SON DAKİKA
Hava Durumu

Kuşaktan kuşağa-Selçuk Türkoğlu

Yazının Giriş Tarihi: 27.04.2023 10:05
Yazının Güncellenme Tarihi: 27.04.2023 11:58

+Efendim Kuşaktan Kuşağa’nın yeni bölümüne hepiniz hoş geldiniz. Bu bölümde konuğumuz, İYİ Parti Bursa 1. Bölge 1. Sıra milletvekili adayı Sayın Selçuk Türkoğlu. Efendim hoş geldiniz.

-Hoş bulduk siz de hoş geldiniz. Çok teşekkür ediyorum.

+Biz de teşekkür ediyoruz bizi burada ağırladığınız için. Bugün keyifli, hem sizi hem bizi yormadan, sohbet edercesine bir bölüm olması düşüncesiyle bugün buradayız.

-Tekrardan teşekkür ediyorum. İsterseniz başlayalım.

+Peki, ilk sorumuzla başlıyoruz. Okurlarımızın da sizi tanımaları bakımından ilk sorumuz, Selçuk Türkoğlu kimdir?

-Ben 1971 Kayseri doğumluyum. 1988’den beri Bursa’da yaşıyorum. Uludağ Üniversitesi idari bilimler fakültesini bitirdim. Akabinde, Kocaeli Üniversitesinde 2005 yılında yüksek lisansımı tamamladım. 1996 yılında Batman’da başladığım öğretmenlik hayatıma, bir yıl sonra Bursa’da devam ettim ancak öğretmenlik hayatım 3 yıl kadar sürdü. Ardından teşkilatlanmada görev almaya başladım. Türk-Eğitim-Sen ve Türkiye-Kamu-Sen’in Bursa ayağında kuruculuk ve profesyonel olarak 18 yıl il ve şube başkanlıklarında görev aldım. Aynı zamanda Bursa’da kurulan, yerli ve milli kabul edilebilecek sivil toplum kuruluşu ve platformlarda çeşitli yöneticilikler yaptık. İlk defa 2015 genel seçimlerinde Bursa’dan MHP milletvekili adayı oldum. Sonrasında kuruluş sürecinde olan İYİ Parti’den 2018 yılında Bursa 1. Bölge milletvekili adayıydım. 2020 yılındaki olağan genel kongreyle İYİ Parti Bursa il başkanı seçildim. 3 yıla yakın görevimizi yaptıktan sonra şu an yine milletvekili adayı olarak karşınızdayım. Evliyim. 4 çocuğum var. Allah herkesin evladını bağışlasın. Şimdiye kadar hep siyaset, cemiyetçilik, teşkilatlanma gibi alanlarda bulunmaya gayret ettik. 2023 seçimlerinin de ülkemize hayırlar getirmesini temenni ediyorum.

+O zaman ikinci soruyla devam ediyorum. Bursa’da belediyecilik ve merkezi hükümette yapılmayan, aciliyeti yüksek olan ve en yakın zamanda neşter vurulması gereken konular sizce nelerdir?

-Siyaset yaptığımız sürece bu soruyla hep karşılaşıyoruz. Hep de şöyle soruyorlar. Sizce Bursa’nın en önemli 5 sorunu nedir?

Aslında şimdi en önemli 5 sorunu sıralamaya kalktığınızda bunları bir ilkokul öğrencisi bile söyleyebiliyor. Yaşanmaz bir şehre dönüştüğünü anlayabiliyor. Biz de işte trafiktir, çarpık kentleşmedir, şehrin hala net bir kimliğe bürünememesidir, bunların hepsi başlı başına bir sorun. Ama genel manada Bursa’nın en büyük problemi, geleceğini karartan sorunu iste Bursa’nın liyakatsiz, beceriksiz yönetilmesidir.

