Türkiye, jeopolitik konumu ve kültürel çeşitliliği nedeniyle her zaman uluslararası ilginin odağı olmuştur. Ülkemizde faaliyet gösteren yabancı vakıf ve dernekler, genellikle kültürel işbirliğini artırmak, dil eğitimi sağlamak veya sosyal dayanışmayı teşvik etmek amacıyla kurulur.
Ancak bu tür yapıların zamanla amaçlarının dışına çıkarak misyonerlik faaliyetlerine yöneldikleri yönündeki iddialar halk arasında endişelere de yol açmaktadır.
Bursa'da bu konuya ilişkin en dikkat çekici örneklerden biri, başlangıçta kültürel işbirliği amacıyla kurulan Bursa Türk-Fransız Kültür Derneği'nin sonrasında isim değiştirerek "Alyans Française" haline gelmesidir. Bu dönüşüm, söz konusu derneğin Fransa merkezli kültürel propaganda yapan bir vakıf tarafından idare edildiği iddialarını gündeme taşımıştır.
Derneğin kültürel etkinlikler adı altında Hristiyan geleneklerini Türk çocuklarına tanıttığı, hatta bazı Hristiyan bayramlarını kutlamaya yönelik etkinlikler düzenlediği ileri sürülmekte. Özellikle Buche de Noel, Epiphanie, paskalya gibi kutlamalar ve Fransız gelenekleriyle ilgili kursların düzenlenmesi, bu endişeleri daha da pekiştirmiştir.
Bazı kaynaklar, derneğin misyonerlik faaliyetlerinde bulunduğunu ve bu etkinliklere özellikle küçük yaştaki çocukları hedef aldığını iddia etmektedir. Sosyal medya paylaşımlarında yer alan görseller ve etkinlik tanıtımları, bu iddiaları destekleyen unsurlar arasında gösterilmektedir.
Bu bağlamda, Bursa'da faaliyet gösteren Fransız derneğinin faaliyetlerinin yerel otoriteler tarafından yakından incelenmesi gerektiği vurgulanmaktadır. Türkiye'deki yasal mevzuata göre yabancı vakıf ve derneklerin faaliyetleri, İçişleri Bakanlığı'nın iznine tabi olsa da bu izinlerin kötüye kullanılmaması büyük önem arz etmektedir.
Fransa'nın Türkiye'ye yönelik kültürel işbirliği girişimlerinin yanı sıra, PKK gibi terör örgütlerine açık destek vermesi ve diaspora politikaları ile Türkiye karşıtı tutumlar sergilemesi, halkımız arasında tepki toplamaya devam ediyor.
Bakın;
Fransa'da bazı Türk derneklerinin faaliyetleri kısıtlanırken, Ülkü Ocaklarının tüm faaliyetleri yasaklandı. Yine aynı Fransa'da "Ermeniler soykırıma uğramamıştır" ifadelerini kullanmak bile yasaklanmıştır.
Buna rağmen Türkiye'de dolayısıyla Bursa'da faaliyet gösteren Bursa Alliance Française Kültür derneğinin rahatça faaliyet göstermesi, "misyonerlik" faaliyetlerine kalkışması tepkileri de beraberinde getiriyor...
Oysa Türkiye adım atarak diplomaside mütekabiliyet esasına göre Bursa'da faaliyet gösteren dershane işleten, zaman zaman şarap geceleri düzenleyen bu derneğin mutlaka faaliyetleri askıya alınarak kimler tarafından desteklendiği de kamuoyu ile paylaşılmalıdır.
Esasen ortaya çıkan tabloya bakıldığında bir dizi önlem alınması zaruri hale gelmiştir.
Yabancı derneklerin faaliyetleri mutlaka düzenli olarak denetlenmeli ve bu derneklerin faaliyet raporları kamuoyu ile paylaşılmalıdır. Kültürel faaliyetlerde halkın görüşleri dikkate alınmalı ve bu etkinlikler yerel kültürle uyumlu hale getirilmelidir. Derneklerin amacının dışında faaliyet göstermesi durumunda yasal süreçler hızla işletilmelidir.
Peki bu yapılıyor mu?
Türkiye, yabancı kültürlerle dostane ilişkiler geliştirmeyi hedeflese de bu tür girişimlerin ulusal kimliğimizi ve değerlerimizi zedelemeden gerçekleştirilmesi büyük önem taşımaktadır.
Bursa’daki bu tür faaliyetler, yalnızca kültürel işbirliği kapsamında kalmalı ve ulusal çıkarlarımıza zarar veriyorsa da mutlaka engellenmelidir...
Bu konu ile ilgili olarak elimize ulaşan bilgi ve belgeleri kısa süre içinde teyit ederek yayınlamaya devam edeceğim.. Hani halk arasında sıkça kullan bir söz vardır;
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Ercan Akyıldız
Yabancı Dernekler kime hizmet ediyor...?
