Bizim kuşak o günleri çok iyi hatırlar..

1980'li yılların başında Turgut Özal liderliğinde kurulan Anavatan Partisi (ANAP), Türk siyaset sahnesine hızlı bir giriş yapmış, ülkenin ekonomik ve sosyal yapısında önemli değişikliklere imza atmıştı.

Rahmetli Özal'ın vizyonu ve reformları sayesinde ANAP, geniş bir halk kitlesinin de desteğini kazanmıştı. Ancak, Özal'ın Cumhurbaşkanlığına seçilmesi ve ardından Mesut Yılmaz'ın liderliğe gelmesiyle birlikte parti içsel çatışmalar ve siyasi irtifa kaybı yaşamaya başladı. Yine dönemin önemli anekdotlarından biri, Bursa'da yaşanan ve dönemin siyasi atmosferini ve parti içindeki dinamikleri sembolize eden Osman Çelik'in ayran deneyi olmuştu.

Önce geçmişe kısa bir yolculuk yaparak devam edelim..

ANAP, Turgut Özal liderliğinde 1983 genel seçimlerinde büyük bir zafer kazanarak iktidara geldi. Özal, liberal ekonomik politikaları ve Batı ile yakın ilişkileriyle Türkiye'yi uluslararası arenada daha görünür kılmıştı. Ancak, 1989'da Cumhurbaşkanlığına seçilmesinin ardından parti içindeki dengeler değişmeye başladı. Mesut Yılmaz'ın Parti Genel Başkanlığa gelmesiyle birlikte ANAP, hem siyasi arenada hem de parti içinde zorlu bir döneme girdi.

1990'ların ortalarında ANAP'ın içsel çatışmaları ve siyasi düşüşü belirgin hale gelerek kendini göstermeye başladı. Parti sürekli irtifa kaybediyordu. Tam hatırlamıyorum ama sanırım Feridun Pehlivan'ın İl Başkanıydı. Aynı dönemde Bakan Faruk Çelik’in abisi benim de o yıllardan beri tanıdığım Osman Çelik'de İl başkan yardımcısı olarak siyaset sahnesindeydi.

Semra Özal’ın Papatyalarından Eczacı Aytaç Toker’in bile yanına insanların salavatla gittiği bir dönemden bahsediyorum. Anavatan Partisinin iç dinamiklerini ve yaşanan değişimi anlatan ilginç bir olay, benimde muhabir olarak görev yaptığım yıllardan kalan hatıralarımda yerini koruyor.

İl Başkanlığında ki bir toplantı esnasında, Osman Çelik masada otururken Partide görev yapan personelden bir bardak ayran ve bir bardak su istedi. Ayranı bardağa döktü ve yukarı kaldırarak "Bu nedir?" diye sordu. Ne yapmak istediğini çözmeye çalışan masadaki partililer "Ayran" yanıtını verdiler. Sonra bardağın üzerine biraz su ekledi ve karıştırdı. Bir miktar içtikten sonra tekrar aynı soruyu sordu: "Bu nedir?" Masadakiler yine "Ayran" yanıtını verdiler. Osman Çelik tekrar biraz içti ve ardından bardağa tekrar su ekledi. Bu kez de "Bu nedir?" diye sordu. Masadakiler yine aynı yanıtı verdi: "Ayran." Ancak bu sefer, Osman Çelik düşündürücü bir cevap verdi: "Evet, ayran ama bu defa tadı kaçtı."

Kendisi bugün hatırlarmı bilmiyorum.Ama Osman Abinin bu basit ama anlamlı deneyi, ANAP'ın içsel dinamiklerini ve zamanla yaşanan dönüşümleri gözler önüne sermişti. Ayran, başlangıçta saf ve temizken, sürekli su eklenmesiyle tadının değişmesi ve nihayetinde özünden uzaklaşması, partinin içindeki değerlerin ve ideallerin zamanla nasıl değiştiğini sembolize ediyordu. Bu anekdot, partinin asıl değerlerinden uzaklaşmasının ve içsel çatışmaların da bir sembolü olarak hafızalarda yer etti.

Şunu ifade etmek istiyorum;

ANAP, Turgut Özal döneminde büyük bir yükseliş yaşarken, Özal'ın Cumhurbaşkanlığına seçilmesi ve Mesut Yılmaz'ın liderliğinde siyasi arenada irtifa kaybetmeye başladı. Parti içi örtülü çatışmalar ve parti içindeki dönüşümler, Osman Çelik'in ayran deneyi gibi basit ama derin anlamlar taşıyan anekdotlarla esasen çok şey ifade ediyordu.

Bu anekdot, sadece ANAP'ın tarihindeki ilginç bir anı değil, aynı zamanda bugünkü siyasetin ve hayatın diğer alanlarında yaşanan değişimlerin doğasını ve gerçekliğini gözler önüne seriyor.

Sonuçta,bu olay, Bursa siyaset tarihinin ilginç bir parçası olarak hafızalarda yerini aldı ve belki de ders çıkarılması gereken önemli bir hikaye olarak tarihe geçti. Dolayısıyla dönemin siyasi atmosferindeki durumu sembolize eden bir metafor olarak akıllarda kaldı.

Günümüz siyasetine dönerek değerlendirmeyi okuyucularımıza bırakalım…Geçmişi ne çok hatırlatıyor değil mi?