SON DAKİKA
Hava Durumu

Toplumun Erozyonu

Yazının Giriş Tarihi: 02.12.2025 15:55
Yazının Güncellenme Tarihi: 02.12.2025 15:56

Günümüz Türkiye'sinde ahlaki yozlaşma, adeta bir salgın gibi yayılıyor. İnternet kullanımı ve sosyal medya, bu yozlaşmanın en büyük sebepleri arasında girmektedir. Eskiden mahalle kültürüyle şekillenen aile yapımız, şimdi ekranların,sanal dünyanın esiri olmuş durumda. Gençler, aile büyüklerinden ziyade, sosyal medyada parlayan "fenomen"leri örnek alıyor.

Peki, bu gidişat nereye varacak?

İnternet, bilgiye erişimi kolaylaştırırken, denetimsiz içeriğiyle zehir saçıyor. Sosyal medya platformları, özellikle TikTok ve Instagram, Türk toplumuna uymayan davranışları normalleştiriyor. Batı kültüründen ithal edilen özgürlük anlayışları, geleneksel değerlerimizi aşındırıyor. Kız-erkek ilişkilerinde sınırlar kalkıyor, mahremiyet kavramı unutuluyor.

Aile yapımız bozulmaya başlıyor: Ebeveynler, çocuklarıyla iletişim kurmak yerine telefonlarına gömülüyor. Akşam yemekleri sohbet yerine, like-beğeni avcılığına dönüşüyor. Boşanma oranları artıyor, çocuklarda yalnızlık hissi derinleşiyor.Gençler kimleri örnek alıyor? Ünlü rapper'lar, influencer'lar... Lüks arabalar, hızlı hayat, anlık hazlar. Bu idoller, uyuşturucu ve kötü alışkanlıkları özendiriyor.

Bir videoda esrar içmek "cool" gösteriliyor, sonuçları ise felaket: Bağımlılık, sağlık sorunları, suç oranlarında patlama yaşanıyor. Türkiye'de uyuşturucu kullanımı son yıllarda yüzde 50 arttı (Emniyet verilerine göre). Gençler, bu tuzaklara düşerek ailelerini yıkıyor, geleceğini karartıyor.Ayrıca saygısızlık ise zirve yapmış durumda.

Sokakta, okulda, evde... Büyükler, küçüklere iyi örnek olamıyor. Kendileri trafikte küfrediyor, sosyal medyada linç kültürüne katılıyor. Çocuklar bunu öğreniyor: "Büyüğe saygı" yerine "kendini ifade et" mottosu hakim.

Sanal kumarın etkileri ise cabası. Mobil uygulamalarla bahis oynayan gençler, borç batağına saplanıyor. Aileler dağılıyor, intihar vakaları çoğalıyor. Kumar, sadece para kaybı değil; ruhu kemiren bir virüs.

Bu tabloyu tersine çevirmek mümkün mü?

Evet, ama acil önlem şart. Aileler, ekran süresini sınırlamalı,yaş sınırı gelmeli, geleneksel değerleri aşılamalı. Okullar, medya okuryazarlığı dersi vermeli. Devlet, sosyal medyayı denetlemeli, zararlı içerikleri filtrelemeli. Büyükler olarak bizler, önce kendimizi düzeltmeliyiz. Yoksa, yarının Türkiye'si, değerlerinden yoksun bir toplum olacak.

Düşünün: Bir nesil, sanal dünyanın kölesi mi olsun, yoksa köklerimize bağlı mı?

Seçim bizim.

Uyanma vakti!

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.