SON DAKİKA
Hava Durumu

Fakirin “Onuru” zengine emanettir!

Yazının Giriş Tarihi: 17.03.2024 12:18
Yazının Güncellenme Tarihi: 17.03.2024 12:18

Bugünler çok anlamlı ve de çok manalı, olduğundan, kullandığımız ifadelerin daha usturuplu olmasına dikkat etmek gerekiyor…Malumunuz mübarek ramazan ayındayız…
Unvanlı alimlerin sahne almaya başladığı, hatta “din adamı”  bir anlamda eğitimci olarak geçinen isimlerin ceplerini doldurmayı sürdürdüğü mübarek aydayız.. “Dindar” geçinen ama esasen “din” üzerinden geçinen,diğer bir ifade ile din tüccarlarının boy göstermeye başladığı bu ayda “İslam dini” sosyal hayata daha fazla müdahil olurdu..
O süreç bile değişime uğradı… 

Dini konularda sürekli problem alanları üretmeye çalışan televizyon kanallarının yerini bu defa “sosyal medyada” medya kanalları aldı.
Ceplerini doldurmaktan  hiçbir zaman çekinmeyen  eski Bursa müftüsü,hatta Ayasofya camii imamlığına bile atanan Mehmet Emin Ay gibi unvanlı din adamları Ramazan ayının sonuna kadar yine arzı endam edip duracak…Takip edin
Kıyaslamayı pek uygun bulmam,doğru da değil  ama mankenler için podyum ne anlam ifade ediyorsa bu unvanlılar için Ramazan ayı da aynı işlevi görür..
Ama her iki kesimde paranın peşinde…
Prof. unvanlı Mehmet Emin Ay gibi onlarcası var. Çağırın bir konferansa bakalım kaç para isteyecekler…Öyleleri var ki bırakın parasız konferans vermeyi dua okumayı kendilerine yük zannederler.İlahi okurlar parayla,kaset satarlar parayla..
(Buradan Allah rızası için çalışan,bu ülkeye ne katabilirim derdinde olan İlminin zekatını veren din adamlarımızı ve dindar insanlarımızı tenzih ediyorum)
Diğer bir konu ise Ramazan ayında iyi reyting alabilmek için dini konularda yeterli derecede “Polemik” yapabilecek altyapıya sahip olması lazım.Yada ilahi okurken,konferans verirken salya sümük ağlaması lazım..Geçmişte tavuktan kurban olacağı iddia edilmişti.Bu polemikte bayağı tutmuştu..
Kısaca;
Bu mübarek ayda bile hala bazıları reyting peşinde bazıları da para peşinde..Bakın eskiden durum daha vahim di;

Yine böyle seçim dönemlerinin birinde şahit olmuştum. Ellerde yardım poşetleri, arkalarda gazeteciler fakir ailelerle iftar yapmak siyaset modasıydı.
Gündemden uzaklaşmaya başlayan siyasilere siyasetten nasip almış olanların en popüler reçetesiydi. Kendisi olmasa bile en azından hanımının elinde bir poşet, arkasında kameralar, geriye bir fakir bulmak kalırdı.
Hele bir de olayı gözyaşıyla süslemek yok mu?
En taş kalplisi bile erir kalır ekran başında. Ondan sonrası uzansın mikrofonlar, patlasın flaşlar ve en önemlisi gelsin prime time reytingler.
Kısa konuşmalardan başlıklar…
“Eğer gelecekle ilgili olarak toplumsal desteğe ihtiyaç duyacağınız projeleriniz varsa efendim, bu mübarek ayda toplumun ileri gelenlerine yemek vermenin tam zamanı.
Yemeğe fakir fukara çağırmanın anlamı yok onlar zaten çağırdığınız adamların elinde keklik görülür… Sadece günün anlam ve önemini kurtarmak adına birkaç adet fakir bulundurdu mu her şey tamam. Ama fakir takımını basına ve size yakın bir masaya oturtursanız isabet edersiniz.”
Bu aynı fotoğraf karesinde çıkma ihtimalinin artması adına çok elzem bir strateji  olarak görülürdü…Hey gidi günler heyyyy
Deneyimli bir haberci olarak yıllarca bu filmi izlemenin bıkkınlığını yaşadık.
Şimdi durum biraz değişti.
Özellikle belediyeler bu konuda önemli adımlar atıyor.
Hiçbir Belediye Başkanı yanına kameraları alıp, fakir sofrası aramıyor.
Sosyal Belediyecilik anlayışı çok şey değiştirdi Bursa’da çok.
Yardım kolileri bile kimse rencide edilmeden adrese teslim ediliyor.
Kimsenin onuru kırılmıyor.
Fakirin onuru zengine emanettir bu ayda..
Belki ilk anda fark edilmiyor ama çok yol almışız çoook…
Hayırlı Ramazanlar…

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.