Bu şehirde yaşayan herkes, yapılan olumlu ya da olumsuz çalışmaları sorgulama hakkına sahiptir. Kimse çıkıp da “Sen ne konuşuyorsun?” deme hakkına sahip değildir.
Burada mesele siyaset yapmak değil; gelişmelere insani açıdan bakabilmek ve bunu topluma doğru şekilde aktarabilmektir. İşte bu noktada liyakatin önemini üstüne basa basa vurgulamak lazım.
Bursa gibi kadim bir şehirde birlikte yaşamak zorunda olduğumuz insanların siyasi görüşü, dini ya da etnik kimliği ne olursa olsun; ortada bir yanlış varsa ve buna dikkat çekiliyorsa, bize düşen görev bu çağrıları irdelemek, araştırmak ve toplumu doğru bilgilendirmektir.
Çünkü gerçek değişim, "liyakatli" insanların iş başına gelmesiyle mümkün olur. Sanırım buna kimsenin itirazı olmaz.
Bakın;
22 yıldır ülkeyi yöneten iktidar partisinin en fazla övgü aldığı hizmetlerden biri hiç şüphesiz sağlık hizmetleri olmuştur. Ancak bugün geldiğimiz noktada en çok tartışılan konulardan birinin yine sağlık hizmetlerinin olması bana düşündürücü geliyor.
Peki bu noktaya nasıl gelindi... Geçmişe kısa bir yolculuk yaparak devam edelim;
Bursa’nın sağlık hafızası olarak anılan ve 10 yıl İl Sağlık Müdürlüğü yapan Dr. Özcan Akan’ın görevi bırakmasının ardından tam 3 sağlık müdürü değişti 4’ncüsü yeni göreve başladı.,. Ama sorunlar bir türlü çözülemedi. Yatırımlarda aksama, hastane acil servislerinde yaşanan yoğunluk… Sıralamak mümkün.
Oysa Akan döneminde Bursa sağlık alanın da, bir çok alanda Türkiye’ye rol model olmuştu.
Kurumda 26 yıl görev yapan, 112 Acil ’in Türkiye’deki kurucularından biri olan Dr.Özcan Akan; Bir çok hastanede üst düzey yöneticilik yaptı…Sağlık Müdürlüğünde şube Müdürlüğü, Sağlık Müdür Yardımcılığı ve nihayetinde İl Sağlık Müdürü olarak görev yaptığı yıllarda ise Bursa adeta sağlıkta yeniden inşa edildi.
O dönemde:
Tüm hastaneler yenilenerek,26 hastane ve sayısız sağlık yatırımına imza atıldı, Çekirge ’deki eski askeri hastane alanında Türkiye’nin en büyük geleneksel ve tamamlayıcı tıp merkezi (GETAT) kuruldu.
Ardından Türkiye’nin en kapsamlı Şehir Hastanesi kuruldu. Hastanenin başlangıcından teslim sürecine kadar bütün süreci yine Özcan Akan yönetti. Dr.Akan Hastanenin açılışını yaptıktan sonra emekli oldu.
Organ bağışında Bursa, Türkiye birincisi oldu. Türkiye’ de ilk defa sağlıklı yaşam merkezlerini geliştirerek Bakanlığa sunarak ülke gündemine oturdu. Bu çalışmayı gören Dünya Sağlık Örgütü, Bursa’yı “sağlıkta model İl” olarak gösterdi.
Bugün hâlâ konuşulan bu başarıların tesadüf olduğunu kim söyleyebilir?
Çünkü liyakatli bir ismin, bilgi ve birikimini doğru projelere aktarmasıyla ve ortaya koyduğu performansla gerçekleşti Bursa'daki 50’nin üzerinde yatırım.
Görevden ayrıldıktan sonra da tecrübelerini özel sektöre taşıyan Akan, şu anda Medicana Bursa Hastanesi Genel Müdürü olarak görev yapıyor…
Tüm bu örnekler bize şunu gösteriyor:
Atamalarda kişilerin “kara kaşına, kara gözüne” bakılarak değil; bilgisine, birikimine, vizyonuna bakılarak karar verilmelidir. Makamlar, kimi zaman kişilik erozyonuna da yol açabilir.
Bu nedenle liyakat, sadece başarı için değil, kurumların sağlıklı işleyişi ve toplumsal güven için de vazgeçilmez olmalıdır. Siyaset karar verirken, bu durumu da göz önünde bulundurmalıdır.
Bu şehirde yaşayan herkesin, şeffaflık ve açıklıktan yana yapılanları yada yapılamayanları sorgulama hakkı vardır. Yeter ki kimseye iftira atmadan, kimseye “pis elbise giydirmeden” bu sorumluluk yerine getirilsin.
Unutmayalım:
Liyakatsizliğin hüküm sürdüğü yerde sorunlar katlanarak büyür. Liyakatin esas alındığı yerde ise başarı kaçınılmaz olur... Dr.Özcan Akan sadece bir örnekti...