Çünkü Bursa’nın problemi olarak sayabileceğiniz, hayat pahalılığı, trafik, hava kirliliği, çarpık kentleşme gibi sorunları sıraladığınızda aslında bunların kendinden olan işler değil yanlış yönetimden kaynaklanan işler olduğunu görüyorsunuz. Örneğin, Doğanbey TOKİ’ler orada kendiliğinden yükselmedi. Stadyum, yanlış yere ve yanlış zamanda kendiliğinden belirmedi. Şehrin İstanbul girişi kendiliğinden bu ucube T2 ile kendiliğinden katledilmedi. Bunların tümü bir iradeyle yapıldı. Yöneten insanlar bunlara karar verdiler. Belediye meclislerinde bunlar için oy verdiler. Bu bağlamda şehrin en büyük sorunu liyakatsiz ve kötü yönetimdir. Son 6 yıla baktığımızda ise, Bursa’nın en büyük problemleri nedir dediğimizde, yönetim zafiyetidir. Birinci sorunu da budur, ikinci sorunu da budur, beşinci sorunu da budur. Bursa her geçen gün kendi değerlerini kaybederek, tıpkı Bursaspor gibi lig düşüyor. Beceriksiz yöneticiler yüzünden, kendi sahip olduklarını da kaybediyor bu şehir. Uludağ’ı kaybettik, Bursaspor’u kaybettik, kestane şekerini kaybettik. Her gün de daha fazlalarını kaybediyoruz.

+Üçüncü sorumuzu da çokça duyuyorsunuzdur. Bursalı seçmen İYİ Parti’ye neden oy versin?

-Öncelikle bu seçim kişilerden ziyade biz artık neredeyse diktatörlüğe varan tek adam sistemini mi, yoksa demokrasiyi mi seçelim? Tek adam sistemini mi seçelim yoksa hukukun üstünlüğü, güçler ayrılığı ilkesini, TBMM’nin eski irade gücüne kavuştuğu güçlendirilmiş parlamenter sisteme mi oy verelim? Aslında biz bu seçimde Türkiye’nin kuruluş değerlerine bağlı, muasır medeniyetler seviyesine çıkacak değerlerle yürümesini mi tercih edelim yoksa tek adam ve saray rejimiyle bir nevi örneklerini Orta Doğu’da gördüğümüz ülkelere mi dönelim? Biz aslında bu seçimde bunu oylayacağız. Milletvekili adaylarından öte bir sistem oylaması olacak. Seçmen, güçlendirilmiş parlamenter sistem talebini ilk ileten parti olan ve altılı masanın en net partisi olan İYİ Parti’ye öncelikle bu yüzden oy vermeli. İktidarlar için her seçim bir karne alma dönemidir. 21 yıl sonra ülkenin geldiği hal ortada. Biz bu seçimde 21 yıllık Erdoğan yönetimine karnesini vereceğiz. Hayat pahalılığı ve enflasyonla iktidarın halkımızı getirdiği hal ortada. Gayri safi milli hasıla, iç borç, dış borç gibi unsurlara baktığımız zaman da görebiliyoruz ki bu iktidar ülkemizi kötü bir hale soktu. Vaatlerine göre kişi başına düşen milli gelir bu yıl 25 bin dolar olacaktı. Görüyoruz ki 9 binde kalmış. Artmak bir yana son 10 yılda azaldığını görüyoruz. Lig çıkacağı vadedilen bir ülkenin lig düştüğünü görüyoruz. Sandıkta diyeceksiniz ki biz bu 21 yılın hesabını iktidardan soralım.

İYİ Parti olarak gerek kalkınma gerekse ekonomi politikaları başkanlığımızın halkımıza sunduğu vaatler çok nettir. Seçmen, İYİ Parti’ye bakacak; şampiyonlar ligi gibi kadroları görecek. Sonra vaatlere bakacak, İYİ Parti’nin netliğini ve kararlılığını görecek. Böylece seçecek. Ülkedeki sığınmacı sayısı 10 milyonu geçmiş, sadece Bursa’da 250 bini aşmış. Partilerin bu konudaki vaatlerini dinleyecek. Hamasetten uzak, akılcı ve dış politikaya uygun bir politikayı, milli göç doktrinini İYİ Parti’de görecek. Bir plan, program dahilinde sığınmacıların nasıl yollanacağını görecek. Böylece İYİ Parti’ye oy verecek. Ve göreceksiniz ki Bursa’da İYİ Parti beklenenin çok üstünde bir oy oranıyla seçimi tamamlayacak.

