Bu şehirde emekçi insanlar adına ne zaman bir adım atılsa, içimden hep bir satır yazmak gelir. Onlara destek olmak, yüreklendirmek isterim.
Çünkü inanırım ki; bir toplumun kıymeti, emek verdiği insanların yaşam kalitesine gösterdiği saygıyla ölçülür. Emekçilere sağlanan her imkan yalnızca onların yaşamını kolaylaştırmaz, aynı zamanda genç kuşaklara da umut verir, motivasyon kazandırır. Ülke kazanır...
Tıpkı tarım sektöründe olduğu gibi. Bu toprakların emektarları yıllarca üretmiş, geçimini sağlamış, şimdi ise alın terlerinin karşılığını almak ister. Ancak ne yazık ki bazen bu güveni sarsan gelişmelere de tanık oluyoruz.
Son dönemde Marmarabirlik bünyesindeki gelişmeler de bu durumun en somut örneklerinden biri oldu...
Bakın;
Marmarabirlik'e bağlı 8 kooperatif ve 30 bin civarındaki üyesi, bu yapının önemini gözler önüne seriyor. Dolayısıyla bu çapta bir kurumda yaşanan her gelişme sadece kurumun değil, zeytin üreticisinin kaderini de doğrudan etkiliyor.
Esasen biz gazeteciler için haber takibi önemlidir. Gerçekleri aktarmak, kamuoyunu bilgilendirmek bizim de temel görevimizdir.
Marmarabirlik’te bazı kooperatiflerin zarar açıklamaya başlaması üzerine konunun muhataplarını kamuoyuyla paylaştık. Sorumluluğun, uzun yıllardır aynı koltukta oturan Hidamet Asa’ya ait olduğunu somut delilleriyle birlikte gündeme taşıdık.
Bu süreç sonunda Hidamet Asa yönetim kurulu başkanlığından alındı. Yetmedi,etik olmayan bir uygulama (Ana sözleşmeye aykırı hareket) nedeniyle yönetim kurulu üyeliğinden de düşürüldü.
Süreçte en dikkat çeken olaylardan biri ise İznik Kooperatifi’ne yapılan usulsüz beyan değişikliğiydi. Marmarabirlik’in ana sözleşmesine açıkça aykırı olan bu hareketin ardından gereği yapıldı. Şimdi Hidamet Asa’nın Marmarabirlik delegeliği de sona erdi.
Kısaca zeytin üreticisinin en büyük destekçisi Marmarabirlikte bir dönem sona erdi.
Elbette kimseyi karalamak, kimseyi itibarsızlaştırmak değil amacımız. Ama kurumsal yapının ve üreticinin hakkını korumak, hakikatin yanında durmak hepimizin sorumluluğundadır. Çünkü bu tür yanlış uygulamalar sadece birkaç kişinin değil, on binlerce üreticinin geleceğini etkiliyor.
Marmarabirlik gibi köklü bir kurumun güven tazelemesi, üreticiye yeniden umut olması gerekir. Ve bu sadece kurum içi operasyonlarla değil; şeffaflık, etik ve adaletle mümkündür.
Son olarak Anadolu’nun o meşhur atasözüyle bitirelim: “Hesapsız kasabın elinde masat kalır.”
Bu kez öyle olmadı. Hesapsızlık sona erdi. Yerine hesap soran, hakkını arayan üreticilerin sesi geldi.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Ercan Akyıldız
Marmarabirlikte üreticinin "İradesi" kazandı...
Bu şehirde emekçi insanlar adına ne zaman bir adım atılsa, içimden hep bir satır yazmak gelir. Onlara destek olmak, yüreklendirmek isterim.
Çünkü inanırım ki; bir toplumun kıymeti, emek verdiği insanların yaşam kalitesine gösterdiği saygıyla ölçülür. Emekçilere sağlanan her imkan yalnızca onların yaşamını kolaylaştırmaz, aynı zamanda genç kuşaklara da umut verir, motivasyon kazandırır. Ülke kazanır...
Tıpkı tarım sektöründe olduğu gibi. Bu toprakların emektarları yıllarca üretmiş, geçimini sağlamış, şimdi ise alın terlerinin karşılığını almak ister. Ancak ne yazık ki bazen bu güveni sarsan gelişmelere de tanık oluyoruz.
Son dönemde Marmarabirlik bünyesindeki gelişmeler de bu durumun en somut örneklerinden biri oldu...
Bakın;
Marmarabirlik'e bağlı 8 kooperatif ve 30 bin civarındaki üyesi, bu yapının önemini gözler önüne seriyor. Dolayısıyla bu çapta bir kurumda yaşanan her gelişme sadece kurumun değil, zeytin üreticisinin kaderini de doğrudan etkiliyor.
Esasen biz gazeteciler için haber takibi önemlidir. Gerçekleri aktarmak, kamuoyunu bilgilendirmek bizim de temel görevimizdir.
Marmarabirlik’te bazı kooperatiflerin zarar açıklamaya başlaması üzerine konunun muhataplarını kamuoyuyla paylaştık. Sorumluluğun, uzun yıllardır aynı koltukta oturan Hidamet Asa’ya ait olduğunu somut delilleriyle birlikte gündeme taşıdık.
Bu süreç sonunda Hidamet Asa yönetim kurulu başkanlığından alındı. Yetmedi,etik olmayan bir uygulama (Ana sözleşmeye aykırı hareket) nedeniyle yönetim kurulu üyeliğinden de düşürüldü.
Süreçte en dikkat çeken olaylardan biri ise İznik Kooperatifi’ne yapılan usulsüz beyan değişikliğiydi. Marmarabirlik’in ana sözleşmesine açıkça aykırı olan bu hareketin ardından gereği yapıldı. Şimdi Hidamet Asa’nın Marmarabirlik delegeliği de sona erdi.
Kısaca zeytin üreticisinin en büyük destekçisi Marmarabirlikte bir dönem sona erdi.
Elbette kimseyi karalamak, kimseyi itibarsızlaştırmak değil amacımız. Ama kurumsal yapının ve üreticinin hakkını korumak, hakikatin yanında durmak hepimizin sorumluluğundadır. Çünkü bu tür yanlış uygulamalar sadece birkaç kişinin değil, on binlerce üreticinin geleceğini etkiliyor.
Marmarabirlik gibi köklü bir kurumun güven tazelemesi, üreticiye yeniden umut olması gerekir. Ve bu sadece kurum içi operasyonlarla değil; şeffaflık, etik ve adaletle mümkündür.
Son olarak Anadolu’nun o meşhur atasözüyle bitirelim: “Hesapsız kasabın elinde masat kalır.”
Bu kez öyle olmadı. Hesapsızlık sona erdi. Yerine hesap soran, hakkını arayan üreticilerin sesi geldi.
Hayırlı olsun.