SON DAKİKA
Hava Durumu

Sağlıkta Pazarlık,Vicdan Meselesi

Yazının Giriş Tarihi: 17.02.2025 09:40
Yazının Güncellenme Tarihi: 17.02.2025 09:41

Bütün yurtta olduğu gibi yaşadığımız kentte de birçok alanda sorunlarla karşılaşıyoruz. Ancak en büyük problem ne “Ekonomik” imkânsızlıklar ne de altyapı eksiklikleri. Bugün en büyük eksiklik, “Ahlak” ve “Vicdan” temelinde yetişmiş, insana hizmet etmeyi düstur edinmiş birey sayısında yaşanan düşüştür. Öyle ki, bu eksiklik bir çok alanda olduğu sağlık sektöründe bile kendini gösteriyor.

Bakın;

Geçtiğimiz günlerde İstanbul'da yaşanan bir olay, özel sağlık sektöründeki çürümüşlük adeta bir ibret vesikası olarak hafızalara kazındı. Bir hastanın ameliyat sırasında, görevlinin stent pazarlığı yaptığı görüntüler sosyal medyaya düştü.

Görüntülerin kısa sürede yayılmasıyla birlikte kamuoyu büyük tepki gösterdi, başsavcılık soruşturma başlattı ve ilgili hastanenin anjiyografi ünitesi mühürlendi. Peki ya kameralara yansımayanlar? Kapalı kapılar ardında yapılan pazarlıklar, vicdanları ne kadar rahatsız ediyor?

Bu yaşananlar bize şunu gösteriyor:

Demokrasiyle yönetilen sosyal devlet anlayışında sağlık ticaretin bir parçası olamaz. Olmamalıdır. Bunu suistimal edenler hakkında yasal işlem yapılıp radikal bir kararla SGK ile anlaşmaları derhal çöpe atılmalıdır.

Esasen, SGK ile anlaşmalı hastaneler belirli kurallar çerçevesinde hizmet vermekle yükümlüdür. Ancak bugün gelinen noktada bu kuralların ne kadar uygulandığını sorgulamaya devam ediyoruz. İnsan hayatı üzerinden pazarlık yapılması, sağlık hizmetinin adeta bir mal gibi alınıp satılması asla kabul edilemez.

Elbette ki sağlık çalışanlarının emeği karşılıksız kalmamalıdır. Ancak sistemin adaletsizliği, vatandaşın soyulmasına neden olacak şekilde işletilmemelidir. Hiç kimse Özel hastaneye gidip bedava sağlık hizmeti beklemiyor. Beklenti sadece ve sadece adil bir sağlık sisteminin hayata geçirilmesi. Herkes hakkı neyse onu ödesin, ama kimse insafsızca sömürülmesin. Özel hastaneler suç olmasına rağmen yüksek ücretler alarak insanları sömürmeye devam ediyor olması gerçekten düşündürücü..

Ne yazık ki bu gibi olaylara toplum olarak uyarmamıza rağmen duyarsız kalıyoruz. Şikayet etmek yerine, “Bana dokunmayan yılan bin yaşasın” diyerek susuyoruz. Oysa bu sessizlik, zamanla daha büyük adaletsizliklerin önünü açıyor. Bugün sağlıkta yaşanan bu durum, yarın eğitimde, adalette, hatta sosyal hayatın her alanında benzer şekilde karşımıza çıkabilir.

Göstermelik cezalar, geçici önlemler çözüm olamaz. Olmadığını defalarca gördük. Hani Anadolu’da sıkça kullanılan bir söz vardır; “ İmam ne derse desin cemaat bildiğini okuyor” (Anlaşma hükümlerine rağmen olmaması gereken şekilde vatandaş özel hastaneler tarafından söğüşlenmeye devam ediyor.)

Gerçek çözüm, sistemin baştan aşağıya vicdan, ahlak ve hakkaniyet ilkeleri ile yeniden gözden geçirilmesidir. Devletin yöneticileri basiretli adımlar atmalı, halk ise haklarını savunmayı öğrenmelidir. Eğer bu yozlaşmaya sessiz kalırsak, ilerleyen yıllarda daha vahim tablolarla karşılaşmamız kaçınılmaz olacaktır.

Bunca yıllık meslek tecrübeme dayanarak şunu söyleyebilirim;

İnsan onuru pazarlık konusu olamaz. Sağlık, bir hak olarak herkes için erişilebilir ve adil olmalıdır. Bugün susarsak, yarın bu adaletsizlik hepimizin kapısını çalacaktır.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.