Sağlık sisteminin kilitlenmesinden Birileri “Medet mi” umuyor..?
Yazının Giriş Tarihi: 21.11.2022 07:05
Yazının Güncellenme Tarihi: 21.11.2022 07:05
Medya mensupları bir taraftan tarihe tanıklık yaparken,diğer taraftan ilginç bir o kadar da düşündürücü dönemleri kayıt altına alırlar.Bu süreçte yapılan yada yapılacak yanlışlar öncesi yetkilileri uyarırlar.
Esasen kamu görevi yaptıklarından,eleştirirler,sorgularlar yapılacak yanlışın önüne geçmek isterler.
Yönetim kadrolarında bulunanların kaçamak cevaplarından tatmin olmadıkları gibi,Yanlış bir uygulamanın önüne geçtiklerinde ikna olurlar.
Yaşadığımız kente bu gerçekler ışığında bakıyoruz…
Ak Parti iktidarının en önemli icraatları arasında yer alan “sağlık” sektöründe bugün yaşanan sıkıntıları zaman zaman dile getirirken,Uludağ Üniversitesinde kapsama alanımıza girmişti.
Doktor yetiştiren Hocaların,Profesörlerin zor şartlarda hizmet verdiğini, en azından kendilerine Devlet Hastanelerinde görev yapan doktorlar kadar imkan sağlanması gerektiğini vurgulamıştım…
Kanayan bir yaraya parmak basmışız..
Uludağ Üniversitesi rektörlüğünden kısa bir açıklama geldi..
Açıklamada şu ifadeler yer alıyor..
“Üniversitemizde görev yapan bir Profun maaşı 24-28 bin tl arasındadır. Klinisyen bir Profun maaşı taban ödeme ve teşvikle birlikte 50 bini buluyor.”
Ve ayrıntı;
Tıp Fakültesinde görevli Prof’un eline geçen
Maaş;27 bin
Taban;9 bin
Teşvik;12 bin
Mesai dışı gelir;53 bin
Diğer konularla ilgili anlaşılan yapılacak bir şey yok…
Devlet Hastanelerinde görev yapan Hekimlerin eline 60 bin Tl civarında para geçmesini eleştirmedik. Sadece doktor yetiştiren Doktorlara sahip çıkılması gerektiğini vurguladık.(O rakamların da hocaların eline geçmediği söyleniyor)
Uygulamanın yanlış olduğunu ifade ederek tedbir alınmasını istedik..
Anlaşılan Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesinde yaşanan sıkıntıların çözümü başka bahara kaldı.
Hocaların fiziki çalışma ortamlarının iyileştirilmesi ve ekonomik olarak desteklenmeleri için yapacak bir şey yok. Ödenek yok…Kasada para yok.
YÖK’de ortada yok.
Rektör Prof.Dr.Saim Kılavuz 5,5 ay sonra yaş haddinden emekli olacak.
İş başına gelecek yeni yönetim çözüm bulmak,kaynak yaratmak zorunda.
Bu noktada siyasi otoritenin harekete geçerek müdahale etmede durumu ortaya çıkıyor.
Bakın;Bir realiteyi ortaya koyalım;
Ömrünü Eğitime adamış hocalar Üniversite ile tek tek yollarını ayırmaya başlamış. Bazıları emekli olup serbest çalışmayı tercih etmiş.Özel Hastaneler aportta bekliyor.Yüksek paralar teklif ederek Üniversite hocalarını transfer etmenin yolunu arıyor…
Bir arkadaşın ifadesiyle “Hocalar bir taraftan da eğitimci olmanın sorumluluğu ile bu çileye katlanıyor.Yoksa özel hastanelerde çok rahat zengin olacak parayı rahatlıkla kazanabilirler.”
Bilerek yada bilmeyerek her kesimin şaşkınlıkla karşıladığı yanlışa imza atılıyor.
Uyarıyoruz..
Hocalara sahip çıkın..
Sadece bizim değil herkesin ortak arzusu..Yarının doktor adaylarına eğitim verecek hoca bulamazsınız…
Bizim meslekte halka hizmetin bir versiyonudur uyarmak..
Ak Parti İl Başkanı Davut Gürkan açıklamıştı..
Deprem sonrası “Çürük raporu” verilen Memleket Hastanesinin bir bölümü yıkılacak.Yılbaşı itibariyle ihalesi yapılacak.
Onkoloji Hastanesi yapımı devam eden yeni yerine taşındığında Memleket Hastanesi 300 yataklı yeni bir hastaneye dönüştürülecek..
Tüm bu çalışmalar yapılırken,sanki seçime sayılı günler kala birileri sağlık sisteminin kilitlenmesinden medet umuyor..
Sus Pus olmanın kimseye faydası yok..
