Sevgili okurlar, Kurban Bayramı’nı geride bıraktık. Sevdiklerimizle kucaklaştık, kurbanımızı paylaştık, ama içimiz yine buruk. Niye mi? İçişleri Bakanlığı’nın bayram bilançosu yürek dağladı: 3.913 trafik kazası, 44 can kaybı, 6.370 yaralı. Kazaların %41,1’i aşırı hızdan. Yani, her on kazadan dördü, gaza fazla abanmaktan. Bayram sevinci dedik, hüzne boğulduk.
Bakan Ali Yerlikaya, “Radarları sıkı tuttuk, kazalar azaldı” diyor. Hakikaten, yeni nesil radarlar fark yaratmış. 30-35 km aralıklarla denetim yapılan yollarda, mesela 140 km hız limitli otoyollarda ölümlü kaza sıfır! 130 km’lik yollarda sadece iki kayıp.
Ama 50-80 km hız limitli yollarda 22, 90-110 km’lik yollarda 20 can gitmiş. Rakamlar net: Hız düşerse, ölüm azalıyor. 2024’te 7.216 kaza varken, bu bayram 3.913’e gerilemiş. Güzel gelişme, ama yeterli mi? Değil.
Radar meselesi biraz karışık. Sürücüler, “Bu radarlar resmen tuzak!” diye isyan ediyor. Avukatlar da boş durmuyor: “Yolda uyarı levhası yoksa, cezalar mahkemede yatar” diyor.
Doğru, yol kullanıcılarını haberdar etmezsen, ceza yazmak neye yarar? Dünya Sağlık Örgütü’nün 2008 raporunu hatırlatayım: Saatte 80 km hızla yayaya çarparsan, hayatta kalma şansı sıfıra yakın. Hız, sadece kaza değil, ölüm makinesi. Radarlar caydırıcı, ama asıl mesele zihniyet. Trafik güvenliği için radarlar yetmez.
Eğitim lazım, yolların düzelmesi lazım, ama en çok da bizlerin aklımızı başımıza alması lazım. Hız limitine uymak, ceza korkusundan değil, insan olduğumuzdan olmalı. Bayramda yollarda canlar yanmasın diye hepimiz elimizi taşın altına koyalım.
Çocuklar babasız, anneler evlatsız kalmasın. Yollar, sevdiklerimize kavuşmak için var, ayırmak için değil. Hadi, bir sonraki bayramda bu rakamları sıfıra çekmek için söz verelim: Kuralına uyalım. Gaza değil, frene basalım; sevdiklerimize sağ salim varalım.
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
Bursada Meydan
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Mehmet Ali Akçaseven
Radarla mı Bitecek Bu İş?
Sevgili okurlar, Kurban Bayramı’nı geride bıraktık. Sevdiklerimizle kucaklaştık, kurbanımızı paylaştık, ama içimiz yine buruk. Niye mi? İçişleri Bakanlığı’nın bayram bilançosu yürek dağladı: 3.913 trafik kazası, 44 can kaybı, 6.370 yaralı. Kazaların %41,1’i aşırı hızdan. Yani, her on kazadan dördü, gaza fazla abanmaktan. Bayram sevinci dedik, hüzne boğulduk.
Bakan Ali Yerlikaya, “Radarları sıkı tuttuk, kazalar azaldı” diyor. Hakikaten, yeni nesil radarlar fark yaratmış. 30-35 km aralıklarla denetim yapılan yollarda, mesela 140 km hız limitli otoyollarda ölümlü kaza sıfır! 130 km’lik yollarda sadece iki kayıp.
Ama 50-80 km hız limitli yollarda 22, 90-110 km’lik yollarda 20 can gitmiş. Rakamlar net: Hız düşerse, ölüm azalıyor. 2024’te 7.216 kaza varken, bu bayram 3.913’e gerilemiş. Güzel gelişme, ama yeterli mi? Değil.
Radar meselesi biraz karışık. Sürücüler, “Bu radarlar resmen tuzak!” diye isyan ediyor. Avukatlar da boş durmuyor: “Yolda uyarı levhası yoksa, cezalar mahkemede yatar” diyor.
Doğru, yol kullanıcılarını haberdar etmezsen, ceza yazmak neye yarar? Dünya Sağlık Örgütü’nün 2008 raporunu hatırlatayım: Saatte 80 km hızla yayaya çarparsan, hayatta kalma şansı sıfıra yakın. Hız, sadece kaza değil, ölüm makinesi. Radarlar caydırıcı, ama asıl mesele zihniyet. Trafik güvenliği için radarlar yetmez.
Eğitim lazım, yolların düzelmesi lazım, ama en çok da bizlerin aklımızı başımıza alması lazım. Hız limitine uymak, ceza korkusundan değil, insan olduğumuzdan olmalı. Bayramda yollarda canlar yanmasın diye hepimiz elimizi taşın altına koyalım.
Çocuklar babasız, anneler evlatsız kalmasın. Yollar, sevdiklerimize kavuşmak için var, ayırmak için değil. Hadi, bir sonraki bayramda bu rakamları sıfıra çekmek için söz verelim: Kuralına uyalım. Gaza değil, frene basalım; sevdiklerimize sağ salim varalım.