Büyük umutlarla girdiğimiz 2024’ün Mart sonunda yapılacak yerel seçimler için tüm Partiler hazırlıklarını tamamlama aşamasına gelince Türkiye'de (ve tabi Türkiye’mizin çok nadide bir vatan toprağı olan Bursa’mızda ) hemen hemen herkesi bir heyecan ve merak duygusu kaplamış durumda.
Kim nereye aday gösterilir..Mevcut Başkanlar koltuklarını koruyabilir mi soruları ard arda gelmeye devam ediyor..
Oturulup kalkılan neredeyse her yerde seçim, partiler ve adaylar konuşuluyor.
Bursa’da seçimleri kim kazanır?
Hangi parti hangi ilçede seçimi alır?
Demokratik standartları yakalamış ülkelerde elbette ki seçim gibi toplumsal karar verme süreçleri dikkatle takip edilecek ve üzerinde çok konuşulacaktır.
Soran, soruşturan, konuşan ve tartışan bir toplum olma yolunda ilerlemek istiyorsak, aksini düşünmek hata olur zaten.
Bu çerçevede ‘Acaba nasıl bir Belediye Başkanı istiyoruz” yönündeki düşüncelerimi zaman zaman düzeyli bir üslupla kamuoyuyla paylaşırken,siyasi partilerin içinde bulunduğu duruma da dikkat çekme isterim..
Şu bir gerçek olarak karşımızda duruyor;
Bizim 46’dan sonraki bütün demokratik siyasal denemelerimiz hep sancılı olmuştur. Siyasal hayatımız, cehaletin kol gezdiği bütün alanlarda kör-topal bir şekilde kendine yol bulmaya çalışmış; zenginlik-fakirlik, köylülük-şehirlilik, ağalık- marabalık ayrıklaşması siyasi hayatımız üzerinde kötü izler bırakmıştır.
Geçen zamanlardan mutlaka alınabilecek büyük dersler vardır.
Unutmamak gerekir ki o günden bugüne köprülerin altında çok sular geçti: Demokratik hayatımız, bilen, sorgulayan, kimseye bağımlı olmayan insanların elinde rayına oturmak yoluna girdi.
Toplumsal statü ve roller değişti.
Dünün köylüsü, bugünün kentlisi oldu.
Fırsat eşitliğinin önü açıldı.
Ama o yıllardan bu yana yenemediğimiz tek bir düşman kaldı, o da cehalet! İnsan, eğer ki kendini yönetenler hususunda yanlış tercihlerde bulunursa pek tabi ki sadece ve sadece cehaleti yüzünden “kandırıldığı” için yanlış tercihlerde bulunur.
Hayata karşı tutunduğumuz bütün damarlarımızı kesmeye yeltenen cehalete karşı, yine de insanlarımızın kendileri için en doğru olanı seçmesi yönünde bilinçle ve bilgiyle hareket edeceğini düşünmek zorundayız…
Ama sadece düşünmek yetmiyor..
Bugün ortada bir realite var…
Her ne kadar ittifaklar gündeme gelse de her parti bu seçimde kendi seçmenini konsolide etmek isteyecektir…Yapılacak seçimlerde bunun en güzel yansımasını Bursa’da görmek mümkün olacak..
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Ana muhalefet Partisi CHP’nin en büyük destekçisi İYİ Parti 5 Ocak 2024’de kendi adaylarını açıklıyor…
Cumhur İttifakının içinde yer alarak Genel seçimlerde Ak Parti'ye tam destek veren Fatih Erbakan’ın başında bulunduğu Yeniden Refah Partisi de kendi adayını açıklayacağı ifade ediliyor..
Sonuçta hem Ak Parti hem de CHP bu süreçten mutlaka etkilenecektir.
Dengelerin değişip değişmeyeceği,sürecin nasıl etkileneceği 31 Mart akşamı ortaya çıkacak..
Burada önemli olan sorumluluk sahibi kişilerin iş başına gelmesi..
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
Bursada Meydan
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Ercan Akyıldız
Ak Parti ve CHP süreçten nasıl etkilenir?
