Vallahi bir kaç gündür sosyal medyada eski bakan Faruk Çelik’le ilgili savunulan çok ağır mesajlar gördüm. 
Çelik’in Artvin ziyaretinde, Bursa büyükşehir için aday olacak mısınız sorusuna ; ‘Aday değilim fakat aday gösterilirsem görevden kaçmam’ ifadesinin kamuoyunda yanlış lanse edildiği veya bu ifadeyi çarpıtanlarla ilgili sert ifadelere rastladım.
‘Bakan Çelik’in bugüne kadar yüzüne konuşamayıp ta, arkadan konuşulmasıyla ilgili varsa bir derdiniz gidin yüzüne konuşun şeklinde hodri meydan diyenler vardı’…
Kendi analizimi merak edenlere hitaben yazıyorum…
Faruk Bey’i şiddetle isteyen bazı gruplar var tabi Bursa’da…
İsteyebilir,fakat gözümüze çarpan şiddetle savunan bu grupların kimler oldukları aşağı yukarı belli.
Burada aslolan şu ki, bir siyasi partide tabela siyaseti yapılmalıdır eğer tabela siyaseti yapılmıyorsa kişisel siyaset daha ön plana çıkar.
Faruk Bey ile ilgili kişisel siyasetçilerin ön plana çıkmasındaki en büyük sebep, eski Teşkilat Başkan Yardımcısı Mustafa Ataş’tır.
Ataş Bursa’ya kaç kere gelmiştir ki, belki de başkan Recep Tayyip Erdoğan’dan daha az!
Üstelik  Bursa siyaseti Ankara’nın baş ağrısıdır.
Dolayısıyla Mustafa Ataş’ın çoğu zaman Bursa’ya gelerek teşkilatlara zaman ayırması gerekliydi ama o Cemalettin Torun’u biran önce milletvekili listesine yazmakla meşgul oldu ve sonunda da siluetinde, sayın Recep Tayyip Erdoğan’dan kağıtları adeta bir tokat gibi yedi.
Reis bu meselede haklıydı ve belki de çok geç kalınmıştı ve sonunda görevden alındı.
Abi hiç olmazsa Mustafa Ataş’ın twitter sayfasına yorumlara bakın ne çok tepkiler aldığını görecektiniz!
Sonunda ne oldu kocaman bir sorunu arkasında bıraktı ahirete kaldı Allah yardımcısı olsun!
Ataş meselesinde de haklı çıktık elhamdulillah konuyu bilenlere gelsin.
Konuya dönecek olursak eğer, peki şimdi ne olacak?
Bence çok geç kalındı bu konuya.
Faruk Çelik’e bazı konularda haksızlık ediliyor diye düşünüyorum.
Bu durumda  ‘balık bilmez ise halik bilir’ misali bazen beklemekte fayda var.
Ama Faruk Çelik’i savunmak “kimler kaldı” şeklinde hayıflanmaları da işitir gibiyim…
Kalbinde iyi niyetli olanlara bir sözümüz yok lafımız hedefine gitti gerisi …