Seçime sayılı günler kala şatafatsız yürütülen seçim kampanyasında salvolar ard arda geliyor…
Görünen tabloya bakıldığında şimdilik ilk raunt Cumhur İttifakının üstünlüğü ile devam ediyor. CHP’de yaşanan eksen kaymasına tepki gösteren Muharrem İnce’nin 100 bin oy toplayarak adaylığını ilan etmesi CHP’lileri de bir hayli rahatsız etmişe benziyor…Masanın 6’ncı ortağı HDP’yi görmezden gelen CHP İçindeki troller İnce’yi linç etmeye devam ediyorlar.
Bölücülükle suçluyorlar…
Ömrünü Cumhuriyet Halk Partisinde geçirmiş,Partinin her kademesinde görev yapmış Cumhurbaşkanı adayı olmuş Muharrem İnce belkide hayatında bu kadar saldırıya maruz kalmamıştır…Tıpkı terk ettiği masaya bir şekilde geri döndürülen , Meral Akşener ‘in maruz kaldığı saldırılar gibi..
Sosyal medya üzerinden haset üreten troller bir taraftan da siyasete ayar vermeye çalışıyorlar.
Bir taraftan da Millet İttifakının Cumhurbaşkanı aday Kemal Kılıçdaroğlu’na hata üstüne hata yaptırıyorlar…Son yaşanan seccade meselesi..
Bizin örf adet ve geleneklerimizde Üzerinde namaz kılınan seccadenin üzerine ayakkabılarla basılmaz..
Kılıçdaroğlu farkına olmadığı ifade edip Sosyal medya üzerinden üzgün olduğunu ifade etti..
Burada ilginç olan;
Bir ortamda, bilerek yada bilmeyerek üzerine ayakkabılarla basılan seccade fotoğraflarını kim servis etti.
Anlaşılan otel odasın çekilen o fotoğraflarla,15 Temmuz darbe girişimini bir belediye başkanın evinde televizyonda izlerken çekilen fotoğrafları servis edenler ,bu fotoğrafı da servis etmiş olabilir.
Sonuç;
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ayağına gelen PAS kısa sürede gole dönüştü..
Yani Kemal Kılıçdaroğlu bu süreçte bir kez daha kendi çalışma ekibi tarafından ofsayta düşürülmüştür…
Düşünebiliyor musunuz; Ülkenin Ana muhalefet Partisinin Genel Başkanı,Millet İttifakının Cumhurbaşkanı adayını eleştirmek Tezgahtar Ferhat’a kadar düştü..
Hani Ak Parti İl Başkanı iken,başarısızlığı nedeniyle görevinden alınan,Ayhan Salman’ın bizzat içinde olduğu ,Belediyeler üzerinden fon aktarılması için bizzat görüşmeler yaptığı, Sosyal TV’den yakın dostu Ferhat….
Aferin…Sahte hesapları kapatıp,Adam sosyal bilimci olmuş..
Koca koca adamlarla birlikte ulusal kanallara çıkıp “Seccade” üzerinden Kılıçdaroğlu’nu eleştiriyormuş…
Bataklıklarda mikrop gibi üreyen çürümüş amaçların peşinden koşanların yaptığı hatalar Şirin’i bilmem ama Süslü Ferhat’ın ağzına bile malzeme olmuş…
Bakın;
Ülkeyi yönetmeye talip Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun seccadeye ayakkabılarıyla basması yanlış..Bunun fotoğraflanarak servis edilmesi de yanlış.
Kılıçdaroğlu’nun bunun hata olduğunu kabul edip bir anlamda özür dilemesinin ardından aynı argüman üzerinden tüka-ka-ka yapmakta yanlış..
Ama;
Bu mübarek Ramazan günü milletin parasıyla TV ekranlarına çıkıp Süslü Ferhat gibi,kaybetmiş bir İl Başkanı Ayhan Salman’a alan açmakta yanlıştır…Allah bunun hesabını sorar…
Bizim savunduğumuz ilkeli siyaset,ahlaklı siyaset…
Siyasetçi dürüst olmalıdır.
İnsanları kandırmamalı,iki yüzlü olmamalı,şeytanla yol arkadaşlığı yapmamalıdır.