Büyük umutlarla girdiğimiz 2024’ün Mart sonunda yapılacak yerel seçimler için tüm Partiler hazırlıklarını tamamlama aşamasına gelince Türkiye'de (ve tabi Türkiye’mizin çok nadide bir vatan toprağı olan Bursa’mızda ) hemen hemen herkesi bir heyecan ve merak duygusu kaplamış durumda.
Kim nereye aday gösterilir..Mevcut Başkanlar koltuklarını koruyabilir mi soruları ard arda gelmeye devam ediyor..
Oturulup kalkılan neredeyse her yerde seçim, partiler ve adaylar konuşuluyor.
Bursa’da seçimleri kim kazanır?
Hangi parti hangi ilçede seçimi alır?
Demokratik standartları yakalamış ülkelerde elbette ki seçim gibi toplumsal karar verme süreçleri dikkatle takip edilecek ve üzerinde çok konuşulacaktır.
Soran, soruşturan, konuşan ve tartışan bir toplum olma yolunda ilerlemek istiyorsak, aksini düşünmek hata olur zaten.
Bu çerçevede ‘Acaba nasıl bir Belediye Başkanı istiyoruz” yönündeki düşüncelerimi zaman zaman düzeyli bir üslupla kamuoyuyla paylaşırken,siyasi partilerin içinde bulunduğu duruma da dikkat çekme isterim..
Şu bir gerçek olarak karşımızda duruyor;
Bizim 46’dan sonraki bütün demokratik siyasal denemelerimiz hep sancılı olmuştur. Siyasal hayatımız, cehaletin kol gezdiği bütün alanlarda kör-topal bir şekilde kendine yol bulmaya çalışmış; zenginlik-fakirlik, köylülük-şehirlilik, ağalık- marabalık ayrıklaşması siyasi hayatımız üzerinde kötü izler bırakmıştır.
Geçen zamanlardan mutlaka alınabilecek büyük dersler vardır.
Unutmamak gerekir ki o günden bugüne köprülerin altında çok sular geçti: Demokratik hayatımız, bilen, sorgulayan, kimseye bağımlı olmayan insanların elinde rayına oturmak yoluna girdi.
Toplumsal statü ve roller değişti.
Dünün köylüsü, bugünün kentlisi oldu.
Fırsat eşitliğinin önü açıldı.
Ama o yıllardan bu yana yenemediğimiz tek bir düşman kaldı, o da cehalet! İnsan, eğer ki kendini yönetenler hususunda yanlış tercihlerde bulunursa pek tabi ki sadece ve sadece cehaleti yüzünden “kandırıldığı” için yanlış tercihlerde bulunur.
Hayata karşı tutunduğumuz bütün damarlarımızı kesmeye yeltenen cehalete karşı, yine de insanlarımızın kendileri için en doğru olanı seçmesi yönünde bilinçle ve bilgiyle hareket edeceğini düşünmek zorundayız…
Ama sadece düşünmek yetmiyor..
Bugün ortada bir realite var…
Her ne kadar ittifaklar gündeme gelse de her parti bu seçimde kendi seçmenini konsolide etmek isteyecektir…Yapılacak seçimlerde bunun en güzel yansımasını Bursa’da görmek mümkün olacak..
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Ana muhalefet Partisi CHP’nin en büyük destekçisi İYİ Parti 5 Ocak 2024’de kendi adaylarını açıklıyor…
Cumhur İttifakının içinde yer alarak Genel seçimlerde Ak Parti'ye tam destek veren Fatih Erbakan’ın başında bulunduğu Yeniden Refah Partisi de kendi adayını açıklayacağı ifade ediliyor..
Sonuçta hem Ak Parti hem de CHP bu süreçten mutlaka etkilenecektir.
Dengelerin değişip değişmeyeceği,sürecin nasıl etkileneceği 31 Mart akşamı ortaya çıkacak..
Burada önemli olan sorumluluk sahibi kişilerin iş başına gelmesi..
Bursa’nın kazanması…