SON DAKİKA
Hava Durumu

Bir yandan yeşil tükeniyor, bir yandan biz...

Yazının Giriş Tarihi: 31.07.2025 14:50
Yazının Güncellenme Tarihi: 31.07.2025 14:52

Son günlerde yaşananları gördükçe kafamda tek bir soru dönüp duruyor:

Niye bu kadar acımasız olduk?

Kısa bir Karadeniz seyahatiydi, niyetim biraz soluklanmak, doğanın kucağında birkaç gün geçirmekti. Ama dönerken içimde ferahlık değil, derin bir hüzün vardı. Batıda insanlar sıcaktan kavrulurken Karadeniz’in yaylaları serinliğiyle umut vadediyordu.

O serinlik artık sadece havada kalmış, çünkü o yemyeşil dağlar koyun sürülerinden değil, kaçak konteynerlerden geçilmiyor. Yaylalar, adını aldığı "yaymak" kavramından uzak, betonun ve düzensizliğin merkezi olmuş.

Bir zamanlar şen kahkahaların yankılandığı yaylalar artık sessiz, çünkü doğallığını kaybetmemek için mücadele veriyor. Taşköprü yaylası gibi birçok yerde gördüğüm o konteyner istilası, sadece doğanın değil, vicdanlarımızın da işgal edildiğinin kanıtı gibi.

Gümüşhane’ye geldiğimdeyse bambaşka bir gerçekle yüzleştim: Trafik... Evet, bir Anadolu şehrinde bile artık araç park edecek yer bulmak mesele olmuş. Caddeler işgal altında. Bazı madenler kapanmış, gençler işsiz kalmış. sorunlar yumağı gibi yaşlıların kaldığı bu topraklarda bile geleceğin üzerini sis bulutları kaplamaya başlamış.

Doyduğumuz şehirler, artık doyurmuyor. Uzaktan izlemek insanın içini acıtıyor.

Ama Karadeniz’de içimi yakan sadece doğa değildi. O an Yeşil Bursa’nın üzerinde kara dumanlar yükseliyordu. Gürsu’nun üstünde, Katırlı Dağları’nda alevler dans ediyordu. Harmancık’ta bir FETÖ’cünün elinde benzin bidonlarıyla çekilen görüntüleri acımasızca yakılan ormanlar. Bu alçaklık, sadece ormanı değil, içimizi de yaktı.

Ancak en az yangın kadar etkileyiciydi cefakar köylülerin mücadelesi. Bir karınca gibi tek tek, damla damla su taşıyarak alevlerin karşısında durdular. O an bir kez daha anladım: Biz gerçekten büyük bir milletiz. Zor zamanda nasıl birleşebildiğimizi, nasıl dimdik durduğumuzu herkes gördü.

Devlet elinden geleni yaptı mı? Evet, yaptı. Uçaklar, helikopterler günlerce Bursa semalarında döndü. Hâlâ soğutma çalışmaları sürüyor. Ama sormadan edemiyorum: Niye bu kadar sorumsuzluğa göz yumuluyor? Neden önleyici tedbirler alınmıyor? Yangınlar çıktıktan sonra değil, çıkmadan önce konuşmalıyız bunları.

Ormanlarımız yandı. Geriye kül değil, sorumluluk kaldı.

Yapılacak tek şey var artık: Yanan ormanlarımızı yeniden yeşertmek. O alçaklara karşı cezaları artırmak, caydırıcı yaptırımları acilen uygulamak ve bu ülkenin doğasına sahip çıkmak. Çünkü doğa sadece bize değil, bizden sonrakilere de emanet.

Yoksa hep birlikte yanarız… Sadece orman değil, vicdan da kül olur.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.