Bir taraftan dini değerler üzerinden Ana muhalefet liderini eleştirirken,diğer taraftan tüyü bitmemiş yetimin de hakkını yerken aynaya bakma cesaretini göstermeli dir…
Hele şu mübarek günlerde…
Manevi alemin mimarlarından Mevlana’nın “ Ya olduğun gibi görün.Yada göründüğün gibi ol” sözünün bugünde yaşatılmasıdır.
Yakın bir dostumun anlattığı yaşanmış bir olay.
Sanırım her defasında attığı Nutuklarda, hak ve hukuktan bahseden, dindar görünüp her türlü çirkefliğin içinde olanlara ders niteliğindedir,bankacı bir kızın hikâyesi.
Yazmıştım,bir kez daha yazıyorum..
İcap ederse yine yazarım.
Çevresinde dindar olarak bilinen defalarca hacca gidip gelen yaşlı bir adam, Parasını çekmek için Bankaya gidiyor.
Banka cüzdanını işlemlerini yapması için gişe memuru hanımefendiye veriyor. Kendisi de gişe önünde beklemeye başlıyor.
Bu arada gişe memura bayan, sol eliyle çay içerken, sağ eliyle de hesap yapıyor. Sakallı yaşlı adam bayanın sol eliyle çay içtiğini görünce hemen yerinden kalkıyor ve yüksek sesle “ Bak kızım sol elle çay içilmesi günahtır. Sen çayı sağ elinle iç” demiş.
Gişe memuru bayan gayet sakin bir şekilde cevap veriyor; “Ne yapayım amca sol elimle çay içerken, sağ elimle de senin paranın faizini hesaplıyorum”
Nasıl cevap,adeta ders niteliğinde…
İşte siyasette de durum farklı değil.
Burada siyaseti adil yapanlarla, kullananlar arasında ince bir çizgi vardır.
Son söz; çözüm sandıktır…
Ama dünyada 3 sandık vardır diyor bir dostum…
Çeyiz sandıklarımız.
Adam sandıklarımız
Bir de söz veripte tutar sandıklarımız…
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Web.tv
Ercan Akyıldız
Troller mi siyasete ayar veriyor…?
Seçime sayılı günler kala şatafatsız yürütülen seçim kampanyasında salvolar ard arda geliyor…
Görünen tabloya bakıldığında şimdilik ilk raunt Cumhur İttifakının üstünlüğü ile devam ediyor. CHP’de yaşanan eksen kaymasına tepki gösteren Muharrem İnce’nin 100 bin oy toplayarak adaylığını ilan etmesi CHP’lileri de bir hayli rahatsız etmişe benziyor…Masanın 6’ncı ortağı HDP’yi görmezden gelen CHP İçindeki troller İnce’yi linç etmeye devam ediyorlar.
Bölücülükle suçluyorlar…
Ömrünü Cumhuriyet Halk Partisinde geçirmiş,Partinin her kademesinde görev yapmış Cumhurbaşkanı adayı olmuş Muharrem İnce belkide hayatında bu kadar saldırıya maruz kalmamıştır…Tıpkı terk ettiği masaya bir şekilde geri döndürülen , Meral Akşener ‘in maruz kaldığı saldırılar gibi..
Sosyal medya üzerinden haset üreten troller bir taraftan da siyasete ayar vermeye çalışıyorlar.
Bir taraftan da Millet İttifakının Cumhurbaşkanı aday Kemal Kılıçdaroğlu’na hata üstüne hata yaptırıyorlar…Son yaşanan seccade meselesi..
Bizin örf adet ve geleneklerimizde Üzerinde namaz kılınan seccadenin üzerine ayakkabılarla basılmaz..
Kılıçdaroğlu farkına olmadığı ifade edip Sosyal medya üzerinden üzgün olduğunu ifade etti..
Burada ilginç olan;
Bir ortamda, bilerek yada bilmeyerek üzerine ayakkabılarla basılan seccade fotoğraflarını kim servis etti.
Anlaşılan otel odasın çekilen o fotoğraflarla,15 Temmuz darbe girişimini bir belediye başkanın evinde televizyonda izlerken çekilen fotoğrafları servis edenler ,bu fotoğrafı da servis etmiş olabilir.