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Web.tv
Ercan Akyıldız
Başarı tesadüf değil, bu işler liyakat meselesi
Bu şehirde yaşayan herkes, yapılan olumlu ya da olumsuz çalışmaları sorgulama hakkına sahiptir. Kimse çıkıp da “Sen ne konuşuyorsun?” deme hakkına sahip değildir.
Burada mesele siyaset yapmak değil; gelişmelere insani açıdan bakabilmek ve bunu topluma doğru şekilde aktarabilmektir. İşte bu noktada liyakatin önemini üstüne basa basa vurgulamak lazım.
Bursa gibi kadim bir şehirde birlikte yaşamak zorunda olduğumuz insanların siyasi görüşü, dini ya da etnik kimliği ne olursa olsun; ortada bir yanlış varsa ve buna dikkat çekiliyorsa, bize düşen görev bu çağrıları irdelemek, araştırmak ve toplumu doğru bilgilendirmektir.
Çünkü gerçek değişim, "liyakatli" insanların iş başına gelmesiyle mümkün olur. Sanırım buna kimsenin itirazı olmaz.
Bakın;
22 yıldır ülkeyi yöneten iktidar partisinin en fazla övgü aldığı hizmetlerden biri hiç şüphesiz sağlık hizmetleri olmuştur. Ancak bugün geldiğimiz noktada en çok tartışılan konulardan birinin yine sağlık hizmetlerinin olması bana düşündürücü geliyor.
Peki bu noktaya nasıl gelindi... Geçmişe kısa bir yolculuk yaparak devam edelim;
Bursa’nın sağlık hafızası olarak anılan ve 10 yıl İl Sağlık Müdürlüğü yapan Dr. Özcan Akan’ın görevi bırakmasının ardından tam 3 sağlık müdürü değişti 4’ncüsü yeni göreve başladı.,. Ama sorunlar bir türlü çözülemedi. Yatırımlarda aksama, hastane acil servislerinde yaşanan yoğunluk… Sıralamak mümkün.
Oysa Akan döneminde Bursa sağlık alanın da, bir çok alanda Türkiye’ye rol model olmuştu.
Kurumda 26 yıl görev yapan, 112 Acil ’in Türkiye’deki kurucularından biri olan Dr.Özcan Akan; Bir çok hastanede üst düzey yöneticilik yaptı…Sağlık Müdürlüğünde şube Müdürlüğü, Sağlık Müdür Yardımcılığı ve nihayetinde İl Sağlık Müdürü olarak görev yaptığı yıllarda ise Bursa adeta sağlıkta yeniden inşa edildi.
O dönemde:
Tüm hastaneler yenilenerek,26 hastane ve sayısız sağlık yatırımına imza atıldı, Çekirge ’deki eski askeri hastane alanında Türkiye’nin en büyük geleneksel ve tamamlayıcı tıp merkezi (GETAT) kuruldu.
Ardından Türkiye’nin en kapsamlı Şehir Hastanesi kuruldu. Hastanenin başlangıcından teslim sürecine kadar bütün süreci yine Özcan Akan yönetti. Dr.Akan Hastanenin açılışını yaptıktan sonra emekli oldu.
Organ bağışında Bursa, Türkiye birincisi oldu. Türkiye’ de ilk defa sağlıklı yaşam merkezlerini geliştirerek Bakanlığa sunarak ülke gündemine oturdu. Bu çalışmayı gören Dünya Sağlık Örgütü, Bursa’yı “sağlıkta model İl” olarak gösterdi.
Bugün hâlâ konuşulan bu başarıların tesadüf olduğunu kim söyleyebilir?
Çünkü liyakatli bir ismin, bilgi ve birikimini doğru projelere aktarmasıyla ve ortaya koyduğu performansla gerçekleşti Bursa'daki 50’nin üzerinde yatırım.
Görevden ayrıldıktan sonra da tecrübelerini özel sektöre taşıyan Akan, şu anda Medicana Bursa Hastanesi Genel Müdürü olarak görev yapıyor…
Tüm bu örnekler bize şunu gösteriyor:
Atamalarda kişilerin “kara kaşına, kara gözüne” bakılarak değil; bilgisine, birikimine, vizyonuna bakılarak karar verilmelidir. Makamlar, kimi zaman kişilik erozyonuna da yol açabilir.
Bu nedenle liyakat, sadece başarı için değil, kurumların sağlıklı işleyişi ve toplumsal güven için de vazgeçilmez olmalıdır. Siyaset karar verirken, bu durumu da göz önünde bulundurmalıdır.
Bu şehirde yaşayan herkesin, şeffaflık ve açıklıktan yana yapılanları yada yapılamayanları sorgulama hakkı vardır. Yeter ki kimseye iftira atmadan, kimseye “pis elbise giydirmeden” bu sorumluluk yerine getirilsin.
Unutmayalım:
Liyakatsizliğin hüküm sürdüğü yerde sorunlar katlanarak büyür. Liyakatin esas alındığı yerde ise başarı kaçınılmaz olur... Dr.Özcan Akan sadece bir örnekti...