.
Erdem'in sözleriyle, Bursa yıllardır ulaşım sorunlarıyla boğuşuyor. Plansız kentleşme, sanayinin şehir merkezinde yoğunlaşması, entegre olmayan toplu taşıma sistemleri ve bireysel araç kullanımının artışı, şehrin damarlarını tıkayan başlıca sorunlar.
Ve bu sorunların çözümü, palyatif yaklaşımlarla değil, entegrasyon ve bilimsel planlamayla mümkün olduğunu biliyoruz her birimiz.
Panelde dile getirilen öneriler arasında hızlı tren projesi, akıllı ulaşım sistemleri, raylı hatların yaygınlaştırılması, mikro mobilite çözümleri ve sürdürülebilir ulaşım stratejileri dikkat çekiciydi. Ulaşımda çözüm, tıpkı Erdem’in dediği gibi, parçalı değil bütüncül olmalı. Bugün Nilüfer’de yaşanan bir tıkanıklık, Osmangazi’yi, Yıldırım’ı, hatta Mudanya’yı da etkiliyor. Çünkü kent bir bütündür; ulaşım ise o bütünün damar sistemidir.
Bir diğer dikkat çekici nokta, Altyapı Yatırımları Genel Müdür Yardımcısı Enver Mamur’un verdiği müjdeydi: Bandırma - Bursa - Osmaneli hızlı tren hattının bu yıl tamamlanacağı açıklandı. Aynı şekilde yeni tramvay hatlarının da yıl bitmeden faaliyete geçmesi hedefleniyor. Şehir için umut verici bir gelişme. Yeter ki bu yatırımlar kısa vadeli siyasal hedeflerle değil, uzun vadeli vizyonlarla şekillendirilsin.
Elbette panelde yalnızca teknik değil, siyasi sorumluluklar da masaya yatırıldı. Eski Büyükşehir Belediye Başkanı Erdem Saker’in aktarmalı ulaşımı teşvik önerisi ve sanayi bölgeleriyle yapılacak iş birlikleri vurgusu, yerel yönetimlerin ulaşım politikalarında iş birliği kültürüne ihtiyacımız olduğunun altını çizdi.
Son söz, yine Başkan Serdar Atilla Erdem’den gelsin: “Hiçbir yönetim bu sorunları tek başına çözemez.”
Ne kadar doğru!
Üniversiteler, meslek odaları, STK’lar ve elbette vatandaşlarla kurulan katılımcı, şeffaf ve bilim temelli bir yönetim anlayışı, ulaşım gibi köklü sorunlarda gerçek ilerlemeyi sağlar.
Bu panelde söylenen her söz, verilen her öneri ve yapılan her eleştiri, aslında hepimizin ortak çıkarı için sarf edilmiş bir çabadır. Bursa’nın potansiyelini boşa harcamamak için, ulaşımı sadece bugünün problemi olarak değil, geleceğin anahtarı olarak görmek zorundayız.
Çünkü yol sadece asfalt değil, aynı zamanda vizyonla örülmüş bir gelecek rotasıdır.
SEVGİYLE KALIN
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Emine KAYA
ULAŞIMIN NABZI BURSA’DA ATTI
Ulaşım bir şehrin yalnızca yolları, köprüleri, otobüsleri değildir; insanın hayatına dokunan, yaşam kalitesini belirleyen, çevreyi şekillendiren en hayati damardır.
Hele Bursa gibi tarihiyle, sanayisiyle, doğasıyla özel bir şehirde yaşıyorsak, bu mesele daha da derinleşiyor. Geçtiğimiz günlerde İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Bursa Şubesi tarafından düzenlenen “Ulaşım Paneli”, işte tam da bu noktada önemli bir boşluğu doldurdu diyebiliriz.
BAOB Yerleşkesi’nde düzenlenen ve yerel yöneticilerden akademisyenlere, meslek odalarından STK’lara kadar geniş bir katılımla gerçekleşen panel, yalnızca bir etkinlik değil, ortak aklın inşasına açılmış bir kapı niteliğindeydi sanki.
İMO Bursa Şube Başkanı Serdar Atilla Erdem’in konuşmasında altını kalın çizgilerle çizdiği noktalar, aslında hepimizin günlük hayatta hissettiği gerçeklerdir. Ulaşım sadece bir mühendislik problemi değil, sosyal adaleti, çevresel sürdürülebilirliği ve ekonomik verimliliği de içine alan çok katmanlı bir şehircilik meselesi.
Erdem'in sözleriyle, Bursa yıllardır ulaşım sorunlarıyla boğuşuyor. Plansız kentleşme, sanayinin şehir merkezinde yoğunlaşması, entegre olmayan toplu taşıma sistemleri ve bireysel araç kullanımının artışı, şehrin damarlarını tıkayan başlıca sorunlar.
Ve bu sorunların çözümü, palyatif yaklaşımlarla değil, entegrasyon ve bilimsel planlamayla mümkün olduğunu biliyoruz her birimiz.
Panelde dile getirilen öneriler arasında hızlı tren projesi, akıllı ulaşım sistemleri, raylı hatların yaygınlaştırılması, mikro mobilite çözümleri ve sürdürülebilir ulaşım stratejileri dikkat çekiciydi. Ulaşımda çözüm, tıpkı Erdem’in dediği gibi, parçalı değil bütüncül olmalı. Bugün Nilüfer’de yaşanan bir tıkanıklık, Osmangazi’yi, Yıldırım’ı, hatta Mudanya’yı da etkiliyor. Çünkü kent bir bütündür; ulaşım ise o bütünün damar sistemidir.
Bir diğer dikkat çekici nokta, Altyapı Yatırımları Genel Müdür Yardımcısı Enver Mamur’un verdiği müjdeydi: Bandırma - Bursa - Osmaneli hızlı tren hattının bu yıl tamamlanacağı açıklandı. Aynı şekilde yeni tramvay hatlarının da yıl bitmeden faaliyete geçmesi hedefleniyor. Şehir için umut verici bir gelişme. Yeter ki bu yatırımlar kısa vadeli siyasal hedeflerle değil, uzun vadeli vizyonlarla şekillendirilsin.
Elbette panelde yalnızca teknik değil, siyasi sorumluluklar da masaya yatırıldı. Eski Büyükşehir Belediye Başkanı Erdem Saker’in aktarmalı ulaşımı teşvik önerisi ve sanayi bölgeleriyle yapılacak iş birlikleri vurgusu, yerel yönetimlerin ulaşım politikalarında iş birliği kültürüne ihtiyacımız olduğunun altını çizdi.
Son söz, yine Başkan Serdar Atilla Erdem’den gelsin: “Hiçbir yönetim bu sorunları tek başına çözemez.”
Ne kadar doğru!
Üniversiteler, meslek odaları, STK’lar ve elbette vatandaşlarla kurulan katılımcı, şeffaf ve bilim temelli bir yönetim anlayışı, ulaşım gibi köklü sorunlarda gerçek ilerlemeyi sağlar.
Bu panelde söylenen her söz, verilen her öneri ve yapılan her eleştiri, aslında hepimizin ortak çıkarı için sarf edilmiş bir çabadır. Bursa’nın potansiyelini boşa harcamamak için, ulaşımı sadece bugünün problemi olarak değil, geleceğin anahtarı olarak görmek zorundayız.
Çünkü yol sadece asfalt değil, aynı zamanda vizyonla örülmüş bir gelecek rotasıdır.
SEVGİYLE KALIN