Niçin işin çığırından çıkmasını beklediniz ki ey hocalar. Camilerde bulunan koltuk, sandalye gibi oturma gurupların bulunmasına en yetkili merci olan diyanetten tekrar izin çıkmadı.
Artık sağlık problemleri olan Müslüman din kardeşlerimiz oturarak namaz kılacak.
Bu güne kadar işin çığırından çıkmasına göz yuman yine diyanete bağlı yetkililer değil miydi?
Zamanında ilk sandalyeyi camiye getiren hacı Süleyman efendiye ikazlarda bulunup “bu şekilde değil oturarak kılınmasını” anlatsaydınız koltuk ve sandalye furyası başlamazdı. Al işte bir kere ses çıkartılmadı bak nasıl da yol oldu. Artık iş camilikten çıkıp kiliseyi andırmaya başlayınca iş çığırından çıktı oldu he.
Her zaman savunduğum namaz vakitlerinden önce veya sonra imamların fıkhı konulardan bir meseleyi fazla uzatmadan kısa ve öz anlatmalıdırlar. Namaz kılmaya niyet eden Müslüman’ın ilk yapması gereken şey fıkhı konuları bilmesidir.
Fıkhı bilmek için ciltler dolusu kitap okumaya gerek yok. Her Müslüman’ın bilmesi gereken ana konulara riayet etse o bile yeter.
İslam kolaylık dini olup zorlaştırmanın ne anlamı var?
Huzurda durmanın bir ön hazırlığı olması gerekiyor. Bulunduğumuz şehrin mülki amirinin karşısına çıkmadan önce el, yüz, saç ve elbisenin temizlik bakımını yaptığımıza göre, Yüce yaratanın karşına çıkmadan öncede bazı yapılması gereken şeyler elbette vardır.
Peki, bunları bize kim anlatacak ve öğretecek?
İmamlar, cemaatten sonra camiye geldiği müddetçe ve namazı kıldırıp bulunduğu yeri hemen terk ettiği sürece, dini konuları anlatmayı yalnız Cuma hutbesinden ibaret olarak düşünüyorsa, daha nelerin çığırından çıkmaya müsait olacaktır bir bilseniz.
Mükâfatı çok olduğu kadar sorumluluğunda bir o kadar fazla olduğunu bilen şuurlu din adamlarını tenzih ederek diyorum ki, Diyanet kurumunun en sağlam ve güvenilir olması gerekmektedir.