Evliya Çelebi yıllar önce demiş ya, “Velhasıl Bursa sudan ibarettir” diye…
Vallahi Evliya bugün yaşasa derdi ki,
“Velhasıl Bursa artık susuzluktan ibarettir!”
Şaka gibi değil mi?
BUSKİ günlerdir kesinti üstüne kesinti yapıyor.
12 saat su yok!
Evde çamaşır bekliyor, bulaşık bekliyor, insanlar elinde bidon sıraya giriyor.
Gölbaşı Barajı kurumuş, Demirtaş bitmiş, Doğancı Barajı’nda su seviyesi yüzde sıfır nokta altmış yedi…
Yani barajda su değil, anca kurbağa gölgesi kalmış!
Uludağ desen, hani bizim gözbebeğimiz, o da şirketlerin elinde.
20'nin üzerinde özel şirket dağdan gelen suyu şişeliyor, “Uludağ suyu” diye Türkiye’ye satıyorlar.
Bursa’nın suyu Türkiye’ye gidiyor, Bursalı musluktan hava çekiyor!
Yok böyle bir iş vallahi.
Başkan Mustafa Bozbey her defasında halka “tasarruf ” çağrısı yapıyor...BUSKİ'nin içinde bulunduğu durumu anlatıyor..
Tamam, biz de musluğu açık bırakmasaydık, bahçeyi sabahtan akşama sulamasaydık.
Ama bana göre asıl mesele başka…
Uludağ’ın suyunu kim hortumladı, kim sattı, kim göz yumdu?
Çınarcık Barajından er geç su taşınacak. Ancak diğer barajlara su sağlayan Uludağ'ın pınarlarına ne oldu..
Onun cevabını bugüne kadar kimse vermedi!
Büyükşehir Belediyesinin son meclis toplantısında konu yeniden gündeme geldi. Dozajı yüksek hararetli tartışmada yine suçlu arandı. Biri diyor “sorumlu sizsiniz”, öbürü diyor “yok, sizsiniz”
Eee, su musluktan akmıyor kardeşim, neyin kavgası bu?
Bursalı çözüm beklerken, hâlâ suçlu aranıyor.
Su, siyaset işi değil, hayat meselesi.
İnsan susuz kalınca partisi de susar, rengi de.
O yüzden kolları sıvayıp işe bakmak lazım.
Yetkililere sesleniyorum:
Uludağ’ın suyunu kim çalıyorsa, kim bu şehrin damarını kesiyorsa,onun musluğunu da kapatın kardeşim!
Biz de vatandaş olarak kendimize çeki düzen verelim.
Musluğu gereksiz yere açmayalım, bahçeyi sabahtan akşama yıkamayalım,
suyu boşa akıtmayalım. Nasıl olsa önümüz kış araçlarımız kirli kalsın..
Çünkü o su altın değerinde artık.
Evliya Çelebi’nin sözüyle bitirelim:
“Bursa sudan ibarettir” demişti ya,biz o suyu koruyamazsak, yarın “Bursa’dan geriye çorak toprak kaldı” derler!
Bununda bir vebali var... Hadi o zaman kolları sıvayın...
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Web.tv
Ercan Akyıldız
Uludağ’ın Suyu Şişede!
Evliya Çelebi yıllar önce demiş ya, “Velhasıl Bursa sudan ibarettir” diye…
Vallahi Evliya bugün yaşasa derdi ki,
“Velhasıl Bursa artık susuzluktan ibarettir!”
Şaka gibi değil mi?
BUSKİ günlerdir kesinti üstüne kesinti yapıyor.
12 saat su yok!
Evde çamaşır bekliyor, bulaşık bekliyor, insanlar elinde bidon sıraya giriyor.
Gölbaşı Barajı kurumuş, Demirtaş bitmiş, Doğancı Barajı’nda su seviyesi yüzde sıfır nokta altmış yedi…
Yani barajda su değil, anca kurbağa gölgesi kalmış!
Uludağ desen, hani bizim gözbebeğimiz, o da şirketlerin elinde.
20'nin üzerinde özel şirket dağdan gelen suyu şişeliyor, “Uludağ suyu” diye Türkiye’ye satıyorlar.
Bursa’nın suyu Türkiye’ye gidiyor, Bursalı musluktan hava çekiyor!
Yok böyle bir iş vallahi.
Başkan Mustafa Bozbey her defasında halka “tasarruf ” çağrısı yapıyor...BUSKİ'nin içinde bulunduğu durumu anlatıyor..
Tamam, biz de musluğu açık bırakmasaydık, bahçeyi sabahtan akşama sulamasaydık.
Ama bana göre asıl mesele başka…
Uludağ’ın suyunu kim hortumladı, kim sattı, kim göz yumdu?
Çınarcık Barajından er geç su taşınacak. Ancak diğer barajlara su sağlayan Uludağ'ın pınarlarına ne oldu..
Onun cevabını bugüne kadar kimse vermedi!
Büyükşehir Belediyesinin son meclis toplantısında konu yeniden gündeme geldi. Dozajı yüksek hararetli tartışmada yine suçlu arandı. Biri diyor “sorumlu sizsiniz”, öbürü diyor “yok, sizsiniz”
Eee, su musluktan akmıyor kardeşim, neyin kavgası bu?
Bursalı çözüm beklerken, hâlâ suçlu aranıyor.
Su, siyaset işi değil, hayat meselesi.
İnsan susuz kalınca partisi de susar, rengi de.
O yüzden kolları sıvayıp işe bakmak lazım.
Yetkililere sesleniyorum:
Uludağ’ın suyunu kim çalıyorsa, kim bu şehrin damarını kesiyorsa,onun musluğunu da kapatın kardeşim!
Biz de vatandaş olarak kendimize çeki düzen verelim.
Musluğu gereksiz yere açmayalım, bahçeyi sabahtan akşama yıkamayalım,
suyu boşa akıtmayalım. Nasıl olsa önümüz kış araçlarımız kirli kalsın..
Çünkü o su altın değerinde artık.
Evliya Çelebi’nin sözüyle bitirelim:
“Bursa sudan ibarettir” demişti ya,biz o suyu koruyamazsak, yarın “Bursa’dan geriye çorak toprak kaldı” derler!
Bununda bir vebali var... Hadi o zaman kolları sıvayın...