Türkiye, jeopolitik konumu ve kültürel çeşitliliği nedeniyle her zaman uluslararası ilginin odağı olmuştur. Ülkemizde faaliyet gösteren yabancı vakıf ve dernekler, genellikle kültürel işbirliğini artırmak, dil eğitimi sağlamak veya sosyal dayanışmayı teşvik etmek amacıyla kurulur.
Ancak bu tür yapıların zamanla amaçlarının dışına çıkarak misyonerlik faaliyetlerine yöneldikleri yönündeki iddialar halk arasında endişelere de yol açmaktadır.
Bursa'da bu konuya ilişkin en dikkat çekici örneklerden biri, başlangıçta kültürel işbirliği amacıyla kurulan Bursa Türk-Fransız Kültür Derneği'nin sonrasında isim değiştirerek "Alyans Française" haline gelmesidir. Bu dönüşüm, söz konusu derneğin Fransa merkezli kültürel propaganda yapan bir vakıf tarafından idare edildiği iddialarını gündeme taşımıştır.
Derneğin kültürel etkinlikler adı altında Hristiyan geleneklerini Türk çocuklarına tanıttığı, hatta bazı Hristiyan bayramlarını kutlamaya yönelik etkinlikler düzenlediği ileri sürülmekte. Özellikle Buche de Noel, Epiphanie, paskalya gibi kutlamalar ve Fransız gelenekleriyle ilgili kursların düzenlenmesi, bu endişeleri daha da pekiştirmiştir.
Bazı kaynaklar, derneğin misyonerlik faaliyetlerinde bulunduğunu ve bu etkinliklere özellikle küçük yaştaki çocukları hedef aldığını iddia etmektedir. Sosyal medya paylaşımlarında yer alan görseller ve etkinlik tanıtımları, bu iddiaları destekleyen unsurlar arasında gösterilmektedir.
Bu bağlamda, Bursa'da faaliyet gösteren Fransız derneğinin faaliyetlerinin yerel otoriteler tarafından yakından incelenmesi gerektiği vurgulanmaktadır. Türkiye'deki yasal mevzuata göre yabancı vakıf ve derneklerin faaliyetleri, İçişleri Bakanlığı'nın iznine tabi olsa da bu izinlerin kötüye kullanılmaması büyük önem arz etmektedir.
Fransa'nın Türkiye'ye yönelik kültürel işbirliği girişimlerinin yanı sıra, PKK gibi terör örgütlerine açık destek vermesi ve diaspora politikaları ile Türkiye karşıtı tutumlar sergilemesi, halkımız arasında tepki toplamaya devam ediyor.
Bakın;
Fransa'da bazı Türk derneklerinin faaliyetleri kısıtlanırken, Ülkü Ocaklarının tüm faaliyetleri yasaklandı. Yine aynı Fransa'da "Ermeniler soykırıma uğramamıştır" ifadelerini kullanmak bile yasaklanmıştır.
Buna rağmen Türkiye'de dolayısıyla Bursa'da faaliyet gösteren Bursa Alliance Française Kültür derneğinin rahatça faaliyet göstermesi, "misyonerlik" faaliyetlerine kalkışması tepkileri de beraberinde getiriyor...
Oysa Türkiye adım atarak diplomaside mütekabiliyet esasına göre Bursa'da faaliyet gösteren dershane işleten, zaman zaman şarap geceleri düzenleyen bu derneğin mutlaka faaliyetleri askıya alınarak kimler tarafından desteklendiği de kamuoyu ile paylaşılmalıdır.
Esasen ortaya çıkan tabloya bakıldığında bir dizi önlem alınması zaruri hale gelmiştir.
Yabancı derneklerin faaliyetleri mutlaka düzenli olarak denetlenmeli ve bu derneklerin faaliyet raporları kamuoyu ile paylaşılmalıdır. Kültürel faaliyetlerde halkın görüşleri dikkate alınmalı ve bu etkinlikler yerel kültürle uyumlu hale getirilmelidir. Derneklerin amacının dışında faaliyet göstermesi durumunda yasal süreçler hızla işletilmelidir.
Peki bu yapılıyor mu?
Türkiye, yabancı kültürlerle dostane ilişkiler geliştirmeyi hedeflese de bu tür girişimlerin ulusal kimliğimizi ve değerlerimizi zedelemeden gerçekleştirilmesi büyük önem taşımaktadır.
Bursa’daki bu tür faaliyetler, yalnızca kültürel işbirliği kapsamında kalmalı ve ulusal çıkarlarımıza zarar veriyorsa da mutlaka engellenmelidir...
Bu konu ile ilgili olarak elimize ulaşan bilgi ve belgeleri kısa süre içinde teyit ederek yayınlamaya devam edeceğim.. Hani halk arasında sıkça kullan bir söz vardır;
"Müslüman mahallesinde salyangoz satıyorlar"
O zaman sattırmayalım…