Siyasi partiler, demokrasilerin vazgeçilmez unsurlarıdır. Türkiye siyasi tarihinde de bunun sayısız örneğini gördük. Kimileri uzun yıllar boyunca ülke yönetiminde söz sahibi olurken, kimileri siyasi tarihin karanlık sayfalarında kaybolup gitti.
Bir zamanlar iktidar olmuş Anavatan Partisi gibi güçlü yapıların bile bir süre sonra sahneden çekildiğini hatırlarsak, siyasetin ne kadar değişken ve zorlu bir zemin olduğunu anlamak hiç de zor değil.
Bugün ülkemizde 160’ın üzerinde siyasi parti faaliyet gösteriyor. Bunların bir kısmı aktif bir şekilde sahada yer alırken, bir kısmı sadece tabeladan ibaret kalmış durumda. AK Parti’den ayrılanların kurduğu,Deva ve Gelecek Partisi, MHP’den kopan kadroların oluşturduğu İYİ Parti gibi örnekler, Türk siyasetinde merkez sağda yeni arayışların sürdüğünü gösteriyor.
Bu hareketlilik içinde son dönemde dikkat çeken bir başka oluşum ise Anahtar Parti. Kuruluşunun üzerinden henüz bir yıl geçmesine rağmen Ankara’da coşkulu bir şekilde yıl dönümünü kutlayan parti, yapılan anketlerde ilk 6 siyasi parti arasında gösteriliyor. Bu sonuç, özellikle siyasi sahada yeni bir yüz olarak dikkat çekmelerinin temel nedeni olabilir.
Partinin bilinirliği büyük ölçüde Genel Başkan Yavuz Ağıralioğlu üzerinden şekilleniyor. Ağıralioğlu’nun siyasetteki kararlı ve milli duruşu, partinin de kamuoyunda bir karşılık bulmasını sağlıyor. Ancak partinin Bursa İl Başkanı Fikret Aslan ile yaptığımız sohbette gördüm ki, başarı sadece bir isimden ibaret değil.
Fikret Aslan bu durumu şu sözlerle özetliyor:
“Belki arkadaşlarımız çok tanınan isimler olmayabilir ama her biri kendi alanında liyakatli, dürüst ve ülkesine sevdalı insanlar. Ankara’daki coşkuyu Bursa’da zirveye taşıdık. Genel Başkanımızın ilk programını kuruluş şehrimiz, payitaht Bursa’da yaptık. Bursa’dan Türkiye’ye yayılan o konvoy görüntüsü, Anahtar Parti’nin iktidara yürüyüşünün ayak sesleriydi.”
Aslan’ın bu ifadeleri, partinin teşkilat yapısında heyecan ve inanç duygusunun hâkim olduğunu gösteriyor. Özellikle gençlere yönelik politikaları dikkat çekici. Pek çok partinin başaramadığı “gençlik aşısını” gerçekleştirdiklerini vurgulayan Aslan, “Ülkenin liyakatli genç kadrolarını siyasete kazandırdık” diyor.
Gerçekten de Bursa teşkilatı sürekli sahada. Medya ziyaretlerinden sivil toplum buluşmalarına, şehirde aktif bir siyasi hareketlilik söz konusu. Fikret Aslan’ın anlattığına göre, 14 Haziran’da yapılan il binası açılışında, daha ilk günlerde 5 bin kişinin toplandığı bir miting havası yaşanmış. Bu kalabalık, Bursa’daki enerjinin ülke genelinde de yankı bulduğunu gösteriyor.
Görünen o ki; Anahtar Parti, her ne kadar ekonomi üzerinden iktidara yüklenmeye devam etse de,klasik kavgacı siyaset dilinden uzak durarak “temiz siyaset, adil düzen, yaşanılabilir şehir” vurgusunu öne çıkarıyor.
Şehit ve gazi yakınlarına yönelik özel projeler, sosyal farkındalık etkinlikleri, hatta “su altı dalışı” gibi farklı organizasyonlarla kamuoyunun ilgisini çekmeyi başarıyorlar. Ulusal basında da yer bulan bu çalışmalar, partinin farklı bir muhalefet anlayışı benimsediğini de gösteriyor.
Esasen Başkan Fikret Aslan’ın şu sözleri de önemli:
“Bursa’nın güçlü siyaset perspektifini Anahtar Parti çatısı altında yeniden göstereceğiz. Katılımcı demokrasi ve kalkınmacı politikalarla, hiçbir ideolojik ya da kurumsal baskı altında kalmadan, ülkemiz için en iyisini planlamayı ve üretmeyi görev edindik.”
Siyaset uzun soluklu bir maraton. Bugün yükselişte olan bir parti, yarın sönümlenebilir; ya da tam tersi, küçük bir kıvılcım büyük bir değişime dönüşebilir.
Anahtar Parti’nin de önümüzdeki süreçte bu çizgisini koruyup koruyamayacağını, ülke siyasetine ne kadar yön vereceğini hep birlikte göreceğiz. Ancak şunu söylemek mümkün:
Sessiz ama kararlı bir yükseliş var...Ve bu yükseliş, siyasi dengeleri değiştirebilecek potansiyele sahip.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Ercan Akyıldız
Yükselen yeni merkez Anahtar Parti olur mu?