+Sığınmacılar konusunda da önemli görüş ayrılıkları mevcut. Kimisi hiç gitmesinler diyor, kimisiyse hiçbir diploması olmadan, iç ve dış politikaya bakmadan adeta kapının önüne koyacağız dercesine bir siyasi hareket yürütüyor. Aslında dünyayı ve devletleri ayakta tutan unsur diplomasiyken Türk milletinin sizin hamaset olarak adlandırdığınız “kapının önüne koyalım” anlayışına da prim vermesini nasıl yorumluyorsunuz?


-Öncelikle siyaseti doğru ve sağlam temellere dayandırarak yapmak gerekir. Bu nedenle devlet ciddiyetine yakışmayacak söylemleri çok da dikkate almamak lazım. İnsani değerler vardır. Türk insanının vakarlı duruşuna yakışır bir politikayla herkesi vatanına kavuşturmak mümkündür. İYİ Parti’nin milli göç doktrini de hiçbir mülteciye vatandaşlık vermeden, diplomasiyi doğru ve yerinde kullanarak herkesi vatanına kavuşturmayı vaat ve vaaz eder. Türk milletine ve Türkiye’ye de yakışan odur.

+Dördüncü sorumuz şu: Altılı masada millet ittifakının beş partisi ortak listeyle seçime girme kararı almıştı. İYİ Parti altıncı parti olarak kendi listeleriyle seçime girdi. İYİ Parti ortak listeyi reddetti mi, reddettiyse niye reddetti?

-Normalde olması gereken her siyasi partinin kendi amblem ve adaylarıyla seçime girmesidir, bizim de durduğumuz nokta budur. İYİ Parti, altılı masanın en önemli ve ikinci büyük partisidir. İYİ Parti zaten kendi kadroları ve listeleriyle seçime gireceğini, yalnızca belli illerde CHP ile seçim iş birliği gereğince aday çıkartmayacağını belirtmiştir. Onun haricinde İYİ Parti hem yerelde hem genelde kendi kadroları, listeleri ve amblemiyle seçime gireceğini her zaman belirtmiştir, bu iradeyi göstermiştir.

+Rahmetli Sinan Ateş’in, kendisi de Bursalıydı, vefatını nasıl değerlendiriyorsunuz?

-Milletimizin son yıllarda yaşadığı en acı olaylardan bir tanesi. Mekanı cennet olsun. Kendisiyle tanışmak da bana nasip oldu. Kendisiyle henüz ben üniversitedeyken tanışmıştık. Biz bu noktada çok üzgünüz. Siyasetin ötesinde kişisel olarak üzgünüz. Bu ülkede ülkü ocakları başkanlığı yapmış parlak bir akademisyen öldürüldü. Ortaya çıkanlar meselenin ne kadar geniş, hatta bir kumpasa, bir pusuya dönen bir hal aldığını gösteriyor. Olayda tetikçilik yapan birkaç torbacının ötesinde bu olayda azmettiricilik yapıp cinayetin işlenmesine sebep olanların ortaya çıkarılıp yargı önünde hesap vermesi bu devletin millete bir borcudur.

+Altıncı sorumuz daha çok İYİ Parti ile alakalı. Sayın genel başkanınız Meral Akşener’in seçimin kazanılması durumunda gerek bakanlık gerekse yetki anlamında hükümetten beklentileri neler?

- Bunlar kuralları belli olan, seçimden önce mutabakatnamelerle imza altına alınmış şeyler. Sayın genel başkan milletvekili adayı değil. Altılı masanın da milletimize bir vaadi var. En makul sürede güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçiş için gerekli adımlar atılacak. Bu süreçle alakalı Meral hanımın çok açık, net ve şeffaf bir tavrı var: Bu ucube sistemden milletimizi kurtardığımız zaman asıl olan başbakanlıktır. Ben de partimi birinci parti yaparak başbakan olacağım.