Sonuç;
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ayağına gelen PAS kısa sürede gole dönüştü..
Yani Kemal Kılıçdaroğlu bu süreçte bir kez daha kendi çalışma ekibi tarafından ofsayta düşürülmüştür…
Düşünebiliyor musunuz; Ülkenin Ana muhalefet Partisinin Genel Başkanı,Millet İttifakının Cumhurbaşkanı adayını eleştirmek Tezgahtar Ferhat’a kadar düştü..
Hani Ak Parti İl Başkanı iken,başarısızlığı nedeniyle görevinden alınan,Ayhan Salman’ın bizzat içinde olduğu ,Belediyeler üzerinden fon aktarılması için bizzat görüşmeler yaptığı, Sosyal TV’den yakın dostu Ferhat….
Aferin…Sahte hesapları kapatıp,Adam sosyal bilimci olmuş..
Koca koca adamlarla birlikte ulusal kanallara çıkıp “Seccade” üzerinden Kılıçdaroğlu’nu eleştiriyormuş…
Bataklıklarda mikrop gibi üreyen çürümüş amaçların peşinden koşanların yaptığı hatalar Şirin’i bilmem ama Süslü Ferhat’ın ağzına bile malzeme olmuş…
Bakın;
Ülkeyi yönetmeye talip Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun seccadeye ayakkabılarıyla basması yanlış..Bunun fotoğraflanarak servis edilmesi de yanlış.
Kılıçdaroğlu’nun bunun hata olduğunu kabul edip bir anlamda özür dilemesinin ardından aynı argüman üzerinden tüka-ka-ka yapmakta yanlış..
Ama;
Bu mübarek Ramazan günü milletin parasıyla TV ekranlarına çıkıp Süslü Ferhat gibi,kaybetmiş bir İl Başkanı Ayhan Salman’a alan açmakta yanlıştır…Allah bunun hesabını sorar…
Bizim savunduğumuz ilkeli siyaset,ahlaklı siyaset…
Siyasetçi dürüst olmalıdır.
İnsanları kandırmamalı,iki yüzlü olmamalı,şeytanla yol arkadaşlığı yapmamalıdır.
Bir taraftan dini değerler üzerinden Ana muhalefet liderini eleştirirken,diğer taraftan tüyü bitmemiş yetimin de hakkını yerken aynaya bakma cesaretini göstermeli dir…
Hele şu mübarek günlerde…
Manevi alemin mimarlarından Mevlana’nın “ Ya olduğun gibi görün.Yada göründüğün gibi ol” sözünün bugünde yaşatılmasıdır.
Yakın bir dostumun anlattığı yaşanmış bir olay.
Sanırım her defasında attığı Nutuklarda, hak ve hukuktan bahseden, dindar görünüp her türlü çirkefliğin içinde olanlara ders niteliğindedir,bankacı bir kızın hikâyesi.
Yazmıştım,bir kez daha yazıyorum..
İcap ederse yine yazarım.
Çevresinde dindar olarak bilinen defalarca hacca gidip gelen yaşlı bir adam, Parasını çekmek için Bankaya gidiyor.
Banka cüzdanını işlemlerini yapması için gişe memuru hanımefendiye veriyor. Kendisi de gişe önünde beklemeye başlıyor.
Bu arada gişe memura bayan, sol eliyle çay içerken, sağ eliyle de hesap yapıyor. Sakallı yaşlı adam bayanın sol eliyle çay içtiğini görünce hemen yerinden kalkıyor ve yüksek sesle “ Bak kızım sol elle çay içilmesi günahtır. Sen çayı sağ elinle iç” demiş.
Gişe memuru bayan gayet sakin bir şekilde cevap veriyor; “Ne yapayım amca sol elimle çay içerken, sağ elimle de senin paranın faizini hesaplıyorum”
Nasıl cevap,adeta ders niteliğinde…
İşte siyasette de durum farklı değil.
Burada siyaseti adil yapanlarla, kullananlar arasında ince bir çizgi vardır.
Son söz; çözüm sandıktır…
Ama dünyada 3 sandık vardır diyor bir dostum…
Çeyiz sandıklarımız.
Adam sandıklarımız
Bir de söz veripte tutar sandıklarımız…