Siyasi partiler, demokrasilerin vazgeçilmez unsurlarıdır. Türkiye siyasi tarihinde de bunun sayısız örneğini gördük. Kimileri uzun yıllar boyunca ülke yönetiminde söz sahibi olurken, kimileri siyasi tarihin karanlık sayfalarında kaybolup gitti.
Bir zamanlar iktidar olmuş Anavatan Partisi gibi güçlü yapıların bile bir süre sonra sahneden çekildiğini hatırlarsak, siyasetin ne kadar değişken ve zorlu bir zemin olduğunu anlamak hiç de zor değil.
Bugün ülkemizde 160’ın üzerinde siyasi parti faaliyet gösteriyor. Bunların bir kısmı aktif bir şekilde sahada yer alırken, bir kısmı sadece tabeladan ibaret kalmış durumda. AK Parti’den ayrılanların kurduğu,Deva ve Gelecek Partisi, MHP’den kopan kadroların oluşturduğu İYİ Parti gibi örnekler, Türk siyasetinde merkez sağda yeni arayışların sürdüğünü gösteriyor.
Bu hareketlilik içinde son dönemde dikkat çeken bir başka oluşum ise Anahtar Parti. Kuruluşunun üzerinden henüz bir yıl geçmesine rağmen Ankara’da coşkulu bir şekilde yıl dönümünü kutlayan parti, yapılan anketlerde ilk 6 siyasi parti arasında gösteriliyor. Bu sonuç, özellikle siyasi sahada yeni bir yüz olarak dikkat çekmelerinin temel nedeni olabilir.
Partinin bilinirliği büyük ölçüde Genel Başkan Yavuz Ağıralioğlu üzerinden şekilleniyor. Ağıralioğlu’nun siyasetteki kararlı ve milli duruşu, partinin de kamuoyunda bir karşılık bulmasını sağlıyor. Ancak partinin Bursa İl Başkanı Fikret Aslan ile yaptığımız sohbette gördüm ki, başarı sadece bir isimden ibaret değil.
Fikret Aslan bu durumu şu sözlerle özetliyor:
“Belki arkadaşlarımız çok tanınan isimler olmayabilir ama her biri kendi alanında liyakatli, dürüst ve ülkesine sevdalı insanlar. Ankara’daki coşkuyu Bursa’da zirveye taşıdık. Genel Başkanımızın ilk programını kuruluş şehrimiz, payitaht Bursa’da yaptık. Bursa’dan Türkiye’ye yayılan o konvoy görüntüsü, Anahtar Parti’nin iktidara yürüyüşünün ayak sesleriydi.”
Aslan’ın bu ifadeleri, partinin teşkilat yapısında heyecan ve inanç duygusunun hâkim olduğunu gösteriyor. Özellikle gençlere yönelik politikaları dikkat çekici. Pek çok partinin başaramadığı “gençlik aşısını” gerçekleştirdiklerini vurgulayan Aslan, “Ülkenin liyakatli genç kadrolarını siyasete kazandırdık” diyor.
Gerçekten de Bursa teşkilatı sürekli sahada. Medya ziyaretlerinden sivil toplum buluşmalarına, şehirde aktif bir siyasi hareketlilik söz konusu. Fikret Aslan’ın anlattığına göre, 14 Haziran’da yapılan il binası açılışında, daha ilk günlerde 5 bin kişinin toplandığı bir miting havası yaşanmış. Bu kalabalık, Bursa’daki enerjinin ülke genelinde de yankı bulduğunu gösteriyor.
Görünen o ki; Anahtar Parti, her ne kadar ekonomi üzerinden iktidara yüklenmeye devam etse de,klasik kavgacı siyaset dilinden uzak durarak “temiz siyaset, adil düzen, yaşanılabilir şehir” vurgusunu öne çıkarıyor.
Şehit ve gazi yakınlarına yönelik özel projeler, sosyal farkındalık etkinlikleri, hatta “su altı dalışı” gibi farklı organizasyonlarla kamuoyunun ilgisini çekmeyi başarıyorlar. Ulusal basında da yer bulan bu çalışmalar, partinin farklı bir muhalefet anlayışı benimsediğini de gösteriyor.
Esasen Başkan Fikret Aslan’ın şu sözleri de önemli:
“Bursa’nın güçlü siyaset perspektifini Anahtar Parti çatısı altında yeniden göstereceğiz. Katılımcı demokrasi ve kalkınmacı politikalarla, hiçbir ideolojik ya da kurumsal baskı altında kalmadan, ülkemiz için en iyisini planlamayı ve üretmeyi görev edindik.”
Siyaset uzun soluklu bir maraton. Bugün yükselişte olan bir parti, yarın sönümlenebilir; ya da tam tersi, küçük bir kıvılcım büyük bir değişime dönüşebilir.
Anahtar Parti’nin de önümüzdeki süreçte bu çizgisini koruyup koruyamayacağını, ülke siyasetine ne kadar yön vereceğini hep birlikte göreceğiz. Ancak şunu söylemek mümkün:
Sessiz ama kararlı bir yükseliş var...Ve bu yükseliş, siyasi dengeleri değiştirebilecek potansiyele sahip.
Hep birlikte izlemeye devam edelim...