Ayrıntıya girmeden önce hemen şunu ifade edelim; Filistin’de yaşananlar artık ne yazık ki sadece bir çatışma ya da kriz değil; insanlığın gözleri önünde gerçekleşen, adım adım ilerleyen bir soykırımdır.
İsrail’in, hiçbir kural ve insani değeri tanımadan dünyanın gözü önünde yürüttüğü saldırılar, 7 Ekim 2023’ten bu yana sistematik bir yok etme politikasına dönüşmüş durumda.
Her akşam TV kanallarında, sosyal da izliyoruz.65 bin insan hayatını kaybetmiş. Gazze şeridinde sivillerin üzerine yağan bombalar sadece can almıyor; vicdanları, uluslararası hukuku ve insanlık onurunu da yerle bir ediyor.
Dünyanın güçlü devletleri, uluslararası kuruluşlar, ne yazık ki bu büyük insanlık suçuna karşı kör ve sağır. Oysa hastanelerin, okulların, ibadethanelerin hedef alınması, kadınların ve çocukların bombaların gölgesinde hayatta kalma savaşı vermesi, karşısında susulacak bir tablo değildir. Bu vahşetin karşısında sessiz kalmak, tarafsız kalmak değildir; açıkça zulme ortak olmaktır.
İşte bu nedenle, Bursa Gönüllü Kuruluşlar Platformu’nun tarafından 26 Nisan Cumartesi günü bir yürüyüş düzenleniyor. Esasen düzenlenecek protesto yürüyüşü sadece bir etkinlik değil; vicdanın sesi olarak da değerlendirilebilir.
Ulucami’de kılınacak ikindi namazının ardından başlayacak yürüyüş, Şehreküstü 15 Temmuz Demokrasi Meydanı’nda yapılacak konuşmalarla noktalanacak.
Bursa Gönüllü kuruluşlar platformu tarafından yapılan açıklamada, bu yürüyüş, Filistin halkına uzatılan bir kardeş eli olduğu kadar, sessiz kalan dünya vicdanına da güçlü bir mesajdır: “Biz buradayız, bu zulmü kabul etmiyoruz.” ifadeleri kullanıldı.
Bana göre bu organizasyon, siyasi görüşlerden, kimliklerden, farklılıklarımızdan bağımsız bir ortak duruş çağrısıdır. Çünkü zulüm karşısında susan, kim olursa olsun mazlumun karşısında; zalimin yanında yer almış olur. Gazze’de kesilen her insani yardım, görmezden gelinen her saldırı, hepimizi insanlık sorumluluğumuzla yüzleştiriyor.
Cumartesi günü Bursalılar olarak bir araya gelmek; sadece Filistin halkına destek olmak değil, aynı zamanda kendi insanlığımızı savunmaktır.
Bu çağrıya kulak verin. Sessizliğin ortaklığa dönüştüğü bu dünyada, sesinizi duyurun. Gelin, insanlık onuru için omuz omuza bu anlamlı organizasyona destek verelim…
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Ercan Akyıldız
Gazze’ye destek için Bursa sokağa çıkıyor…
Ayrıntıya girmeden önce hemen şunu ifade edelim; Filistin’de yaşananlar artık ne yazık ki sadece bir çatışma ya da kriz değil; insanlığın gözleri önünde gerçekleşen, adım adım ilerleyen bir soykırımdır.
İsrail’in, hiçbir kural ve insani değeri tanımadan dünyanın gözü önünde yürüttüğü saldırılar, 7 Ekim 2023’ten bu yana sistematik bir yok etme politikasına dönüşmüş durumda.
Her akşam TV kanallarında, sosyal da izliyoruz.65 bin insan hayatını kaybetmiş. Gazze şeridinde sivillerin üzerine yağan bombalar sadece can almıyor; vicdanları, uluslararası hukuku ve insanlık onurunu da yerle bir ediyor.
Dünyanın güçlü devletleri, uluslararası kuruluşlar, ne yazık ki bu büyük insanlık suçuna karşı kör ve sağır. Oysa hastanelerin, okulların, ibadethanelerin hedef alınması, kadınların ve çocukların bombaların gölgesinde hayatta kalma savaşı vermesi, karşısında susulacak bir tablo değildir. Bu vahşetin karşısında sessiz kalmak, tarafsız kalmak değildir; açıkça zulme ortak olmaktır.
İşte bu nedenle, Bursa Gönüllü Kuruluşlar Platformu’nun tarafından 26 Nisan Cumartesi günü bir yürüyüş düzenleniyor. Esasen düzenlenecek protesto yürüyüşü sadece bir etkinlik değil; vicdanın sesi olarak da değerlendirilebilir.
Ulucami’de kılınacak ikindi namazının ardından başlayacak yürüyüş, Şehreküstü 15 Temmuz Demokrasi Meydanı’nda yapılacak konuşmalarla noktalanacak.
Bursa Gönüllü kuruluşlar platformu tarafından yapılan açıklamada, bu yürüyüş, Filistin halkına uzatılan bir kardeş eli olduğu kadar, sessiz kalan dünya vicdanına da güçlü bir mesajdır: “Biz buradayız, bu zulmü kabul etmiyoruz.” ifadeleri kullanıldı.
Bana göre bu organizasyon, siyasi görüşlerden, kimliklerden, farklılıklarımızdan bağımsız bir ortak duruş çağrısıdır. Çünkü zulüm karşısında susan, kim olursa olsun mazlumun karşısında; zalimin yanında yer almış olur. Gazze’de kesilen her insani yardım, görmezden gelinen her saldırı, hepimizi insanlık sorumluluğumuzla yüzleştiriyor.
Cumartesi günü Bursalılar olarak bir araya gelmek; sadece Filistin halkına destek olmak değil, aynı zamanda kendi insanlığımızı savunmaktır.
Bu çağrıya kulak verin. Sessizliğin ortaklığa dönüştüğü bu dünyada, sesinizi duyurun. Gelin, insanlık onuru için omuz omuza bu anlamlı organizasyona destek verelim…