+Bir eğitimci, eğitim konusunda yüksek lisans yapmış biri olarak Türkiye’nin eğitim sistemi hakkındaki görüşleriniz neler?

-Ben eğitim alanında uzun süre sendika başkanlığı yaptım. Pek çok bu konuyla alakalı kurum içi ve kurum dışı çalışmalara katıldım. Türk eğitim sistemi ve sorunlarıyla alakalı saatlerce konuşsak her birini tek tek ele alsak bunlar ele bitmez. Çok kısa bir değerlendirme yapmak gerekirse 21 yıllık iktidarın belki de en başarısız olduğu alan eğitim alanıdır. Bütün sonuçları itibarıyla Türk milli eğitim sistemi dünü arar hale gelmiştir. AK Parti iktidarının eğitim politikası nedir diye sorarsanız, öğrenci değil seçmen yetiştirmektir. Siyasetin girmemesi gereken üç yer vardır. Okuldur, camidir, kışladır. AK Parti iktidarındaysa siyaset ilk önce buralara girmiştir. Buraları ele geçirmeye, etkisizleştirmeye, boyunduruğu altına almaya çalışmıştır. Tabiri caizse Türk milli eğitim sistemi çökmüştür. İlk ayağa kaldırılması gereken yer de burasıdır.

+Bursa, hem sanayi hem kültür şehri olmasına rağmen milli gelir payı ya da gayri safi milli hasıladan alması gereken payı alamıyor. Bunun sebepleri nelerdir? Bu durumu değiştirmek için neler yapmayı planlıyorsunuz?

-Bu zaten çoğunluk tarafından  bilinen ve kabul edilen bir durum. Bursa siyaseten  sahipsiz, yetim bir şehir. İstanbul’dan sonra en yüksek ihracat kalemine sahip şehir. Misliyle üreten bir şehir. Üreten ama ürettiğinin yirmide birini alamayan bir şehir. Güya 2016’da biz iki saatte hızlı trenle Ankara’ya gidecektik. Yıl 2023, ortada fol yok yumurta yok. Hükümet, Bursa’nın oylarını cepte görüyor. Bursa’yı önemsemiyor. Yıllardır sahipsiz bırakılan Bursa’mıza sahip çıkacağız.

+İYİ Parti’nin önemli isimlerinden biri olarak HÜDA PAR ve Yeşil Sol Parti’yi nasıl tanımlıyorsunuz? Aralarında nasıl ayrım yapabilirsiniz?

-Ben, her iki partinin de bu ülkenin kurucu değerlerine, milli birlik ilkesine, üniter yapımıza olan tavırlarını görünce onların birer Türkiye partisi olamadıklarını fark edebiliyorum. Cumhuriyet ve bayrakla ilgili sorunları var ve bölücü terör örgütleriyle olması gerekenden daha yakın ilişkileri var. İYİ Parti olarak bizim görüşümüz budur. Ve parti olarak da çok iddialıyız Türkiye’nin her yerinden hiç beklenmeyen oylar alacağız. Çünkü bizim görüşümüzde patron Türkiye Cumhuriyeti nüfus cüzdanıdır. İnsanların devlet karşısında nüfus cüzdanları mesafesiyle aynı mesafede olduğu bir sistem arzuluyoruz. Biz, milletin kimseye muhtaç olmadan müreffeh bir hayat süreceği bir sistem vadediyoruz. Biz milletin tamamını temsili bir bayram sofrasında buluşturmayı umuyoruz.

+Son dönemde özellikle milletvekili aday listelerinin belirlendiği dönemde partinizden birçok önemli konumdaki yetkili üye istifasını açıkladı. Bu konuyla ilgili görüşleriniz nelerdir?