Ne Millete
Ne de Bursa’ya..
Ne de İktidara
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Ercan Akyıldız
Sağlık sisteminin kilitlenmesinden Birileri “Medet mi” umuyor..?
Medya mensupları bir taraftan tarihe tanıklık yaparken,diğer taraftan ilginç bir o kadar da düşündürücü dönemleri kayıt altına alırlar.Bu süreçte yapılan yada yapılacak yanlışlar öncesi yetkilileri uyarırlar.
Esasen kamu görevi yaptıklarından,eleştirirler,sorgularlar yapılacak yanlışın önüne geçmek isterler.
Yönetim kadrolarında bulunanların kaçamak cevaplarından tatmin olmadıkları gibi,Yanlış bir uygulamanın önüne geçtiklerinde ikna olurlar.
Yaşadığımız kente bu gerçekler ışığında bakıyoruz…
Ak Parti iktidarının en önemli icraatları arasında yer alan “sağlık” sektöründe bugün yaşanan sıkıntıları zaman zaman dile getirirken,Uludağ Üniversitesinde kapsama alanımıza girmişti.
Doktor yetiştiren Hocaların,Profesörlerin zor şartlarda hizmet verdiğini, en azından kendilerine Devlet Hastanelerinde görev yapan doktorlar kadar imkan sağlanması gerektiğini vurgulamıştım…
Kanayan bir yaraya parmak basmışız..
Uludağ Üniversitesi rektörlüğünden kısa bir açıklama geldi..
Açıklamada şu ifadeler yer alıyor..
“Üniversitemizde görev yapan bir Profun maaşı 24-28 bin tl arasındadır. Klinisyen bir Profun maaşı taban ödeme ve teşvikle birlikte 50 bini buluyor.”
Ve ayrıntı;
Tıp Fakültesinde görevli Prof’un eline geçen
Maaş;27 bin
Taban;9 bin
Teşvik;12 bin
Mesai dışı gelir;53 bin
Diğer konularla ilgili anlaşılan yapılacak bir şey yok…
Devlet Hastanelerinde görev yapan Hekimlerin eline 60 bin Tl civarında para geçmesini eleştirmedik. Sadece doktor yetiştiren Doktorlara sahip çıkılması gerektiğini vurguladık.(O rakamların da hocaların eline geçmediği söyleniyor)
Uygulamanın yanlış olduğunu ifade ederek tedbir alınmasını istedik..
Anlaşılan Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesinde yaşanan sıkıntıların çözümü başka bahara kaldı.
Hocaların fiziki çalışma ortamlarının iyileştirilmesi ve ekonomik olarak desteklenmeleri için yapacak bir şey yok. Ödenek yok…Kasada para yok.
YÖK’de ortada yok.
Rektör Prof.Dr.Saim Kılavuz 5,5 ay sonra yaş haddinden emekli olacak.
İş başına gelecek yeni yönetim çözüm bulmak,kaynak yaratmak zorunda.
Bu noktada siyasi otoritenin harekete geçerek müdahale etmede durumu ortaya çıkıyor.
Bakın;Bir realiteyi ortaya koyalım;
Ömrünü Eğitime adamış hocalar Üniversite ile tek tek yollarını ayırmaya başlamış. Bazıları emekli olup serbest çalışmayı tercih etmiş.Özel Hastaneler aportta bekliyor.Yüksek paralar teklif ederek Üniversite hocalarını transfer etmenin yolunu arıyor…
Bir arkadaşın ifadesiyle “Hocalar bir taraftan da eğitimci olmanın sorumluluğu ile bu çileye katlanıyor.Yoksa özel hastanelerde çok rahat zengin olacak parayı rahatlıkla kazanabilirler.”
Bilerek yada bilmeyerek her kesimin şaşkınlıkla karşıladığı yanlışa imza atılıyor.
Uyarıyoruz..
Hocalara sahip çıkın..
Sadece bizim değil herkesin ortak arzusu..Yarının doktor adaylarına eğitim verecek hoca bulamazsınız…
Bizim meslekte halka hizmetin bir versiyonudur uyarmak..
Ak Parti İl Başkanı Davut Gürkan açıklamıştı..
Deprem sonrası “Çürük raporu” verilen Memleket Hastanesinin bir bölümü yıkılacak.Yılbaşı itibariyle ihalesi yapılacak.
Onkoloji Hastanesi yapımı devam eden yeni yerine taşındığında Memleket Hastanesi 300 yataklı yeni bir hastaneye dönüştürülecek..
Tüm bu çalışmalar yapılırken,sanki seçime sayılı günler kala birileri sağlık sisteminin kilitlenmesinden medet umuyor..
Sus Pus olmanın kimseye faydası yok..
Ne Millete
Ne de Bursa’ya..
Ne de İktidara