CHP’nin son kurultayı üzerinden yürütülen yargı süreci, siyasi kulislerde olduğu kadar kamuoyunda da geniş yankı bulmaya devam ediyor. Süreç artık sadece bir parti içi mesele olmaktan çıkarak, adeta Türkiye siyasetinin ana gündem maddelerinden biri haline geldi.

Cumhuriyet Halk Partisi’nin gündeminde yine bir kurultay, yine bir kriz ve bu kez işin ucunda ağır ceza mahkemesine kadar uzanan bir dava süreci var.

Esasen bu kez mesele yalnızca parti içi mücadele değil; davalık olmuş, ifade alınmış, kamuoyunda şaibe iddialarıyla beslenen ve doğrudan Kurultay’ın meşruiyetine yönelik “Parti içi algı operasyonlarına” açık bir süreç söz konusu.

Ve bu süreçte dikkat çeken isimlerden biri de Bursa’nın en büyük İlçelerinden birinin başında bulunan Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın.

Neden mi?

Çünkü Aydın, İstanbul eski Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile birlikte, kurultay sürecine ilişkin hazırlanan ve Ankara’da ağır ceza mahkemesine gönderilen dosyada 12 kişiden biri olarak yer aldı. Kamuoyunun “şaibeli kurultay” olarak bildiği bu davada ifadesi alınmak üzere Ankara’ya çağrıldı ve ifadesini verdi.

Önceki gün Şirin Medya Grubu radyolarında ve sosyal medya mecralarında gerçekleştirdiğimiz “Akşam trafiği” ortak canlı yayında, Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın’ı ağırladık. Başkan Aydın’a doğrudan ve net bir soru sordum:

CHP’nin kurultay soruşturması kapsamında aralarında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile birlikte 12 kişi arasında sizin de adınız geçiyor.

İfade verdiniz mi? Size bir çağrı yapıldı mı? Süreç nasıl ilerliyor ve bu hukuki sürecin sizin belediye başkanlığı görevinize bir etkisi olur mu?

Aydın’ın yanıtı oldukça dikkat çekiciydi.

Ve net konuştu

“İfade verdim. Ortada pazarlık yok. Zaten 6 ay önce aday gösterilmiştim.”

Erkan Aydın bu açıklamasıyla sadece bir savunma değil, kamuoyuna dönük güçlü bir netlik ve güven mesajı verdi. Aydın’ın vurguladığı detay çok kritik:

Kemal Kılıçdaroğlu tarafından 2014 ve 2019’da aday gösterildiğini,son yerel seçimlerde de Özgür Özel daha genel başkan bile değilken, 11 Mayıs’ta üstelik 50.000 kişinin katıldığı bir mitingde aday ilan edildiğini,

Dolayısıyla, Özgür Özel’le bir pazarlık yürütmesinin mantıksız ve siyasi olarak da doğru olmadığını açıkça söyledi.

Başkan Aydın’a göre kurultay sonrası başlatılan dava sürecinin aslında hukuki değil, siyasi bir malzeme haline getirildiğini vurgulaması da önemliydi.

“Mutlak butlan” gibi teknik hukuk deyimlerinin halkın gündemine girmesini bile ironiyle karşılayan Aydın, sürecin CHP’yi içten yıpratma algısı üzerinden ilerlediğini düşünüyor.

Peki bu dava neyi hedefliyor?

Görünen o ki, Kılıçdaroğlu’nun çekilmesi yönünde, divan başkanı tarafından baskı yapıldığı iddiaları ve bu süreçte bazı isimlerin “adaylık garantisiyle desteklendiği” suçlaması üzerinden yapılan şikâyetlerle parti kurultayının meşruiyeti tartışmalı hale getirilmiş, ardından yargıya taşınmıştı.

Başkan Erkan Aydın’a bu iddiaların doğru olmadığı ifade etti.

“2 defa aynı yerde kaybetmiş bir aday gidip de pazarlık yapar mı?” diye soran Aydın, siyasi deneyimini ve geçmişini referans alarak bu tartışmaların yersizliğini net biçimde ortaya koydu.

Nihayetinde CHP’nin iç dinamiklerinde yaşananlar, artık mahkeme salonlarına taşınmış…Bu noktada 30 Haziran’da mahkeme tarafından verilecek karar parti içi dengelerin değişmesine sebep olabilir..

Son olarak şunu ifade etmek istiyorum..

Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, bu fırtınalı süreçte hem siyasi geçmişiyle hem de açıklamalarıyla dikkat çeken bir duruş sergileyerek iddiaları kesin bir dille reddediyor.

Ancak Kurultaydan daha fazlası olan bu davada, asıl yargılanan kişilerin kim olduğundan çok, hangi siyasi aklın hedefte olduğu sorusunu sormak sanırım yanlış olmaz…