-Türkiye’de sürekli olarak iktidarın ve iktidarın yandaşlarının ağır bir algı operasyonuna maruz kalıyoruz. Sorunuz da önceki dönemlerde bizim partimizde görev yapmış bazı milletvekillerinin partiden ayrılmaları üzerine. Bu ülkede yüzde 49 ile seçilmiş başbakanı görevden aldılar. Milletin oyuyla seçilen belediye başkanlarının yerine kayyum atadılar. İktidar beraber yola çıktığı beş kişiden dördüne şu an hain diyor. Hâlâ bizim partimizdeki bir istifa kadar konuşulmuyor. Bu normal Türkiye değil, bu doğru Türkiye değil. Bu algıyla yönetilen Türkiye. Bizim itirazımız buna. İstifa insani bir haktır. Seçimde de bunun sonuçlarını göreceğiz.

+Meclisteyken Bursa için mutlaka takipçisi olacağım dediğiniz yatırımlar nelerdir?

-Bursa’nın aşağı yukarı bütün bu anlamda Allah bize bu yetkiyi verirse; halkımız, Bursalı hemşerilerimiz buna teveccüh gösterirse Bursa’nın bütün temel yatırımlarıyla alakalı gecikmiş, başta hızlı tren olmak üzere bu işlerin takipçisi olacağız. İkincisi, rantsal dönüşüme dönen kentsel dönüşüm garabetinin takipçisi olacağız. Nilüfer çayı zehir akıyor, bu konuda çok iddialıyız buranın ciddi manada takipçisi olacağız.

+Bulunduğunuz sıra ve partinizin alacağı tahmini oy düşünüldüğünde seçilme ihtimaliniz çok yüksek bir yerdesiniz. Seçildiğiniz takdirde mecliste nasıl bir Selçuk Türkoğlu göreceğiz?

-Nasıl yaşarsanız öyle ölürsünüz. Nasıl ölürseniz öyle dirilirsiniz. Şimdiye kadar biz, gerek sendika başkanıyken, gerekse siyasete atıldığımızda nasıl bir tablo çizdiysek, aynısını TBMM’de de devam ettireceğiz. Biz vatandaşın hakkını ararız. Ömrümüz bununla geçti. Yanlış gördüğümüz işlere müdahale ederiz. Takipçiyizdir, bir işin peşine düşeriz. Bütün vaktimizi Bursa’ya ve Bursalıların sorunlarına harcama niyetindeyiz. Bizim tabirimizle biz 7 gün 24 saat Bursalıların vekili olmaya talibiz.

+Peki o zaman, son sorumla devam ediyorum. Bursalıların ortak değeri olan ve aynı zamanda Bursa’nın katma değeri olan Bursaspor hakkındaki görüşleriniz neler?

-Bu bizim içimizi acıtan bir durum. Bursa’nın en önemli değeri olan şampiyon takımımızı getirdikleri hal ortada. Atatürk Stadı’nın yıkımıyla başlayan bir süreçtir bu. Aslında o stadın yıkılmasıyla, Bursaspor yıkılmaya başladı. Belediyeler ve siyasetin müdahalesiyle Bursaspor bu hale getirildi. Ve şu an geldiği konum da bizim içimizi yakan bir konudur. Biz takımımızı şampiyon olduğu için tutmuyoruz. Biz elbette ki nerede olursa olsun takımımızın yanındayız. Ancak her alanda onu şampiyon yapmak için mücadele edeceğiz. Göz göre göre yapılan bu müdahaleler bizi bu hale getirdi. Bu dakikadan sonra acilen bir ders çıkartıp, topyekûn bir mücadeleyle takımı ayağa kaldırmalıyız. Bursaspor’u ait olduğu yere taşımalıyız. Bu seçimde de Allah’ın izniyle milletimiz bize bu görevi verirse, ki bu seçim milletimiz inşallah İYİ Partili birçok arkadaşıma verecek, biz de başından sonuna kadar Bursaspor’un yanında olacağız.

+Çok teşekkür ediyoruz. Sorularımız bu kadardı. Bu bölümde konuğumuz İYİ Parti Bursa 1. Bölge 1. Sıra milletvekili adayı Selçuk Türkoğlu’ydu. Kendisine çok teşekkür ediyoruz, seçimle ilgili de başarılar diliyoruz. Efendim biz verdik kıssayı, iyi olan alsın hisseyi…

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.