Kadim şehir Bursa, bu hafta yine hareketli, yoğun ve bir o kadar da anlamlı günlere ev sahipliği yaptı. Doğal güzellikleri ve köklü tarihinin yanı sıra kültürel zenginliğiyle her daim dikkat çeken şehrimiz, Türkiye Kültür Yolu Festivali kapsamında bir kez daha sahnede.

Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hayata geçirilen ve şehirlerin kültürel belleğini sanatla harmanlayarak uluslararası alanda görünür kılmayı amaçlayan bu büyük organizasyonun bu yılki beşinci durağından biri yine Bursa oldu.

Üstelik bu, şehrimizin festivale ikinci kez ev sahipliği yapışı. 9 gün sürecek olan Bursa Kültür Yolu Festivaliyle , 71 noktada düzenlenecek yaklaşık 600 etkinlikle şehrimizin değerlerinin gün yüzüne çıkarılması amaçlanıyor..

Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen açılış törenine Bursa Valisi Erol Ayyıldız, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in yardımcılarıyla katılımı dikkat çekiciydi.

Açılışta konuşan Bakan Yardımcısı Yazgı, “Bugün sadece bir festivalin değil, şehirlerimizin ruhunu ve kültürünü sanatla buluşturan büyük bir kültürel hareketin heyecanını yaşıyoruz” dedi. Bursa'nın bu anlamlı buluşmaya ev sahipliği yapmasının ise tarihi ve kültürel bir vefa örneği olduğunu vurguladı.

Festival boyunca birbirinden ünlü sanatçılar sahne alacak; konserler, sergiler, söyleşiler, atölyelerle kent adeta sanatla nefes alacak. Sanatçılar Bursa’ya adeta yağacak.

Geçtiğimiz haftanın bir diğer önemli gelişmesi ise Yıldırım Belediyesi tarafından hayata geçirilen Dr. Sadık Ahmet Gençlik ve Spor Merkezi'nin açılışıydı. Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak’ın da katılımıyla gerçekleşen tören, hem duygusal anlara hem de umut dolu mesajlara sahne oldu.

Merhum Dr. Sadık Ahmet’in eşi Işık Ahmet’in duygulu sözleri hafızalara kazındı: “Onun adının yaşatıldığı bu merkez, acımızı bir nebze olsun hafifletti.”

Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz’ın da ifade ettiği gibi bu merkez, sadece bir spor ve sosyal yaşam alanı değil; aynı zamanda özgürlük, adanmışlık ve cesaretin yeni nesillere aktarılacağı bir ilham yuvası olacak.

Ancak tüm bu güzel gelişmelerin gölgesinde, şehrimiz yine yangınlarla mücadele etmek zorunda kaldı. İsabey Mahallesi başta olmak üzere, Mudanya, Yenişehir, Orhaneli ve Keles bölgelerinde çıkan yangınlar bizleri bir kez daha uyardı:

Sadece sıcak hava değil, ihmalkârlıklarda bu felaketlere sebep oluyor. Anız yakmak, ormanlık alanlarda piknik yapmak, havai fişek atmak gibi sorumsuz davranışların bedelinin çok ağır olduğunu bir kez daha gördük. Bu nedenle, ormanlara girişin yasaklanması gibi geçici ama etkili önlemler mutlaka alınmalı; ihmalkârlık gösterenlere ise caydırıcı yaptırımlar mutlaka uygulanmalıdır.

Çünkü bu şehir hepimizin. Yaşanabilir bir Bursa, korumayı bilen, sorumluluk sahibi insanlarla mümkündür. Festival coşkusu, yeni yatırımlar ve açılışlarla moral bulduğumuz bu günlerde, doğamızı ve kültürel mirasımızı koruma sorumluluğumuzu da unutmamalıyız.

Sanatsal faaliyetlerle güzelleşen Bursa'yı doğasıyla da yaşanabilir kılmakta yine bizim elimizde..Fazla söze ne hacet..